AB Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Verheugen, müzakere konusunda kritik eşiğin aşıldığı mesajını verdi, Birlik adına bugüne dek en olumlu mesajı verdi..
Abone olMilliyet Gazetesi'nin haberine göre, Türkiye'nin AB ile müzakerelere başlama konusunda kararın verileceği aralık ayı yaklaştıkça Brüksel'den verilen mesajlardaki olumluluk dozu da artıyor. AB Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Günter Verheugen, müzakere konusunda kritik eşiğin aşıldığı mesajını verdi. Verheugen, Türkiye'nin AB'ye katılımının köklü bir değişiklik anlamına geleceğini belirterek, "Türkiye'deki reform süreci sınır aşan bir özelliğe sahip" dedi. 'Avrupa'nın Dostları' adlı kuruluş tarafından düzenlenen Türkiye konulu panelde konuşan Verheugen, AB'nin Türkiye'yi üye olarak almaya hazır olmadığını söyleyenlerin tamamen yanıldığını belirtti. Verheugen, kriterler tamamlanır tamamlanmaz müzakerelerin başlayacağını söyleyerek, "Önemli olan uygulamada kritik eşiğin aşılması ve sürecin geri döndürülemez olmasıdır. Bu konuda olumlu işaretler artıyor" diye konuştu. Türkiye'deki reform süreciyle ülkenin AB beklentilerinin birbirinden ayrılamayacağını ifade eden Verheugen, "Bunlardan birini ayırmaya kalkarsanız her ikisini birden yok edersiniz" şeklinde konuştu. Verheugen, Türk hükümetinin gerçekleştirdiği reformları "kaliteli" olarak tanımladı ve "Türkiye'nin insan hakları ve demokrasi alanında yaptığı reformlar ülkenin gelişmesinin dışında bir önem de taşıyor. Bu reformlar ülkenin sınırlarını aşan bir niteliğe sahip" dedi. Verheugen, 11 Eylül saldırılarıyla birlikte AB'nin stratejik bakışının da değiştiğini kaydederek, "Bu reformlar Müslüman ülkeler ve İslam - Batı ilişkileri için de önemli. Bu reformlar hukuk devleti, insan hakları gibi evrensel değerlerin Müslüman bir ülkenin değerleriyle ters düşmediğini ortaya koyuyor" diye konuştu. Gelen olumlu sinyallere karşın halen bazı alanlarda eksikler bulunduğuna dikkat çekip bunları ifade özgürlüğü, gözaltında kötü muamele ve din özgürlüğü olarak sıralayan Verheugen, "Reformları yapmak bir şey, bunları uygulamak başka bir şey. Bizim için önemli olan reformların uygulanmasının güvenilir ve sürekli olması" şeklinde konuştu. Verheugen'in bu olumlu yaklaşımı son dönemde Komisyon içinde de giderek ağırlık kazanan bir yaklaşım olarak dikkat çekiyor. Bu yıl sonunda müzakerelerin başlaması yönünde karar alınması olasılığının giderek güçlendiğini belirten komisyon kaynakları, "Müzakerelere başlanmaması için bir neden yok. Yeter ki Türkiye bir yol kazası yaşamasın" yorumunda bulunuyorlar. 'Türkiye Avrupalı değil diyen mitoloji okusun' Avrupa Birliği (AB) bakanlarının, Birliğin anayasasını oluşturmak için toplandığı Brüksel'e, Türk özel sektörü tam anlamıyla çıkarma yaptı. Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen'in yanı sıra TÜSİAD, TİM, İTKİB, İKV, TOBB gibi sivil toplum örgütleri, AB'nin Türkiye'yle ilgili kararını vereceği aralıktan önce planladıkları yoğun lobi çalışmalarını başlattı. Üyeleri arasından AB üyesi ülkelerin bakanları, komiserleri, Avrupalı basın kuruluşlarının yöneticileri ve üst düzey temsilcileri olan ve Birlik nezdindeki en önemli think tank kuruluşlarından Friends of Europe ile TİM - İTKİB'in düzenlediği "Türkiye - AB oyunun sonu mu?" konulu toplantıda, Türk işadamları, Avrupa'nın üst düzey yöneticileri ile politikacılarına fikirlerini anlattı. İngiltere'nin AB'den Sorumlu Bakanı Denis McShane, "Türkiye Avrupalı değildir" görüşünde olanlara, "Avrupa'nın adını Türkiye'nin güney kıyılarında gerçekleşen mitolojik efsane Europa'dan aldığını hatırlattığını" söyledi. Bakan, TV'deki bir açık oturumda Türkiye'nin Avrupa'ya ait olmadığını savunan ve şu anda AB Anayasası'nı hazırlayan kurulun başındaki eski Fransa Cumhurbaşkanı Valery Giscard d'Estaing'e, "Siz galiba Truva filmini seyretmediniz" dediğini aktardı. McShane, "Birkaç yıl önce, içinde Avrupa geçen her cümle büyük ilgi görürdü. Şimdi Avrupa'da içinde Türkiye geçen her şeyin reytingi olağanüstü yüksek" dedi.