Çiller'in 'gizli anlaşma' yapmakla, Erdoğan'ın ise ilaç şirketlerine 'boyun eğmekle' eleştirildiği "veri imtiyazı” savaşında pazara kim hakim olacak?
Abone olTürk ilaç pazarında gerginlik tırmanıyor. Devlerin savaşında son raund, Sağlık Bakanlığı'nın yayımladı ğı yönetmelikle başladı. Çiller'in gizli anlaşma yapmakla, Erdoğan'ın ise ilaç şirketlerine boyun eğmekle eleştirildiği "veri imtiyazı” savaşında pazara kim hakim olacak? Yoksa fatura yine halka mı çıkacak? Bir ülkenin en önemli kalelerinden biri olan "ilaç” için karşı karşıya gelen devlerin son bombaları, kapak sayfalarında patlıyor. Veri imtiyazı tartışmaları büyüyor. Tansu Çiller gizli anlaşma yapmakla, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ilaç şirketlerine boyun eğmekle eleştiriliyor. Türkiye'deki milyarlarca dolarlık ilaç pazarına hakim olmak için ulus ötesi ilaç şirketleri bastırıyor. Eğer kazanırlarsa halkı ilaca hasret günler bekliyor. Türk ilaç sektörünü ve tüketicileri ayağa kaldıran veri imtiyazı kıskacı, bundan 10 yıl önce atılan bir imzaya dayanıyor. 6 Mart 1995... Tansu Çiller ve Murat Karayalçın'lı DYP-SHP Hükümeti Gümrük Birliği Anlaşması'na imzayı atıyor. Bu anlaşma ile Türkiye, Avrupa Birliği'ne tam üye olmadan gümrük duvarlarını kaldıran tek ülke olarak "tarihe geçiyor”. Gümrük Birliği anlaşması ile, Türk İlaç Sanayi'nin köküne kibrit suyu dökecek olan veri imtiyazı uygulaması da kabul ediliyor. Veri imtiyazı; 20 yıllık patent koruma süresi olan ilaçlara ek bir koruma getiriyor. Yani 20 yıl boyunca patent hakkı nedeniyle eşdeğeri-benzeri yapılamayan ilaçlara, 6 ile 10 yıl arasında ek bir koruma süresi daha veriliyor. Türkiye gibi bir çok ülkede ise patent süresi dolan ilaçların eşdeğerleri (jenerik ilaç) yerli üreticiler tarafından yapı lıyor. Uluslararası ilaç sektörünün sözcüsü konumundaki Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği (AİFD) Genel Sekreteri Engin Güner, yaptığı açıklamada, "uluslararası hukuk kuralları ve adil rekabet ilkelerine uymayan kopya ilaçların, Jenerik ilaç pazarının yüzde 10'undan daha azını temsil ettiğini, bu dar kesimin çıkarları uğruna ülkemizdeki ilaç sektörünün önü kesildiğini” vurgulayarak, "Türkiye'nin Dünya Ticaret Örgütü'ne (WTO) 1 Ocak 2000, AB'ye ise 1 Ocak 2001 tarihi itibariyle veri koruması uygulamasını başlatmayı taahhüt etmesine rağmen, imza attığı anlaşmaların gereğini yerine getirmedi ğini” belirtiyor. Kaynak: Nokta