Analistler “Türkiye ekonomisi iyiye gidiyor” söylemenin bozulacağını söylüyor.
Abone olTürkiye'nin önemli ekonomistlerine göre, sıkıntı 2014’te daha çok hissedilecek.
Cumhuriyet Gazetesi'nin haberine göre “Türkiye ekonomisi iyiye gidiyor” söylemlerine karşın, borçlanma oranlarının büyümesiyle 2014’te ülkemizin ekonomik sıkıntıyı daha fazla hissedeceği belirtiliyor. İşsizlikteki artışın yanı sıra yabancı sermayenin getirdiğinden fazla götürdüğünü belirten ekonomistler, Türkiye’nin krizi derinden yaşadığını vurguluyor.
Emekli Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bilsay Kuruç, Türkiye’de kriz tohumunun yeşerdiğini, büyüme hızı düşmesine karşın cari açığın azalmadığını söyledi. Uygulanan politikalarla Türkiye’nin dış kaynağa bağımlı olduğunu belirten Kuruç, “Dış kaynak girişine bağlı olan zincir kırıldığı zaman kriz ve sıkıntı ortaya çıkacak. İlk olarak iş dünyası bu sıkıntıyı hissedecek. Bu durum 2013 sonu ve 2014’te daha net ortaya çıkacak. Şu anda sıkıntı bankalara yansımadı. Şirketlerin borçluluğu büyüdükçe bu durum bankalara yansıyacak ve sıkıntıya girecekler. ” dedi.
Dolaylı vergilerle halkın cebinden alınanların sınıra geldiğini, tek kaynak olarak özelleştirmelerin görüldüğünü belirten Kuruç, “Birkaç yıldır Türkiye’de kriz tohumu var. Tüketici kredilerinin artması, halkın gelecekteki gelirlerine ait ödeme vaadi kriz tohumunu yeşertiyor. Halkın bütçesindeki deliğin büyümesi ve ödeyememe ihtimali bankaları sıkıntıya sokacaktır” diye konuştu.
Durgunluk sürecek...
Yaşar Üniversitesi Ekonomi Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Umut Halaç da, ülkenin durgunluk sürecinde olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi: “Yüzde 8 büyümeden yüzde 2’lere indik. Bu tüm dünya yavaşladığı için göze batmıyor. Ancak asıl olan dünyadaki kriz bittiğinde biz nerede konumlanacağız? Türkiye hâlâ 16-17. sıraları hedefliyor. Krizler fırsattır deniyor. Herkes yavaşlamışken daha hızlı depar atmak, alternatif üretim süreçleri yaratmalısın. 2013’te kriz olmayacağını düşünüyorum ama durgunluk sürecinin içindeyiz.”
Yaşar Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı, gazetemiz yazarı Prof. Dr. Erinç Yeldan, Türkiye’nin şu an krizi derinden yaşadığını söyledi. Ülkede krizin yüksek işsizlik, dış açık olarak kendini gösterdiğini, uzun süreli durgunluk yaşandığına dikkat çeken Yeldan, “Yüzde 2 düzeyinde, uzun süreye yayılmış bir büyüme bizim kriz konjonktürü içinde olduğumuzu gösteriyor. 2001 krizinin tersine durgunluk ve yavaş büyüme olarak kendini gösteriyor” dedi.
Ülkemizde kalıcı olmayan sıcak döviz girişleriyle büyük istikrarsızlık ve belirsizlik unsurları bulunduğunu vurgulayan Yeldan, “Türkiye’de kısa yoldan, spekülatif büyüme yaşatılıyor. Türkiye dışarının montaj ve taşeron sanayisi olmaya yönelik program izliyor. Bunlar düşük katma değer yaratıyor” diye konuştu.
Emekli Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Korkut Boratav da, Türkiye ekonomisini kendi iç mekanizmasını kullanarak oluşan riskleri ortadan kaldıracak güce sahip olmadığını söyledi.
Cari açık sorununun kronikleştiğini ve artma eğilimde olduğunu belirten Boratav, “Bu sorun çözülmeden sıcak ve dış kaynak girişlerine bağımlılık sürecek. 2013 sonlarına doğru canlanma belirtileri görülebilir ama sonrasının ne olacağı hiç belli değil çünkü dış dünya soru işaretleriyle dolu” dedi.