Türkiye ekonomisi, yılın ilk çeyreğinde finans, sanayi ve hizmetler sektörleri öncülüğünde yüzde 7,3 ile beklentiler paralelinde büyürken, ekonomistler çeyreklik bazda yatay rakamlar görülse bile yılın tamamında yüzde 4 büyümeye ulaşılabileceğini belirtiyor.
Abone olTürkiye İstatistik Kurumunca (TÜİK) açıklanan gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH) verilerine göre, Türkiye ekonomisi ilk çeyrekte geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 7,3 büyüme kaydetti. GSYH artış oranı ilk çeyrekte önceki çeyreğe göre ise yüzde 1,2 düzeyinde gerçekleşti.
AA Finans'ın anketine katılan ekonomistler, büyümenin ilk çeyrekte yüzde 7,2 düzeyinde gerçekleşeceğini öngörüyordu. Türkiye ekonomisinde büyüme, geçen yılın son çeyreğinde yüzde 1,5 ve tamamında yüzde 9,1 düzeyinde gerçekleşmişti.
Beklentiler paralelinde açıklanan büyümeye en önemli katkı yüzde 24,2 ile finans sektöründen geldi. Hizmetler ve sanayi sektörleri de büyümenin öncüleri olmaya devam ederken, söz konusu sektörlerdeki büyüme hızı ilk çeyrekte yıllık bazda sırasıyla yüzde 14,9 ve 7,4 düzeyinde gerçekleşti. Toplam katma değeri tarım yüzde 0,9 ve gayrimenkul faaliyetleri yüzde 5,4 artırırken, inşaat yüzde 7,2 azalış yönünde etkiledi.
Büyümeyi stoklar 8,1 puan aşağı çekti, net dış talep ise 3,5 puan yukarı yönlü etkiledi.
Gayrisafi sabit sermaye oluşumu ayrıntılarına bakıldığında, ilk çeyrekte yatırımların makine-teçhizat ayağında yükselmeye devam ettiği görüldü. Bu dönemde inşaat yatırımları yüzde 9,8 daralırken, özel yatırımların göstergesi olan makine-teçhizat yatırımları yüzde 10,5 artarak üst üste 10. çeyrekte de yükseliş kaydetti.
"Çeyreklik bazda yatay rakamlar görülse bile bu yıl yüzde 4 büyümeye ulaşmak mümkün"
AA Finans Analisti ve ekonomist Haluk Bürümcekçi, yaptığı değerlendirmede, ilk çeyrekte büyümenin beklentilere paralel gerçekleştiğini söyledi.
Büyüme trendinin gücüne ilişkin göstergelerin yavaşlamaya işaret ettiğini belirten Bürümcekçi, çeyreklik bazda GSYH'nin yüzde 1,2 ile 2020'nin son çeyreğinden bu yana en düşük artışı kaydettiğini dile getirdi.
Bürümcekçi, ilk çeyrekte üretim yöntemiyle hesaplanan milli geliri finans ve hizmet sektörünün yukarı çektiğine işaret ederek, şunları kaydetti:
"Harcamalar yöntemiyle hesaplanan verilere baktığımızda ise ilk çeyrekte özel tüketim harcamaları ve net dış talep büyümeyi yukarı çekerken, yatırımlar sınırlı katkı verdi. Stok azalışı ise olumsuz etkiledi. Önümüzdeki dönem için ilk sinyaller milli gelir büyümesinin ikinci çeyrekte bir miktar daha güç kaybettiğine işaret ediyor. Büyüme üzerinde negatif reel faiz ortamı ve dış talep destekleyici, yüksek fiyat artışları ise iç talep kanalıyla aşağı yönde etkili oluyor.
Bu doğrultuda, milli gelir endeksinin tarihi zirvesinde olmasının katkısıyla çeyrekten çeyreğe artışların bundan sonraki süreçte yatay olması durumunda bile bu yıl yüzde 4 büyüme oranına ulaşmak mümkün... Dönemsel değişimlerin sınırlı da olsa pozitif gerçekleşmesi durumunda yüzde 5'e ulaşmak söz konusu iken sadece çeyrekten çeyreğe düşüş görülmesi durumunda yüzde 3'ün altında büyüme tahminleri gerçekçi görünecektir."
"Sanayi sektörü milli gelire önemli katkı sağlamaya devam etti"
Piri Reis Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu da büyümenin ilk çeyrekte beklentiler paralelinde geldiğini belirterek, daha önce sanayi üretimi ve ihracat rakamlarından alınan sinyallerin de bu seviyelere işaret etiğini ve çok sürpriz bir sonuç çıkmadığını söyledi.
Sanayi sektörünün milli gelire önemli katkı sağlamaya devam ettiğini anlatan Aslanoğlu, "Geçen yıl turizmde yaşanan kapanmalardan dolayı ortaya çıkan baz etkisi ile hizmet sektörünün katkısının da arttığını görüyoruz. Bu muhtemelen ikinci çeyrekte daha da belirginleşecektir. Dolayısıyla tüketim malları, hizmetler ve sanayi üretimi büyümenin en önemli dinamiklerini oluşturdu." diye konuştu.
Aslanoğlu, inşaat sektörünün ilk çeyrekte büyümeye katkısının yüzde 7,2 azalmasına da değinerek, "İnşaat sektöründe konut satışları ve talepte bir gerileme görünüyordu. Bunun ilk çeyrekteki yansımasını gördük ama ikinci çeyrekte durum değişebilir. Gelecek dönem açısından baktığımızda, ikinci çeyrek için öncü göstergeler büyümede bir miktar yavaşlamaya işaret ediyor ama çok sert bir yavaşlama sinyali henüz yok. İç talep bir miktar yavaşlayabilir. Bunun yanı sıra hizmetler ve sanayi sektörlerinin büyümenin ana aktörleri olmaya devam etmesini bekliyoruz." ifadelerini kullandı.
"Yılın tamamında büyümenin yüzde 3,5-4 civarında olmasını bekliyoruz"
Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Cem Çakmaklı ise ilk çeyrek büyümenin kendi beklentilerinin üzerinde geldiğini belirterek, bu kapsamda olumlu bir görünüm sunduğunu söyledi.
Verinin detaylarının iyi incelenmesi gerektiğine vurgu yapan Çakmaklı, çeyreklik bazda gerçekleşen yüzde 1,2'lik büyümenin pozitif olmakla birlikte yavaşlama eğilimini öne çıkardığını ifade etti.
Çakmaklı, gelecek dönem için çeyreklik bazda büyüme performansının yavaş yavaş sıfıra doğru inebileceğinden bahsederek, "Yılın tamamında ise büyümenin yüzde 3,5-4 civarında olmasını bekliyoruz." dedi.
Verinin detaylarına bakıldığında, sanayi sektörünün toplam büyümeye paralel bir performans sergilediğini, hizmet sektöründe de pozitif yansımalar alındığını aktaran Çakmaklı, inşaat sektöründe ise önemli bir küçülme yaşandığını, bu durumun toplam istihdamda geçen aylarda çok fazla bir değişiklik yaşanmamasının ana nedenini açıkladığını anlattı.