BIST 9.673
DOLAR 35,15
EURO 36,57
ALTIN 2.959,13
HABER /  GÜNCEL

Türkiye Avrupa lideri

İngiltere’de Dünya Kongresi’nden katılan Doç. Dr. Murat Kılıç, canlı vericili karaciğer nakillerinde Türkiye’nin Avrupa ve Amerika’nın önünd...

Abone ol

İngiltere’de Dünya Kongresi’nden katılan Doç. Dr. Murat Kılıç, canlı vericili karaciğer nakillerinde Türkiye’nin Avrupa ve Amerika’nın önünde olduğunu söyledi.
İngiltere’nin başkenti Londra’da yapılan Dünya Karaciğer Nakli Kongresi’nden dönen Doç. Dr. Murat Kılıç, Türkiye’nin özellikle canlı vericili karaciğer nakillerinde Avrupa ve Amerika’nın önüne geçtiğini söyledi. Nakildeki başarı oranının da yüzde 90 seviyelerinde olduğunu belirten Doç. Dr. Kılıç, bu oranın da Avrupa ve Amerika ile aynı olduğunu kaydetti. Dünya Kongresi’nde Türkiye’nin çok ilgi gördüğünü ifade eden Doç. Dr. Kılıç, “Bu ilginin nedeni karaciğer nakillerinde Avrupa lideri olmamız, Çin, Japonya, Kore ile başa baş gitmemiz” dedi.
İzmir Kent Hastanesi Karaciğer Nakli Bölüm Başkanı Doç. Dr. Murat Kılıç, ekibinden Prof. Dr. Mehmet Alper, Prof. Dr. Çiğdem Arıkan, Opr. Dr. Cahit Yılmaz ve Opr. Dr. Rasim Farajov Londra’da, Uluslararası Karaciğer Nakil Topluluğu’nun (ILTS) düzenlediği Dünya Kongresi’ne katıldı. Kongrede biri sözlü, 2’si poster üç sunum yaptıklarını, kongreye Türkiye’den çok sayıda katılım olduğunu belirten Doç. Dr. Kılıç, kongre ile ilgili değerlendirme yaptı. Hem sayı hem başarı oranının özellikle canlı vericili karaciğer nakillerinde Türkiye’yi “Avrupa’nın lideri” haline getirdiğini belirten Doç. Dr. Kılıç, şunları söyledi:
“Bu kongre tüm dünyadan karaciğer nakli yapanları buluşturdu, son gelişmeler paylaşıldı. İzmir Kent Hastanesi Karaciğer Nakli Ekibi olarak üç çalışmamızı sunduk. Bunlardan biri ‘Çocuklardaki immunsüpresyon yani bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaç kullanımıyla ilgiliydi. Nakil sonrası vücudun bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar kullanılmak zorunlu, bu ilaçların da yan etkileri var. Bizim çalışmamızda bu yan etkileri en aza indirerek çocukların normal büyüme ve gelişmelerinin sağlanması için en uygun ilaç kullanımı hedefleniyor. Sadece nakil yapmak değil nakil sonrası bakım da önemli. Özelikle bebek ve çocukta nakil sonrası takip çok önemli. Bu bildiri o nedenle çok değerliydi. Kent olarak da Türkiye olarak da Avrupa ülkelerine göre daha yüksek sayıda bebek ve çocuk karaciğer nakli yapıyoruz. Bugüne kadar 700 nakil yaptık, bunların 220’si bebek ve çocuk. Türkiye’de en çok bebek-çocuk nakli yapan merkez biziz. Türkiye’de her yıl 100-120 çocuk nakli yapıyor, bunların yarıya yakınını biz gerçekleştiriyoruz. Bu bilimsel değerlendirme ve çalışmalarımız için önemli bir kaynak oluşturuyor. Diğer çalışmamız; çocukların nakil sonrası büyüme ve gelişmeleriyle ilgiliydi. Üçüncü sunumumuz ise Budd-Chiari Sendromu (karaciğer toplar damarının tıkanması) tedavisinde canlı vericili karaciğer nakli deneyimimizdi. Bu dünyada çok özel bir hastalık. Bunda en çok karaciğer nakli yapan yerlerden biriyiz dünyada, bugüne kadar 15 vaka yaptık, o nedenle ilgi büyüktü. Sayı olarak az görülse de çok özel ve nadir bir hastalık olduğu için dünyadaki en büyük serilerden birisi. 15 vakada sadece bir kaybımız oldu, yüzde 93-94 sağ kalım var. Başarı yüksek ilgi de öyle oldu. ”

"CANLI NAKİLLERDE TÜRKİYE ÖNDE"
Öte yandan kent olarak yılda 150 civarında karaciğer nakli gerçekleştirdiklerini, Türkiye’de bu sayının bin 300’lere ulaştığını kaydeden Doç. Dr. Kılıç, “Türkiye’deki merkezler özellikle canlı vericili nakillerde Avrupa ve Amerika’ya göre çok önde. Uzak Doğu ülkelerinde çok iyi ülkeler var, Çin, Japonya, Kore, onlarla da başa baş gidiyoruz” dedi.
Nüfusu Türkiye’den fazla olan Almanya’da (80 milyon) yıllık karaciğer nakli sayısının bin 100- bin 200, 60 milyon nüfuslu İngiltere’de 800 civarında olduğunu kaydeden Kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Tüm dünyada organ naklinde sıkıntı yaşanmasına karşın ülkemizde bu konuda son yıllarda önemli bir gelişme kaydedildi. Bizde aile bağları güçlü. Ailede biri hasta olduğunda tüm bireyleri seferber oluyor. İşin ilginç yanı insanlar organlarını yaşarken bağışlarken, öldükten sonra bağışlamıyorlar. Bu durum canlı vericili nakilleri artırırken, kadavradan nakiller yetersiz kalıyor. Hala nakillerin 4’te biri kadavradan. Oysa kadavra bağışla 5-6 hasta hayat bulabilir, bu oranı tersine çevirmeliyiz.”
(İHA)