BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,29
ALTIN 2.837,00
HABER /  GÜNCEL

Türkiye coğrafyasını genişletmeli mi?

Devlet Eski Bakanı Gürcan Dağdaş Irak'a asker gönderilmesi konusunda ilginç bir tesbit ve öneride bulundu.

Abone ol

Dağdaş Halk'a ve Olaylara Tercüman Gazetesi'ndeki köşesinde ilginç bir tesbit ve öneride bulundu. Türkiye'nin coğrafyasının küçülmesini tartışmaktan çıkarabilmesinin yolunun coğrafyasını, "genişletmeyi tartışmaktan" geçtiğini savunan Dağdaş ABD Başkanı Buhs'un, "Irak'ın kuzeyi kendini yönetme yolunda ilerliyor" sözlerini yorumladı. Bir süre önce de uzun ABD seyahatinin, "izlenimlerini" okuyucularıyla paylaşan Dağdaş ABD Başkanı Bush'un Ulusal Güvenlik Danışmanı Condolezza Rice'nin Washington Post gazetesinin 7 Ağustos 2003 tarihinde yayınlanan "Ortadoğu'yu değiştirmek" isimli makalesinde Irak Operasyonu'nun 22 ülkeyi kapsadığı " sözlerine dikkat çekti. Dağdaş'ın bugünkü yazısı şöyle: Irak'a asker gönderilmeli mi? AMERİKA Birleşik Devletleri tarafından atanmış Irak geçici hükümetinin Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari’nin; “Irak’ta Türk askeri istemiyoruz." sözünden hemen sonra, ABD başkanı George W. Bush’un, 7 Eylül’de Amerikan televizyonlarından canlı olarak yaptığı ulusa sesleniş konuşmasında; “Irak’ın kuzeyi kendisini yönetme yolunda ilerliyor." sözü, zannediyorum ki Irak’a asker gönderelim mi, göndermeyelim mi tartışmalarını aşan, yeni bir tartışmayı başlatmamızın zamanı geldiğinin ikazı açısından önemlidir. ABD Başkanı'nın, Ulusal Güvenlik Danışmanı Condolezza Rice, 7 Ağustos 2003 tarihli Washington Post gazetesinde yazdığı Ortadoğu’yu değiştirmek başlıklı makalesinde; Irak’ta başlatılan operasyonun, 22 devleti kapsayan büyük bir operasyon olduğunu açıkça belirtmekte ve bunun 22 ülkede yaşayan 300 milyon insanı direkt etkileyecek sonuçlarının çıkacağını söylemektedir. Condolezza Rice, makalesinde bu ülkelerin yönetimlerinin değiştirileceğini, yeni yönetim sistemine geçirileceğini çok açık olarak ifade etmektedir. Rice’in makalesinde, açıkça ifade etmediği ama ima ettiği Türkiye’yi de yakından ilgilendiren, bu ülkelerin bir kısmının sınırlarının değişebileceği mesajıdır. Bush’un ve Zebari’nin açıklamalarının ayak üstü söylenmiş sözler olmadığını anlamamız için Rice’nin makalesi, Amerika’nın, bizim ülkemizi de dolaylı olarak işin içine çeken projesiyle ilgili yeterince açık mesajlar vermektedir. Ne istiyoruz ? IRAK' ın toprak bütünlüğünün korunmasını istiyoruz, politikamızın bir karşılığının olmadığını yukarıda ifade ettiğim gerçeklerin ve son yaşanan olayların ışığında hâlâ anlamayıp, Asker gönderelim mi, göndermeyelim mi tartışmalarını sürdürmemiz, Osmanlı’nın son dönemindeki devlet ricalinin, boğazın iki yakasındaki konaklarında yaptıkları, "Osmanlı nasıl kurtulur" muhabbetinin bir benzeri olmaktan öteye bir anlamı yoktur. Irak’ın toprak bütünlüğünü arzulayan bir Amerika projesinin olmadığını, 1990’lı yıllardan beri, Kuzey Irak’ta bir Kürt Devleti’nin temellerinin adım adım atıldığını ve maalesef bizim çapsız, derinliksiz politikalarımızın da buna katkı sağladığını görmemek için kör olmamız gerekir! Artık Irak’ın toprak bütünlüğünü ve Irak’ta yaşayan toplumun güvenliğini bir tarafa bırakıp, kendi toprak bütünlüğümüzü ve güvenliğimizi nasıl sağlayacağımızı, var olan gerçekler karşısında hemen tartışmaya başlamalıyız. Kuzey Irak’ta ortaya çıkan Kürdistan gerçeğini açıkça konuşmak zorundayız! Bu gerçekle yaşamanın maliyetini en asgariye düşürecek ve Türkiye’yi kâra geçirecek planlarımızı yapmak, bunları Amerika ve bölgedeki belirleyici aktörlerle konuşmak zorundayız. Amerika ve Kuzey Irak’taki yöneticilerin, iki ileri bir geri taktiği ile, dün söylediklerini bugün bizim kızmamızdan dolayı tevil eden sözlere dönüştürmesini, iç siyasete malzeme etmekten ve burnumuzdan kıl aldırmayız havasından kurtulmak zorundayız. Sözün hülasası; Türkiye’yi coğrafya olarak küçültme riski taşıyan bu kapandan kurtarmanın yolu, coğrafyayı büyütmeyi tartışmaya açmamızdan geçer. Tartışmaktan ve yanlış anlaşılabilirimden korkmadan.