Anti depresan ilaç tüketimi hızla artıyor. Araştırmalara göre her beş kişiden biri depresyona giriyor. 15 milyon kişi de bu hastalığa yakalanmas riski ile karşı karşıya.
Abone olAnkara Psikiyatri Derneği Başkanı Prof. Dr. Hamdullah Aydın, Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, depresyonun, insan sağlığını en çok tehdit eden 4. hastalık olduğunu belirterek, Türkiye'de de 15 milyon kişinin bu hastalığa yakalanma riski bulunduğunu söyledi. Prof. Dr. Aydın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bilimsel verilere göre, Türkiye'deki her 5 kişiden 1'inin yaşamının bir döneminde depresyona girdiğini belirterek, ''Ülkemizde ortalama 15 milyon kişinin risk altında olduğunu varsayıyoruz'' dedi. Ekonomik problemlerin depresyonu tetiklediğinin bilimsel bir gerçek olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Aydın, işsizlik ve geleceğe yönelik kaygılar, güven duygusu azlığı, bireyin yaşamında ortaya çıkan ani ve şiddetli değişikliklerin depresyonun gelişmesini artırdığına işaret etti. Aydın, bunların yanı sıra, örf, adet ve geleneklerin bireyler üzerinde oluşturduğu baskı ve aile yapısının değişmesi sonucu bireyin yalnızlaşmasının da depresyon gelişimini tetiklediğini kaydetti. Türk insanının, kendini çok rahat ifade edemediğini söyleyen Prof. Dr. Aydın, bu durumun, Türkiye'de hastalığın çok sık görülmesinin temel nedenlerinden biri olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Aydın, hastalığın doğru teşhis ve etkin bir tedaviyle minimum 6-8 ayda, ortalama 1.5 yılda tedavi edilebildiğini belirterek,bugün bilinen en etkili tedavi yönteminin ''psikoterapi'' ve ilaç tedavisi olduğunu dile getirdi. Antidepresan ilaçlarla yapılan tedavilerin, bilinenin aksine hastalar üzerinde çok ciddi bir risk oluşturmadığına dikkati çeken Prof. Dr. Aydın, antidepresan ilaçların, kısa vadede, ağız kuruluğu, mide bulantısı, cinsel fonksiyonlarda bozukluk, tansiyonun düşmesi, fazla tepkili haller, uyku bozukluğu gibi yan etkilere neden olduğunu bildirdi. Prof. Dr. Aydın, ancak uzun vadede vücudun bu etkileri en aza indirebileceğini vurguladı. -''İLAÇ TÜKETİMİNDE ARTIŞ''- Antidepresan ilaç tüketiminde artış olduğunu belirten Prof. Dr. Aydın, bunun Türkiye'ye has bir durum olmadığını, dünya genelinde antidepresanların tüketiminin hızla arttığını kaydetti. Antidepresan ilaçların sanılanın aksine bağımlılık yapmayacağını anlatan Prof. Dr. Aydın, ''Bir maddenin bağımlılık yaptığını söyleyebilmemiz için kullanılmakta olan maddeyi almadığınız zaman bunun eksikliğini gösteren belirtilerin ortaya çıkması ve vücudun bu maddeyi tekrar ve daha fazla bir oranda istemesi lazım. Ancak antidepresan ilaç kullanan hastalarda böyle bir etkinin ortaya çıkması söz konusu değil'' diye konuştu. Antidepresanlar sayesinde, depresyonun daha rahat tedavi edilebilir bir hastalık haline geldiğini vurgulayan Prof. Dr. Aydın, depresyonların, vücuttaki bir takım biyokimyasal dengesizlikler sonucu ortaya çıktığının artık bilindiğini, bu nedenle psikoterapik tedavinin tek başına hastalığın tedavisinde etkili olmayabileceğini vurguladı.