BIST 9.900
DOLAR 34,10
EURO 38,09
ALTIN 2.875,03
HABER /  POLİTİKA

Türkiye kazandı mı kaybetti mi?

Böylesi bir hamle beklenmiyordu. O kadar ki bazı bakanlar bile sürpriz teklifi basın mensuplarından öğrendi…

Abone ol

Kıbrıs’ta kazandık mı kaybettik mi? Bu soruya şu aşamada ne evet denilir ne de hayır. Diplomaside ak ya da kara yok. Teklif ne tavizdir ne de süper bir hamle. Bu öneriler uzun soluklu bir mücadelenin adımları. Başarı ya da aksi sonucu tarih kitapları yazacak günün birinde.

Limanlar 12 aylığına açılacak
Önce Ankara’nın Kıbrıs paketine bir göz atmakta fayda var. Türkiye, 2007’de Kıbrıs’ta 12 ay içinde tamamlanacak kapsamlı bir çözümü talep ediyor. Geçici olarak bir havaalanı ve limanı açmayı kabul ediyor. Karşılık olarak Kuzey Kıbrıs'taki Gazimagosa Limanı ile Ercan Havaalanı’nın uluslararası dolaşıma açılması yer alıyor. Pakette çözüm adresi yine BM olarak gösterildi.

Hükümet risk aldı
Burada ince bir nokta var. Daha doğrusu ‘taviz verildi’ diyenlerin eleştirisi şu noktada yoğunlaşıyor. Önerilerde “karşılıklılık”, “koşul" ve “eş zamanlı” kelimelerinin yer almaması. Yetkililer Paketin bütün olarak algılanması isteniyor. Yani izolasyonların kaldırılması da paketin için de. Süreçte mutabakata varılması halinde ilk kimin attığı önemli değil. Buradan anlaşıldığı üzere riski alan ve ilk adımı atan hükümet oldu.

Avrupa’da genel kanı olumlu ama
Rumlar daha teklif netleşmeden ‘hayır’ dedi. AB Dönem Başkanı Finlandiya paketi yeterli bulmadı. Oysa AB Komisyonu Başkanı Borroso, hükümeti kutladı ve KKTC’ye izolasyonların kaldırılmasından yana olduğunu söyledi. Gelen haberler AB üyesi ülkelerin "çoğunluğunun" Türk önerisini "tatmin edici" olarak algıladığı yönünde.

Önyargılar kolay silinmiyor
Avrupa’da Türkiye’ye karşı halen ön yargı çok büyük. Bunu silmek uzun soluklu bir iş. Kıbrıs politikasında atılan adımlar Avrupa’da oluşan bu ön yargıları sarsıcı nitelikte. Yıllardır bilinen resmi Kıbrıs politikasının çöpe atılması Avrupa’nın da kafasını karıştırdı. Görüldüğü gibi Avrupa Birliği de işin içinden nasıl çıkacağını kestiremiyor.

Bu pahalı ama iyi haber
Bütün bu gelişmeler yaşanırken olumlu adımlar da atılmıyor değil. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Rum Ksinedes Arestis davasıyla ilgili olarak, KKTC Taşınmaz Mal Komisyonunun (TMK) etkin iç hukuk mekanizmalarında aradığı koşulları karşıladığını belirten bir karar aldı.

Rum inadı nasıl aşılır?
50 yıllık sorunun bir anda çözülmesi beklenmiyor. Sorunlar bir yumak olmuş. Sorular çok. Rum inadı aşılacak mı? AB bir şekilde ikna olsa bile Rumlar’ı nasıl ikna edecekler? Limanlar geçici olarak açılırsa önümüzdeki 1 yıllık süreç içinde Rumlar ile çözüm olmaz ise Türkiye limanları tekrar kapatabilme cesaretini gösterebilir mi?

Limanları açmak tanıma mı?
Muhalefetin en fazla eleştirdiği konu limanların açılmasının Rum kesimini tanıma anlamına geldiğini iddia etmesi. Bu gelişme ile Türk askerinin varlığının tehlikeye gireceğini ileri sürülüyor. Sorun da burada çıkıyor. Oysa Rum gemileri Panama bandırası ile limanlara zaten giriyor. Eğer geçici bir uzlaşma çıkarsa tek fark bu gemilere Rum bayrağı çekilmiş olacak. Sportif açıdan zaten iki ülke takımları karşılaşıyor. Yani fiili olarak münasebetlerimiz var. Rum turistleri sınırdan kimse çevirmiyor.

Kıbrıs sorunu ile yüzleşmek
Hükümet AB üyeliği yolunda 25 üye ülke ile çatışmak istemiyor. Bunu sancısız az hasarla atlatmanın yolunu arıyor. İşte bütün mesele buradan çıkıyor. Üyelik isteyen bir ülkenin Türkiye’nin sorunlarını halledemediği Rum kesimi ile birebir müzakerelere gireceğini kimse unutmasın. Çözüm olacaksa ne Rumlar ne de Türkler salt kazanacak. Şu aşamada sürpriz teklifi ‘taviz’ ya da ‘Rumlar‘ı alt eden bir hamle’ olarak görmek gerçekci olmaz.

Yazı: Oktay Sağlam-İnternethaber