Türkiye – İsrail Anlaşması Tam Bir Fiyasko!
Diyecek hiç bir şey bulamıyor, sadece ülkem adına utanıyorum...
Yandaş medyada, Türkiye- İsrail anlaşmasını ZAFER olarak sunmaya çalışan gazete manşetlerini hayretle okudum.
Oysa anlaşma metnine baktığınızda; bırakın zaferi, tamamen İsrail lehine hazırlanmış tek yanlı bir anlaşma göreceksiniz.
Sanki, anlaşmayı İsrail yetkilileri hazırlamış da Türkiye, savaş kaybetmiş bir ülkeye uygulandığı üzere, önüne getirilen anlaşmanın altına imza atmak zorunda kalmış gibi!
…ve devletin en üst kademesi utanmadan bunu tıpkı yandaş medyanın göstermeye çalıştığı gibi Türk kamuoyuna zafer coşkusuyla açıklıyor!
Türkiye’ye teknoloji (silah modernizasyonu) satan İsrail ayrıca bakın ne gibi imtiyazlar kazanmış:
- “İki ülke, İsrail’in doğalgaz rezervlerinin çıkartılıp taşınabilmesi için bir doğalgaz boru hattının döşenmesi konusunda resmi görüşmelere başlayacaklar. Türkiye, İsrail’den doğalgaz satın alıp Avrupa pazarlarına satmada ilgi gösterecek.”
İsrail, Türkiye üzerinden geçecek boru hattı maliyetine en yakın alternatif güzergâhın dahi milyarlarca dolar daha pahalı olacağının pek ala farkında.
Zira İsrail, yeni bulunan doğalgaz rezervlerini, en hızlı ve en ekonomik olarak Türkiye üzerinden geçecek boru hattı ile Avrupa pazarına ulaştırmayı hedefliyor!
- “Türkiye, Türk mahkemelerinde Mavi Marmara olayına karışmış olan İsrailli yetkililere karşı açılmış tüm yasal süreçleri sona erdirecek.”
Bu maddede de Türkiye’nin zaferi açık ara önde görünüyor, değil mi? -
“Türkiye, ülkelerini Hamas’ın İsrail aleyhindeki eylemleri için bir üs olarak kullanmasını engelleyecek. Bunun karşılığında İsrail, Türkiye’nin Hamas’ın komuta merkezini ülkesinden sürme talebini feshetti. Gil-Ad Shaer, Naftali Frenkel ve Eyal Yifrach isimli İsrailli çocukların 2014 yazında Gush Etzion’da kaçırılıp öldürülmesinden sorumlu olan üst düzey Hamas üyesi Salih el-Aruri artık Türkiye’de değil ve yetkililer Aruri’nin dönmesine izin vermeyecek.”
Alın size anlaşma zaferinden bir madde daha!
- “İsrail, Mavi Marmara olayında öldürülen ya da yaralananların ailelerine para sağlayacak Türkiyeli bir insani yardım fonuna yaklaşık 21 milyon dolar aktaracak.”
İsrail, “kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez” deyimini iyi bellemiş olacak ki 21 milyon dolarla bu işi kapatmayı başarmış!
Gel gör ki; ödenecek 21 milyon dolar, öldürülen ya da yaralanan vatandaşlarımızın ailelerine değil, “Türkiyeli bir insani yardım fonuna” ödenecek!
Ne dersiniz, bu yardım fonu, ışık hızıyla ve devlet olanaklarının peşkeş çekilmesiyle devleşen malum vakıflar olabilir mi? Mesela; Türgev, Ensar gibi vakıflar…
- “İsrail’in, Türk yardımının İsrail denetiminden geçtikten sonra Aşdod limanı üzerinden Gazze’ye ulaştırılmasına izin vereceğini vaat etmesi karşılığında, Türkler Gazze’deki ablukanın kaldırılması taleplerinden vazgeçecekler. İsrail, ayrıca Türklerin Gazze’de yeni bir elektrik santrali, (Almanya ile işbirliği çerçevesinde) bir deniz suyu arıtma tesisi ve bir hastane inşa etmesine izin verecek.”
Bu madde ile de Erdoğan ve düşük profilli AKP hükümeti, İsrail karşısındaki dik duruşlarını pekiştirmiş olmalı!
Diyecek hiç bir şey bulamıyor, sadece ülkem adına utanıyorum…
Utanıyorum, çünkü bu anlaşma; İsrail'e karşı ülkemizin hezimete uğradığının resmi belgesidir. Türkiye, resmen İsrail’in Gazze ablukasını onaylayarak resmiyet kazandırmıştır.
Bundan sonra göndereceğimiz yardımları önce Aşdod Limanında İsrail yetkililerinin denetimine sunacağız ve şayet İsrailli yetkililer onaylarsa ancak o zaman yardım yerine ulaşabilecek!
Sanırım zafer kelimesi de artık herkese göre farklı anlam taşıyor!
Kısacası; Türkiye - İsrail anlaşması tam bir fiyaskodur.