BIST 9.673
DOLAR 35,27
EURO 36,71
ALTIN 2.967,59
HABER /  POLİTİKA

Türkiye bu tarihi sözleri tartışıyor

Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, 'Yargının taraf olması kabul edilemez' diye konuştu.

Abone ol

Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, dün tarihî bir konuşma yaptı. Hukuk dışına çıkan herkesin hesap vermek zorunda olduğunu vurgulayan Kılıç, ideolojik sebeplerle yargı bağımsızlığının arkasına saklanmayı 'onursuzluk' olarak niteledi. Mahkeme Başkanı bu tespitleri yaparken bazı yüksek yargı mensupları salonu terk etti.
 
Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılç, yüksek yargının katıldığı konferansta çarpıcı mesajlar verdi. Kılıç, "Kendi yandaşlarına, inancına ya da ideolojisine daha iyi servis yapabilmek için yargı bağımsızlığının arkasına saklanmak, hukuk ahlakının kabul etmeyeceği bir büyük onursuzluktur." dedi. Bu esnada, konferansı takip etmekte olan bazı yargı mensuplarının salonu terk etmesi dikkat çekti.

Haşim Kılıç, yargının tarafsızlığının önemini vurgularken Balyoz darbe planına adı karışanlara mesaj gönderdi. Mahkeme Başkanı, hukuk dışına çıkanların da hesap vermek zorunda olduğunu vurguladı. Kılıç, "Devlet gücünü kullanan kim olursa olsun hukuk dışına çıktığında hesap vermek zorunda olduğunu bilmelidir. Bu güç, hukuk dışına çıkılarak toplumu hizaya getirme aracı olarak kullanılamaz. Kamu gücünün emanet edildiği görevliler, bunu kullanarak toplumu tehdit etme, korkutma, sindirme hakkına sahip değildir." dedi.

Kılıç, yargının bağımsızlığı, tarafsızlığı, adil yargılanma ve ağır işleyen bir yargı sistemine ilişkin konularda toplumda önemli bir duyarlılık oluştuğunu belirtti. Bu sorunlara acil çözüm getirilmesinin ilgililerden beklendiğini söyledi. Kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ne yazık ki topluma acı veren bu konularda gerekli düzenlemeler yapılması için tüm çağrılar sonuçsuz kalmıştır. Her fırsatta yargı, siyasi partiler seçim sistemi, özgürlükler ve demokratik alanın genişletilmesi gibi konularda değişiklik önerileri, toplumun tüm kesimlerince dile getirilmesine rağmen gerekli adımlar atılmamıştır. Korkmadan konuşabilmeyi, öfkelenmeden tartışabilmeyi beceremediğimiz için farklı görüşler arasında olması gereken diyalogları maalesef kuramadık. Kuvvetler arasında yaşanan sınır çatışmalarını büyüterek toplumu taraf olmaya zorladık."

Kılıç, gerilimin yaşanmadığı dönemde yapılamayan yargı reformunun ancak siyasi kavgaların sıcak ortamında hatırlanmasından yakındı. Yargıyı ele geçirme ithamlarının da çözümsüzlüğe yol açtığını belirten Kılıç, "Taraf olmaya zorlanan bir yargının, bu görevi yerine getirmesi düşünülemez. Unutmayalım ki demokratik, laik bir hukuk devletinin alın yazısı gerçekten bağımsız ve tarafsız bir yargının varlığına bağlıdır." vurgusunu yaptı. Yargının taraf olması ya da bu görüntüyü vermesinin asla kabul edilemeyeceğini kaydeden Kılıç, "Hangi kutsal düşünce adına olursa olsun yargının taraf olması ya da bu görüntüyü vermesi asla kabul edilemez. Yargı toplumun bir kesiminde sosyal, siyasal ve duygusal kopuş yapacak davranışlara neden olamaz. Tarafsızlığını koruyamayan bir yargı, mağdur ettiği insanların ancak öfke ve isyan duygularını kabartır. Yargının kapısında hak isteyeni haklamak hiç kimsenin hakkı olamaz." ifadelerini kullandı.

ÇÖZÜMSÜZLÜK SAVUNULAMAZ

Siyasilerin yargıda reformu ancak tartışmalı dönemlerinde hatırladığını ifade eden Kılıç, şunları söyledi: "Bu sıcak ortamda, yargının sorunlarını tartışan başka odaklar ise yargıyı ele geçirme ithamları arasında çözümsüzlüğü güvence altına aldılar. Oysa bu kadar farklılıkların yaşandığı bir ülkede birlikte yaşama ortamını sağlayacak olan tek gücün yargı olduğu bilinmeliydi. Taraf olmaya zorlanan bir yargıbu görevi yerine getirez "

Hangi kutsal düşünce adına olursa olsun, yargının taraf olması ya da bu görüntüyü vermesinin asla kabul edilemeyeceğinin üzerinde duran Kılıç, şöyle devam etti: "Tarafsızlığını koruyamayan bir yargı bu nedenle mağdur ettiği insanların ancak öfke ve isyan duygularını kabartır. Yargının kapısında hak isteyeni haklamak kimsenin hakkı olmaz."

BÜYÜK BİR ONURSUZLUK

Toplumun yargıçtan adil yargılama yapması ve tarafsız kalmasını istediğini kaydeden Kılıç, "Kendi yandaşlarına, inancına ya da ideolojisine daha iyi inisiyatif yapabilmek için yargı bağımsızlığının arkasına saklanmak hukuk ahlakının kabul edemeyeceği bir büyük onursuzluktur. Devlet gücünü kullanan kim olursa olsun, hukuk dışına çıktığında hesap vermek zorunda olduğunu bilmelidir. Bu gücü hukuk dışına çıkılarak toplumu hizaya getirmek amacıyla kullanamaz. Yargı yetkisini kullananların adil yargılama yaptığını, tarafsız kaldığını topluma hissettirme borcu vardır." şeklinde konuştu.

Kılıç: Çözümsüzlük güvence altına alındı

Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, tüm çağrılara rağmen hukuki düzenlemelerin bir türlü yapılamamasını eleştirerek şunları söyledi: Gerilimsiz bir ortamda yargının sorunlarına ilişkin yapılması gerekenler yapılamadı. Sorunları çözmesi gerekenler de yargı reformunu, ancak siyasi kavgaların sıcak ortamında hatırladılar. Bu sıcak ortamda yargının sorunlarını tartışan başka odaklar ise yargıyı ele geçirme itirazları ve ithamları arasında çözümsüzlüğü güvence altına aldılar.

YARGI GEREKEN SEVİYEDE DEĞİL

Avrupa Konseyi, HSYK, Yargıtay, Anayasa Mahkemesi ve Danıştay’ın sorumluğunda 30 ay süreyle gerçekleşecek olan “Yüksek Yargı Kurumlarının Avrupa Standartları Bakımından Rollerinin Güçlendirilmesi Projesi” konuşmaları yargının sorunlarına odaklandı. Haşim Kılıç, Türkiye’de yüksek yargının rolünün demokratik bir rejimde olması gereken seviyede olmadığını ifade etti. Kılıç’ın konuşmasını yaptığı sırada bir grup izleyicinin salonu terk etmesi ise dikkat çekti. Kılıç, “Bir ülkede adalete tecavüzden kaygı duyuluyorsa, bu sesleri dinlemek ve sorunlara dürüstçe projeler tesis etmek zorundayız. Zira devletin ve bireyin onuru, güçlü, tarafsız ve bağımsız yargının varlığıyla mümkün olabilir” diye konuştu.