Türkiye'nin, gerçekleştirdiği reformlar, ekonomik atılımlar ve yaşadığı sosyal değişimleri dış dünyaya yeterince başarılı yansıtamadığı da ortaya konuldu.
Abone olAvrupa'daki Türklerin ve oluşturdukları sivil toplum kuruluşlarının, ''Türkiye-AB ilişkilerine katkı sağlayacak önemli birikim ve potansiyeli olduğu ancak bu birikimden yeterince yararlanılmadığı'' belirtildi. Hollanda ve Avrupa'da yaşayan Türklerin sorunlarına sürdürülebilir çözümler üretmek üzere Hollanda'da kurulan Türkevi Araştırmalar Merkezi, ''Avrupa'daki Türklerin Türkiye-AB İlişkilerine Etkileri-Hollanda Örneği'' konulu bir araştırma yaptı. Araştırma sonucu elde edilen veriler, Doç. Dr. Talip Küçükcan, Veyis Güngör ve Hüseyin Kocabıyık tarafından bir kitapta toplanarak, yayınlandı. Hollanda'da etkin yaklaşık 100 sivil toplum kuruluşu ile Türkiye kökenli kanaat önderleri, iş ve bilim adamlarının yanı sıra politikacılarla mülakat yöntemi kullanılarak yapılan araştırmada, sivil toplum kuruluşlarının, ''Avrupa ve Hollanda'da Türk imajına ve entegrasyonuna bakışı, Türkiye-AB ilişkilerine yaklaşımları, sivil kuruluşların faaliyetleri ile Türkiye'nin üyelik sürecinde yapabileceği katkılar'' ele alındı. Araştırmada, 4 milyona yakın Türkiye kökenli kişinin yaşadığı Avrupa'da, bunların büyük bir çoğunluğunun bulundukları ülkenin vatandaşlığına geçtiği, Hollanda'da ise yaklaşık 352 bin Türk'ün yaşadığı bildirildi. Hollanda'daki Türklerin, yaşadıkları ülke için bir takım sorumluluklar üstlenirken, Türkiye'nin yararına da etkinlikler yürütmenin yollarını aradıkları kaydedilen araştırmada, Hollanda'da Türkiye karşı artan oranda pozitif imaj oluştuğu, olumlu yaklaşımı benimseyenlerin sayısının arttığı belirlendi. Araştırmada, Avrupa'daki Türk sivil toplum örgütlerinin Türkiye-AB ilişkilerine katkı sağlayacak önemli birikim ve potansiyeli olduğu ancak bu birikimden yeterince yararlanılmadığı, Türk sivil toplum kuruluşlarının Türkiye için mobilize edilmeye hazır bir sosyal sermaye oluşturduğu saptandı. TÜRKİYE İMAJI Araştırmada, Türkiye'nin, gerçekleştirdiği reformlar, ekonomik atılımlar ve yaşadığı sosyal değişimleri dış dünyaya yeterince başarılı yansıtamadığı da ortaya konuldu. Araştırmada, görüşlerine başvurulan kişiler, ''Türkiye'nin, zenginliklerini ve birikimlerini iyi tanıtabilmesi için bir marka olma projesi yürütmesi gerektiğini, bunun yapılması halinde Avrupalı Türklerin 'Türkiye' imajını geliştirme konusunda daha hızlı ve verimli çalışabileceklerini'' ifade ettiler. Türk sivil kuruluşlarının yüzde 88.9'unun Türkiye'nin AB üyeliğini desteklediğinin de belirlendiği araştırmada, ''Sivil toplum kuruluşlarının yüzde 94.4'ünün Türklerin Hollanda toplumuna entegre olmasını benimsediği, yüzde 72.3'ü Türklerin bu ülkedeki imajını olumsuz bulduğu, yüzde 72.2'sinin Avrupa ve Hollanda'da yaşayan Türklerin AB üyeliği sürecinde olumlu katkılar yapabileceği görüşünde birleştiği'' saptandı. Araştırmaya katılan Türk sivil toplum kuruluşlarının yüzde 33.3'ü, Hollanda'daki Türk diplomatik temsilciliğinin Türkiye'nin AB üyeliği konusunda kendilerinden katkı talep etmediğini, yüzde 25.9'unun arada sırada katkı istendiğini, yüzde 7'si ise sürekli talep geldiğini belirtti. Araştırmada, ayrıca Türkiye'nin Avrupa kamuoyunda çok daha iyi bilinmesi ve modern birikimlerini tanıtabilmesi için Avrupa kentlerinde İngiliz Kültür ve Fransız Enstitüsü gibi Türk Kültür Evleri'nin kurulması gerektiği görüşü de tespit edildi.