Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak partisinin byramlaşma töreninde konuştu İşte onun açıklamaları...
Abone olSaadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, ''Bin yıldan bu yana Türk'ü, Kürt'ü ve Laz'ı bir arada tutan İslam kardeşliğidir'' dedi.
Partisinin Mersin İl Başkanlığında düzenlenen bayramlaşma törenine katılan Kamalak, gazetecilere yaptığı açıklamada, Suriye üzerinden Türkiye ile İran'ın karşı karşıya getirilmesi için hesaplar yapıldığını belirterek, ''Türkiye bu oyuna gelmemelidir'' dedi.
Bu sonucu yılar önce gördükleri için sürekli ''İslam birliği'' dediklerini vurgulayan Kamalak, ''1970'li yıllardan bu yana İslam birliği diye çırpınıyoruz. Buradan tüm İslam alemine sesleniyorum. İslam birliğini kurmak bütün Müslümanların boynunun borcudur. Emperyalizm oraya girdiği takdirde Ortadoğu ateş topu haline gelir. Şu an 20'nci haçlı seferi devem ediyor'' diye konuştu.
Fransız uçaklarının Libya'yı bombaladığı sırada Fransa Cumhurbaşkanı ve İçişleri Bakanı'nın ''Biz burada Haçlılara öncülük ediyoruz'' dediğini aktaran Kamalak, sözlerine şöyle devam etti:
''İşte o savaş devam ediyor. Ne yazık ki bu savaşta Müslümanlar birbirlerine kıydırılıyor. Haçlı Savaşları hiçbir zaman böylesine sofistike olmamıştı. Ölen de Müslüman, öldürülen de. Ama her ikisinin elindeki silah Haçlının silahı. Öte yandan Haçlılar da denizden veya havadan tarafları bombalayamaya devam ediyor.''
TERÖR VE DEPREM
Kamalak, Türkiye'nin yakın zamandaki en önemli iki meselesinden birisinin terör, diğerinin ise Van'daki deprem olduğunu söyledi.
Hükümetin açılım programını eleştiren Kamalak, İslam'ı dışlayan hiçbir projenin Güneydoğu'da terörü durduramayacağını dile getirerek, şöyle konuştu:
''İslam kardeşliğini tesis etmek gerekir. Bu reçeteyi uygulamayamadığınız müddetçe terörü önleyemezsiniz. Bin yıldan bu yana Türk'ü, Kürt'ü ve Laz'ı bir arada tutan İslam kardeşliğidir. Bu bilinen bir gerçek. Çanakkale'de her etnik kökenden insan omuz omuza birlikte mücadele etmedik mi? Çanakkale'de her kesimden insan şehit oldu. Ama şimdi kardeşlik temelleri sarsıldı. İstismarı bir kenara bırakarak bunu yeniden inşa edelim diyoruz.''
Van'daki depremin ardından yerinde inceleme yaptığını anlatan Kamalak, şunları kaydetti:
''Tabii afet olarak, zelzele binaları silkeledi ama 'ölümün asıl sebebi takdir-i ilahi' deyip geçemeyiz. Depremi sebebi insanlardır. Çünkü denetim yok. Müteahhit binayı ucuza mal etmeye gayret etmiştir. Ucuza da mal etmiştir. Ama ne yazık ki o ucuz maliyet, topluma çok pahalıya mal olmuştur. Yeni binalar çöküyor ama yanındaki iki katlı kerpiç binalar sapa sağlam duruyor.
İnsanların yardımına enkaz altında mı koşmak, yoksa deprem öncesinde gerekli tedbirleri almak mı daha iyi. Şüphesiz ölümden önce onları sağlıklı bir biçimde kurtarmak daha iyi ve daha faydalıdır. Bu nedenle ülke çapında resmi denetim yapacak proje merkezleri hazırlanmalı, ruhsatlar ona göre dizayn edilmelidir. Ruhsatsız binaya izin verilmemeli, veren sorumlu tutulmalıdır. Muhtarlardan belediye başkanlarına kadar geniş bir kesim bu kapsama dahil edilmelidir.''
Türkiye'deki işsizlik sorunu, eğitim sistemi ve cezaevlerindeki durumu da eleştiren Kamalak, problemlerin üzerine ciddiyetle eğilinmesi gerektiğini sözlerine ekledi.