BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,29
ALTIN 2.837,00
HABER /  GÜNCEL

Türkiye karşıtı lobi harekete geçti

Avrupa Birliği'nin tarımdan sorumlu üyesi Franz Fischler'in 29 üye ülkeye gönderdiği 9 sayfalık mektupta Türkiye'yi büyük tehlike olarak anlattı. İşte mektubun ayrıntıları

Abone ol

Financial Times, Avrupa Birliği'nin tarımdan sorumlu üyesi Franz Fischler'in 29 üye ülkeye gönderdiği 9 sayfalık mektupta Türkiye konusunda uyarıda bulunduğunu yazdı. Financial Times'ın bugün manşetten yayınladığı Brüksel mahreçli haberinde, Fischler'in "AB'nin Türkiye'ye müzakere tarihi verilmesi hata olur" dediğini belirtilerek şunları kaydediliyor: ''Fischler mektubunda, üye ülkelere Türkiye'nin demokratik kriterleri ve dini kimliği konusunda ciddi kaygıları bulunduğunu, ayrıca Türkiye'ye üyelik yolu açmanın bütçeye de büyük yük bindireceğini düşündüğünü bildirdi.'' Fischler, mektubunda Türkiye'nin bu riskli durumu nedeniyle reformların devamını sağlamak için Türkiye'ye "özel ortaklık statüsü"nü işaret eden bir "B" planının uygulanması gerekliliğini savundu. Fischler'in, kendi uzmanlık alanındaki konulara da girdiğine işaret eden FT, tarımdan sorumlu üyenin, Türkiye'nin AB üyeliğinin Birlik'e yılda 11.3 milyar euroluk bir yük getireceğini, bu yükü tarıma yapılacak sübvansiyonların oluşturacağı görüşünü savunduğunu da duyurdu. Fischler'e göre birliğin Türkiye'de reformların devamını sağlayacak , özel ortaklık statüsü gibi bir B planı olmalı. FT diğer yetkililerinse bu rakamı son derece abartılı bulduklarına dikkati çekti. Fischler'in Türkiye'nin muhtemel AB üyeliğinin sonuçlarıyla ilgili olarak hazırlanacak ilerleme raporunda da katkısı bulunacağını hatırlatan ünlü ekonomi gazetesi FT, Fischler'in mektubunda Türkiye'nin önemli iki destekçisi olan ABD ve İngiltere'ye de atıfta bulunduğunu bildirdi. Fischler'in bu iki ülkeyi de eleştirdiğine dikkati çeken FT, mektubun bu bölümünde, ''Türkiye'nin üyeliği, AB'nin geleceğe yönelik siyasi planlarını güçsüzleştirmez mi? Ama görüyoruz ki ne ABD ne de İngiltere böyle bir kaygı taşıyor. Hatta belki her iki ülke de aslında bunu istiyor. Kamuoylarını görmezden gelip Avrupa'nın geleceğinin şekillenmesini diplomatların eline bırakamayız'' dediğini bildirdi.