Ülkeler, 'liderler', 'ortalamalar', 'tutunanlar' ve 'kaybedenler' olarak dört gruba ayrılıyor.
Abone olBu nedenle Avrupa Birliğinin (AB), yenilikçilikte ABD ve Japonya gibi ülkeler karşısındaki pozisyonunu sürekli takip ettiğine dikkat çekilen raporda, Avrupa Komisyonunca her yıl hazırlanan Yenilikçilik Endeksinin 2005 sonuçlarında, Türkiyenin 0,06 endeks puanı ile sonuncu olduğu ve en az yenilikçi ülke konumunda yer aldığı bildirildi.
Raporda, İsveçin ise eğitim, kamu ve özel sektör Ar-Ge yatırımları, işletmelere yenilik için sağlanan kamu finansmanı, bilgi ve iletişim teknolojisi harcamaları, yüksek katma değerli ürün ihracatı ve patent sayıları gibi birçok gösterge dikkate alınarak oluşturulan endekste lider ülke olduğu vurgulandı.
TÜRKİYE KAYBEDENLER SAFINDA
Raporda, 2005 sonuçlarının geçmişe göre değişim oranlarıyla birlikte ele alındığı analizde ise ülkelerin liderler, ortalama düzeydekiler, tutunanlar ve kaybedenler olarak dört gruba ayrıldığı belirtildi.
Türkiyenin, yıllık ortalama yüzde -4 oranıyla kaybedenler grubunda sınıflandığı ve yine en geride yer aldığı kaydedilen raporda,Estonya, İspanya, Bulgaristan, Polonya, Romanya ve Slovakyanın da aynı grupta olduğu bildirildi.
Raporda, Türkiyenin, ABnin 25 üyesinin ortalamasını yakalamasının, mevcut şartlar altında 50 yıldan daha uzun bir süreye mal olacağı ifade edilerek, şöyle denildi:
AB ile üyelik müzakerelerine başlayan ülkemizin, şimdiden AB hedeflerine uyum sağlayacak biçimde politikalarını düzenlemesi gerekmektedir. Bu çerçevede, Türkiyenin yenilikçilik temelinde, ihracata dayalı büyüme ve ulusal rekabet gücü stratejisi oluşturup, uygulaması şarttır.
Sanayinin rekabet gücünün yaratılmasında temel faktörlerden biri olan yenilikçilik performansının artırılması için hem eğitim sistemi hem de reel sektör yatırımları; bilgi ve iletişim teknolojileri, biyoteknoloji, nanoteknoloji, uzay teknolojileri gibi ileri ve öncü teknolojilere yönlendirilmelidir.