CHP Milletvekili Kemal Derviş, Türkiye'nin 1999-2001 yılları arasında ekonomide yaşadığı akut krizden kurtulduğunu söyledi.
Abone olCHP İstanbul Milletvekili Kemal Derviş, Türkiye'nin 1999-2001 yılları arasında ekonomide yaşadığı akut krizden kurtulduğunu belirterek, ''Yangını söndürmek kolay olmadı ama ülke olarak bunu hep birlikte başardık'' dedi. TBMM Genel Kurulu'nda, 2004 yılı mali bütçesinin tümü üzerinde yapılan görüşmelerde, CHP grubu adına söz alan Derviş, ekonominin akut krizden kurtulduğunun en büyük göstergesinin, Irak'taki savaş ve gelişmeler ile İstanbul'da yaşanan terör olaylarından etkilenmemesi olduğunu söyledi. Derviş, ''Şubat 2001'de yaşanan zirve krizi, ekonomi açısından bu yaşananlardan daha hafif bir olaydır. Ekonominin binası sağlamdır'' diye konuştu. Ekonomideki en olumlu gelişmelerden birinin enflasyonla mücadelede elde edilen başarı olduğuna dikkati çeken Derviş, ''Bu gelişmeyi küçümsemeyelim. Bu konudaki kararlılığın sürmesini diliyorum'' diye konuştu. Merkez Bankası'nın özerkliğinin bu başarıda önemli bir payı olduğunu kaydeden Kemal Derviş, ''Bu kurumu bağımsız hale getirmeseydik, (enflasyonla mücadelede bu başarıyı sağlar mıydık?) diye sorup, vicdanımızla bir yanıt vermemiz gerekir'' dedi. Bakanlığı döneminde zaman zaman, (Keşke Merkez Bankası'na şunu yapın) diyebilseydim dediği günler olduğunu da ifade eden Derviş, ''Bu tür düşünceler tüm siyasetçiler gibi benim de kafamdan geçti ama çıkardığımız yasa ile Merkez Bankası'na sağlanan bağımsızlığın önemi bugün enflasyonla mücadelede elde edilen başarı ile bir kez daha ortaya çıkmıştır'' dedi. SİYASET AĞIR BASARSA... Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu, Rekabet Kurumu ve BDDK'nın Türkiye gerçeklerine göre görev yapan kurumlar olduğunu ifade eden Derviş, ''Doğrudur, bunlar uzayda yaşamıyor, ancak bu kurumlara yapılan atamalarda siyaset ağır basarsa, Türkiye'nin bu konuda çok zor elde ettiği başarı yok olur. Hükümette yer yer bu tür yaklaşımlar ortaya çıkıyor. Dilerim bu yaklaşımlar sürmez'' diye konuştu. Derviş, Türkiye'nin coşmasının ve insanların yarınlara güvenle bakmasının herkesin dileği olduğunu ve ülkenin sevinmeye ihtiyacı bulunduğunu belirterek, şunları söyledi: ''Bunları dilerken gerçekçi olmaya ihtiyacımız olduğunu da unutmamak gerekir. Türkiye'nin temel sorunu yeterli ölçüde büyüyememektir. Yeterli ölçüde büyüyememe, istihdam sorununu önemli ölçüde artırmıştır. Türkiye önümüzdeki 10 yılda en az yüzde 7 büyümelidir. Temel hedefimiz bu olmalıdır. Türkiye bunu başarmalıdır. İşsizlik ancak böyle ortadan kaldırılabilir. Bu gerçek ülkeyi yönetenler tarafından maalesef yeteri kadar dile getirilmiyor. Türkiye'de, hali vakti yerinde olan ve rant geliri ile geçinenler için kriz dışında yüzde 5 büyüme yeterli olabilir. Ancak yoksul ve dar gelirli insanlar için bu büyüme yeterli değildir. Bu büyüme hızıyla onların sorunları çözülmez. Enflasyonu yenmek üzereyiz, şimdi büyüme hızını yüzde 7'ye çıkarmanın zamanı gelmiştir. Türkiye yangını 2002'de söndürdü. Bina yanarken o binaya yeni oda yapmak mümkün değildir, ama şimdi elimizde bu fırsat var.'' ''BÜTÇE KISA VADELİ HEDEFLERİ GÖZETİYOR'' Büyümeyi yavaşlatan faktörlerin başında aşırı değerlenmiş kur ve vazgeçilmez yatırımların gerçekleştirilmemesinin geldiğini ifade eden Derviş, 2004 yılı bütçesinde de yatırımlara gerekli önemin verilmediğini ve bütçenin uzun vade yerine kısa vadeli hedefleri gözettiğini kaydetti. Vazgeçilmez kamu yatırımlarının devreye sokulması gerektiğini belirten Derviş, ''Bu konuda IMF'de yanlış yoldadır. Bu tür uluslararası kuruluşlarla görüşmelerde bu yatırımların gerekliliğini vurgulamalıyız''dedi. Tarım sektörünün sorunlarının çözümünde, doğrudan gelir desteklerinin zamanında ve gerçek üreticiye ödenmesinin büyük önem taşıdığına dikkati çeken Derviş, çiftçi kayıt sisteminin de güçlendirilmesi gerektiğini söyledi. Kemal Derviş, 2003 yılının ilk 9 ayında doğrudan yabancı sermaye yatırımının hemen hemen hiç gerçekleşmediğini ve bunun ekonomi açısından iyi bir gelişme olmadığını ifade ederek, ''Buna karşın 2003'te Türkiye'ye çok ciddi bir sıcak para girişi olmuştur. Ama bu para her an çıkabilir. Bunlar kısa vadeli yatırımlardır. Sıcak parayı sevmeyelim, bu para gelmese daha iyi olur. Sıcak para yerine daha uzun vadeli yatırım yapacak yabancı sermaye gelsin''diye konuştu. Ülke ekonomisindeki olumlu gelişmelerin gözardı edilmemesini isteyen Derviş, ''Ancak Türkiye'nin bu olağanüstü potansiyeline rağmen maalesef büyüyemediğini ve refahın tabana yayılamadığını da görmemiz gerekir.''dedi. ''BÜYÜMEYE UYGUN BÜTÇE DEĞİL'' 2004 yılı bütçesinin büyümeye uygun bir bütçe olmadığı savunun Kemal Derviş, sözlerini şöyle tamamladı: ''Bu nedenle bu bütçeye ret oyu vereceğiz. Bunu klasik muhalefet anlayışı ile değil, sorumlu muhalefet anlayışı ile yapıyoruz. (Orta ve uzun vadeli hedefler yerine kısa vadeli hedefler tercih edilemez) diyoruz. Büyüme ve istihdam konusunda atacağınız her adımı destekleriz. Kavga istemiyoruz, gerilim yaratan her kavga dar gelirli vatandaşı vuruyor. Seçim cilvesinden kaynaklanan çoğunluğunuzu partizanlıkta kullanmamanızı istiyoruz. Ekonomideki olumlu adımlarını destekliyoruz ve bu yolda attığınız adımlarda başarılar diliyoruz. Türkiye'nin önünde önemli bir fırsat var. Gelin bu fırsatı kaçırmayalım.'' Derviş'in konuşması, CHP milletvekillerinin yanı sıra AK Parti'li milletvekillerinden de büyük alkış aldı.