Listesinde mafya babalarından siyasetçilere iş adamlarından sanatçılara uzanan hayli renki isimler olan ülkenin en ünlü sünnetçisi Kemal Özkan vefat etti...
Abone olİNTERNETHABER.COM
Türkiye'nin en ünlü sünnetçisi olarak bilinen ve bir süredir Alzheimer ile mücadele veren Kemal Özkan hayatını kaybetti. Özkan, pek çok ünlü ismin çocuğunu sünnet etmişti. Kemal Özkan'ın cenazesi Çarşamba günü Levent Camii'nden kaldırılacak.
Türkiye'nin en ünlü sünnetçisi olarak bir çok ünlü ismi sünnet eden Özkan'ın listesinde mafya babalarından siyasetçilere iş adamlarından sanatçılara uzanan hayli renki isimler var. Özkan Akşam gazetesine verdiği röportajda kariyerinin çarpıcı notlar paylaşmış, sünnet ettiği ünlüleri anlatmıştı.
"ZEKİ MÜREN'İ İLK BEN DELDİM"
Türkiye''nin en ünlü sünnetçisi 72 yaşındaki Kemal Özkan, 1964 yılından beri elinde usturası erkek çocukların bir anlamda geleceğini şekillendiriyordu. ''Bugün sünnet yarın deniz'' deyimini Kemal Özkan Türkiye''ye kazandırdı. Özkan siyasetçisinden sanatçısına, sporcusundan askerine kadar pek çok ünlüyle yan yana geldi Ünlü sünnetçi hatıralarının en başında ''sanat güneşimiz'' ile ilgili olanını ''Zeki Müren''i ilk kez ben deldim'' cümlesini kahkahalar içinde kurarak anlattı: ''Sene 1973 falan olması lazım. Paşa bir gün geldi ''Biliyorum sünnetçisiniz. Ama aynı zamanda bir sağlık uzmanısınız. Küpe takmak istiyorum. Kulağımı deler misiniz?'' diye sordu. Şaşırdım tabii... Zeki Müren''in kişiliğini yapısını bilmeyen yok. O dönem Gar Gazinosu''nda sahne alıyor. Düşünsenize Türkiye''nin en ünlü erkek sanatçılarından biri küpe takacak. Kadınsı tavırları tamam da küpe falan, devrim bu... ''Tamam'' dedim. Kolay bir şey zaten kulak delmek.''
MAFYA BABALARI KAÇAKÇILAR HEP ONUN KAPISINI ÇALDI
Babaların sünnetçisi Kemal Özkan o kadar ünlü ki, mafya babaları, kaçakçılar, arananlar hep onun kapısını çalmış sünnet için. Oğullarını sünnet ettirmek isteyen gazetelerin üçüncü sayfaların baş kahramanları Özkan''a çok güvenmişler: ''Yeraltı dünyasının yüzde 90''ının sünnetini ben yaptım. Geleceğin babalarını ben sünnet ettim. İşimden başka amacım olmadığı için bana güvenirler. Hollanda''ya gittim. Baybaşinlerin oğlu için. Bülent Ersoy, İbrahim Tatlıses de kirve oldular o zaman. Kürt İdris'in, Dündar Kılıç'ın, Alaattin Çakıcı'nın, Fevzi Öz'ün oğullarını, torunlarını, yeğenlerini ben sünnet ettim. Korkuyor musun o anda bir hata olursa diye soruyorlar. Aklıma bile gelmiyor. Ben işimi yapıyorum.''Kürt İdris'e geç kaldı Kürt İdris'in çocuklarının sünnetine tam iki saat geç kalınca ortalık karışmış: ''Kürt İdris'in Tarabya'da Villa Zarif diye mekanı vardı. Sünnet saat 18'de. Kimse yok. Meğer organizasyon Dolmabahçe''deki Lalezar''a alınmış. Tabii sünnete iki saat geç kaldık. İçeride kıyamet kopuyor. Kapıdaki kahya bile bana dayılık yapıyor ''neredesin ulan'' diyor. Beni gören tipi kayık herkeste bir afra tafra... Dedim ki Kürt idris'e ''çek şu adamlarını...'' Neden geç kaldığımı sordu, anlattım. Bana kimse haber vermedi, dedim. O da etrafındaki adamlarına fırça attı. O sünnette Yılmaz Güney de vardı.''
ANAP'IN KURUCULARINDAN OLDU
Özal torunlarının mürüvvetini göremedi ANAP'ın kurucuları arasında yer aldı ve Beşiktaş İlçe Başkanlığı da yaptı Kemal Özkan. 1983''de milletvekili adayları arasında yer aldı. Özallar'a yakın bir isimdi. Efe ve Zeynep Özal'ın çocuklarının sünnetlerini O yaptı. Ancak Özal''ın bir arzusunu yerine getiremedi: ''1993 Nisan ayı...Kışın İtalya''da bir kayak merkezine gitmiştim. Çok güzel bir yerdi. Özal'a oradan bir kış turizmi tavsiye ve öneri yazısı yazdım. Aynı zamanda dedim ki ''sizin tekrar başbakan olmanızı istiyorum''... Danışmanı Cengiz Aslanoğlu o yazıyı almış. Mektup Özal ölmeden üç beş gün önce eline geçmiş. Zeynep Özal'ın anlattığına göre, Turgut Özal demiş ki ''Yarın İstanbul'a gidiyorum. Kemal Özkan''a. Onu alıp, senin (Zeynep) çocukların Göcek''te sünnetini yaptıralım'' demiş. Ama bu konuşmanın ertesi sabahında rahmetli oldu.'' Sabancı''dan büyüğüm Kemal Özkan 1985 yılında Hilton'da bir nişan töreninde yüzükleri takarken Sakıp Sabancı da misafirler arasındaymış. Kemal Özkan yüzükleri takarken Sabancı''ya bakarak kendisinin de ''sünnet fabrikatörü'' olduğunu şöyle anlatmış: ''Mikrofondan Sabancı için ''dünyanın en büyük fabrikatörlerinden, Türkiye''nin sayılı isimlerinden'' dedikten sonra Sabancı''ya dönerek ''Ben Sabancı'dan daha büyük bir fabrikatörüm, desem acaba bana kızarmısınız?'' dedim. Sabancı ''Nedenmiş ağam'' dedi. Anlattım: ''Şu anda rakam 37 binlerde. Demek ki ufukta 74 bin çocuk beni bekliyor. Benim fabrikamda is yok, pas yok, grev yok, lokavt yok. Temiz iş.'' Bayıldı bu dediklerime. Sonra koyu bir muhabbete koyulduk.'' Özal'ı sünnet etmek isterdim Kemal Özkan, politikayla yıllarca iç içe yaşadı. Levent'teki sünnet salonunun duvarlarında bu ilişkinin fotoğraflarını görmek mümkün. Kemal Özkan hangi siyasetçinin sünnetini yapmak isterdi acaba? ''Her lideri sünnet etmek isterdim. Ama Özal'ı mutlaka. Çünkü çok sempatik biriydi. Demirel donuk. Ayrıca çocukluğu da bir hayli şişmandır mutlaka. Şişman çocuğun sünneti zor olur.''
LİSTEDE KİMLER KİMLER YOK Kİ
Kemal Özkan, bugüne kadar sünnet ettiği 100'ün üzerinde çocuK şu anda ünlüler listesinde yer alıyor. Örneğin Murat Demirel, yani Süleyman Demirel'in yeğeni... O da Kemal Özkan'ın elinden geçmiş. Mustafa Sandal, Hakan Ural, Alişan... ''Erdal Acar''ı da ben sünnet ettim. Biz kestik mi evvelallah tam keseriz. Bak adam milli çapkın (kahkaha atıyor). Bir gün gelecek meclisin kapıcısından cumhurbaşkanına kadar herkes benim sünnet ettiğim çocuklardan oluşacak. Çünkü ben zengin fakir ayrımı yapmıyorum.'' Demirel'in desteği Kemal Özkan bir gün salonunda yine her zamanki gibi beşer onar çocuklar sünnet ederken, İl Sağlık Müdürlüğü'nden bir görevli gelmiş: ''Dedi ki ''Elektrokoter kullanıyorsun. Bu yasak. Kapatıyorum burayı ''O gün de iki saat önce Demirel ile konuştum. Tuzla'daki evine gideceğim. Özel kalem müdürü karşıladı. Dedi ki ''Gökten Allah inse mezardan Özal çıksa Demirelle görüşemezsin''...Beklerim kardeşim, dedim. Mekan kapandı, çocukların sünneti yarım kaldı. Bekle bekle Baba yok. Tam çıkıyordum dediler ki ''görüşecek''. Ben sünnet mekanı kapandı, demeye kalmadı; hemen Vali Hayri Kozakçıoğlu''nu telefonla buldurdu. Durumu anlattı. Ve mekan açıldı. Çocuklarıma dedim ki ''oğlum bundan başka gideceğimiz makam yok''. Çok etkilendim o gün.''