BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46

Türkiye işadamları Derneği 'TUŞ'iad

Günlerdir sosyal medyayı ve gazetelerdeki okur yorumlarını takip ediyor, haber ve tartışma programlarının ratinglerine göz atıyorum.

Günlerdir sosyal medyayı ve gazetelerdeki okur yorumlarını takip ediyor, haber ve tartışma programlarının ratinglerine göz atıyorum.

Facebook'ta yorumların sayısı neredeyse yüzde 70 düştü. Twitter desen, eskiden otomotiğe bağlamış gibi twit atanlar artık cıvıldamıyor. Aynı şey haber kanalları için de geçerli.

Ratingler neredeyse yarıya yarıya düşmüş.

Nedenini merak edip, sosyal medyayı aktif kullanan bir kaç kişiye sordum.  Neredeyse tamamı farklı cümlelerle aynı şeyleri söyledi:

Kimisi, "Erdoğan Cumhurbaşkanı olunca eskisi gibi konuşmaz oldu. Hal böyle olunca siyasetin tadı tuzu kalmadı" diye yorum yaptı. Kimisi ise,  "O gittiğinden beri Kemal Kılıçdaroğlu'na bile gülemez hale geldik" diye dert yanıyordu.

Gerçekten de durum bundan ibaretmiş! Cumhurbaşkanı Erdoğan TÜSİAD Yüksek İstişare Toplantısı'nda konuşunca ortalık bir anda coştu.

Ahmet Davutoğlu'nun başında olduğu hükümetin başarıdan başarıya koşacağı konusunda AK Partili seçmenin en küçük bir endişesi bile yok. Ama bir gerçek var ki millet Başbakan Erdoğan'ı özlüyor. O konuşurken sosyal medyada, "Seni özlüyoruz Uzun Adam" şeklinde yüzlerce mesaja rastladım desem yalan olmaz.

Ona güvenen ve her sözüne itimat eden ciddi bir kitle var.

Hani çıkıp, "Suyun altından trenle Asya Kıtası'ndan Avrupa Kıtası'na geçme dönemi artık eski Türkiye'de kaldı. Yeni Türkiye'de, ABD ve İngiltere'ye teleferikle gidilecek" dese, arkasındaki kitle tereddüt etmeden buna inanır.

Hatta CHP'li ve MHP'li seçmen de inanır!

Çünkü, bugüne kadar yapılamaz denilen ne varsa yaptı. Hatta dün bile, yapılacağına asla inanılmayan bir şey yaptı.

Yıllardır iktidara gelenleri el pençe karşısına dizen "Kodamanlar Partisi TÜSİAD"ın mensuplarını, bu kez Erdoğan karşısına dizip, ayar üstüne ayar verdi.

"Bizi kıyasıya eleştirenlerin ananas meselesinde ağızlarından bir söz çıkmadı. Her türlü hakareti yapanların, tespih meselesinde, rafineri meselesinde ağızlarını bıçak açmadı. Yargıda tehditler, şantajlar, en iğrenç hukuksuzluklar ortaya çıkarken kimse çıkıp da bunları eleştirmedi" dediği an kameralar en ön sırada oturan baba-oğul Koç'lara zoom yaptı!

Rahmi Koç'un hali inanılmazdı. Erdoğan'ın attığı taş ameliyatlı yerine gelmiş gibi kıvrandı resmen! Zaten atalarımız boşuna, "Eski Türkiye'de yediğiniz ananaslar, Yeni Türkiye'de muhakkak bir yerinizi tırmalar" dememiş!

O sırada gözüme bir başka görüntü takıldı. 

Rahmi ve Mustafa Koç'un hemen arka sırasında cemaati temsil eden işadamlarından Memduh Boydak ve Mustafa Boydak oturuyor. Yani ananası verenler arkada, yiyenler önde.

Bir başka ilginç görüntü daha...

İki cemaatçi işadamının yanında Yiğit Bulut oturuyor. Ama o nasıl bir oturuş ise, sağ kolunu dirseğinden kırıp dizine yaslamış ve hafif kaykılarak ağzını baba Rahmi Koç'un ensesine dayamış. Ağzından derin derin nefes alıp veriyor.

Bildiğin buhar çıkarıyor! Tam bir "Nefesim ensende patron!" mesajı...

*****

Bu sırada hazır Erdoğan'ı yakalamışken Metin Feyzioğlu gibi aforizmalar patlatalım diyenler de vardı. Ama aldıkları cevaplar olağanüstüydü..

Önce, "Sayın Cumhurbaşkanım kutuplaşmaların önüne geçin" diyen TÜSİAD Başkanı Haluk Dinçer'i, "Türkiye'de ötelenmiş, itilmiş, unutulmuş kesimler vardı. Hepsinin elinden tutma gayreti içinde olduk. Terk edilmiş bölgeler vardı. Vatan topraklarının tamamının inşa ve ihyası bizim en önemli hedefimiz oldu" diyerek susturdu.

Suzan Sabancı'nın, "Son yıllarda Türkiye'nin tartışmalardan dolayı ekonomik anlamda itibarı çok zedelendi" eleştirisine verdiği cevap ise kapak niteliğindeydi: ''Neymiş elde edilen başarılara gölge düşmüş Türkiye'nin yurtdışındaki itibarı zedelenmiş. Bunu söyleyen bankada inceleme yaptırdım. Mevduatları 8 kat aktifleri 6 kat büyümüş. Bu mu itibar zedelenmesi?"

Gezide, "Ne sağcıyım ne solcu, çapulcuyum çapulcu" pankartı taşıyan Cem Boyner'in hali ise evlere şenlikti. Konuşması sona eren Erdoğan'ı ayakta alkışlamayan tek kişiydi Boyner.  Hem oturup, hem de alkışlayarak iki tarafa da şirinlik yapmayı tercih etti.

Sözün özü Erdoğan dün, gözlerinin içine baka baka işadamlarına, "Artık yüksek faizle milletin emeğini ve ülkenin geleceğini kemiremeyeceksiniz" dedi, darbelere destek olanların yakında hesaba çekileceğini ilan etti.

Yazının başında "Erdoğan'ı özleyenler var" demiştim. Özleyenler kadar nefret edenler de dün klavye başındaydı.

İnanın "1 aydır siyaseti takip ediyorum. O yokken çok sakindi. Ne zaman ki Başbakan konuştu, ortalık yeniden gerilmeye başladı" diyenlere bile rastladım! Adamın Cumhurbaşkanı olduğundan haberleri yok, bir de siyasi analiz yapıyorlar iyi mi!..

Hay sizin takip mekanizmanıza paralelciler dürtsün inşallah!