BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,29
ALTIN 2.837,00
HABER /  GÜNCEL

Türkiye KKTC bürokrasisi hafifliyor

KKTC'ye giden Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Şener, Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş tarafından kabul edildi.

Abone ol

Şener, ziyarette yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Denktaş'a saygıları olduğunu belirterek, "Kıbrıs konusunda tarihi girişimiyle, basiretli tutumuyla her zaman kendisine saygı duyuyoruz" dedi. Kıbrıs'ın iki ayrı toplum ve iki ayrı yönetimden oluştuğunun altını çizen Şener, şöyle konuştu: "Bu çerçeve içinde Avrupa Birliği süreci değerlerdirilirken, Kıbrıs'ın bu yapısından bağımsız, kopuk değerlendirmeler yapmak yanlış olur, eksik olur. Sayın Denktaş'ın defalarca ifade ettiği gibi, biz uzlaşma istiyoruz ama yaşanabilir, yaşatılabilir ve sürdürülebilir bir zeminin oluşturulması da her iki tarafa ve diğer ülkelere düşen görevdir. Bu konuda BM Güvenlik Konseyi nezdinde de bir ihtilafın bulunduğu bir ortamda, 16 Nisan tarihli ortaklık anlaşması (Rum kesiminin AB üyeliği) aslında AB'nin temel ilkeleriyle de telif edilebilecek bir özelliği ifade etmiyor." Şener, Kıbrıs'ın milli bir dava olduğunu ve Kıbrıs'a her zaman özel bir önem verdiklerini ifade ederek, temasları kapsamında KKTC ekonomisinin değerlendirileceğini söyledi. "Biz Karar Verdik..." Abdüllatif Şener, bir gazetecinin, "Türkiye ile KKTC arasındaki bürokratik engeller kalkacak mı?" sorusuna karşılık, programlarında, düzenlemeyi düşündükleri unsurların başında bürokratik engeller geldiğini söyledi. Başbakan Yardımcısı Şener, bürokratik engelin sadece KKTC için değil, dünyanın her yerinde ekonomik gelişmenin başına bela olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti: "Bürokratik engeller girişimcinin önünü tıkamaktadır. Girişimcinin önünü açmak lazım. Vatandaşın hayatına engeller getirmemek lazım. Bunu biliyoruz ama atıl oluşan yapılar bazen karar vermedikçe düzelmiyor. Biz karar verdik bu bürokratik engelleri tamamen tasfiye etmek lazım, yapacağız." "Dış Dünya Yeni Bir Teşhis Koymalı" KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş da açıklamasında, Kıbrıs sorunun uzamasında dış dünyanın büyük sorumluluğu olduğunun altını çizdi. Rumlarla yaptığı görüşmelerde, Kıbrıs Türkü'nün statüsü ve kimliği noktasında takıldıklarını dile getiren Denktaş, dış dünyanın artık Kıbrıs sorununa teşhis koyması gerektiğini kaydetti. Denktaş, "Ta 1964'te, Milosoviç'in halkına yaptığının beş beterini bize yapmış olan Makarios ve idarisine 'meşru Kıbrıs hükümeti' ünvanı bahşedilmek suretiyle Kıbrıs meselesinin halledilmezliğinin temelini atmışlardır. Bu insanlara, 'siz meşru Kıbrıs hükümetisiniz' dendiği sürece bizimle eşit şartlarda ortaklık kurma imkanı yoktur" diye konuştu. Denktaş, şöyle devam etti: "Kıbrıs Rum'u, işgal ettiği ortaklık mevkiinden, bütün Kıbrıs'a sahip çıkmak için uğraşıyor, Avrupa Birliği'ne müracaatı bunun içindir, Türkiye'nin haklarını ortadan kaldırmak içindir ve bunu 'başarmış' addediyor kendisini. Çünkü Türkiye'nin 1960 anlaşmalarındaki hakları baki ise, bu müracaat yapılamaz, bu müracaat sonuçlanmaz. Nasıl ki sonuçlanmamıştır, nasıl ki yarı Kıbrıs gitmiştir, yarısı dıştadır. Bizim gitmemiz için, madem ki AB devletler ortaklığıdır, bizi bireyler olarak, azınlık olarak, Rum devletinin bir parçası olarak sürükleme hakları yoktur. Bizimle karşı karşıya konuşma, bizim ne istediğimizi ve nasıl girebileceğimizi tartışmak gerekmektedir. Kapıyı açık tutarlarsa netice alırız. Türkiye'nin bize bu yönde yardımcı olması lazım."