BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  POLİTİKA

Türkiye Arınç'ın sözlerini konuşuyor

Başbakan Yardımcısı Arınç, Kürt kimliğinin 30 sene önce çıkmadığını belirterek, ‘Kimliğini tanıdığımız insanların tüm haklarını vereceğiz’ dedi.

Abone ol

Meclis Genel Kurulu'nda, 2012 Merkezi Yönetim Bütçe Yasa Tasarısı'nın tümü üzerine görüşmeler gerçekleştirildi. Toplantıya Bülent Arınç'ın Kürtlere verdiği söz damga vurdu. MHP lideri Bahçeli ise o söze büyük tepki gösterdi.

Bütçe görüşmelerinin Türkiye'de siyasetin toplam kalitesini göstermesi bakımından önemli olduğunu ifade eden Arınç, "Milletin kürsüsünde söylediğiniz her söz ve eylem milletimiz tarafından kaydediliyor. Bizler de milletimizin üslubuna, rızasına uygun siyaset yapmaya mecburuz" dedi.

Arınç, şunları söyledi:

"Hiçbirimiz doğuştan masum imtiyazlı değiliz hatadan yanlıştan münehhiz değiliz. Her sözümüzden sorumluyuz. Bu sorumlulukla siyaset yapmak durumundayız. Bu sorumluluk duygusuyla diyoruz ki siyaset şeklimiz ve üslubumuz de milletten bağımsız olamaz. Hepimiz bu milletin evlatlarıyız. 74 milyon vatandaşımızın emanetini taşıyoruz. Bizim kumaşımı, mayamız, özümüz bir. Farklılıklarımızı birlik içinde eriterek millet olduk. Bir arada aşama tecrübesi olmayan bir millet değiliz. Yüzyıllarca bu topraklarda birbirimizin hukukunu koruduk ve Allah'ın izniyle de korumaya devam edeceğiz"

"KÜRTLERİN VARLIĞI GERÇEKTİR"

Milletvekillerinin Hükümete yönelik eleştirilerini de yanıtlayan Arınç, MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır'ın, "Kürt kimliğini tanımak, bu gaflet ötesi bir davranıştır" ifadesini anımsattı. "Yani gafletten öte davranışın herhalde 'dalalet' olduğunu söylemek istiyor" diyen Arınç, şunları söyledi:

"Kürt kimliğinin tanınması çok önemli bir konudur. Bu bir insan hakları konusudur. Sanıyorum ki Sayın Genel Başkanınız da CHP'nin Sayın Genel Başkanı da bu konuda farklı düşünmüyorlar. Yani Türkiye'de yaşayan bir insan, 'Ben Kürdüm ve bu kimliğimle iftihar ediyorum. Ben bu gerçeğimle tanınmamı istiyorum' dediği zaman, bizim buna saygı göstermemiz, bunu kabul etmemiz gerekir.

Geçmiş dönemlerde inkârcı ve asimilasyoncu bir inanç böyle yapmamış olabilir. Onların da Türkiye'nin bugün başına neler açtığını hepimiz çok iyi biliyoruz. Bir insan kendi kimliğinden şeref duyar. Sayın Baykal da Sayın Kılıçdaroğlu da 'etnik kimlik o insanın şerefidir' diyor. Yani bu sözü söylerken şüphesiz sadece 'Ben Kürdüm, ben Arabım' demesi, 'ben filanca etnik gruba mensubum' demesini birbirinden ayırmayacağız. Hepsine saygı duymak, hepsinin doğuştan gelen insan haklarına sahip olduğunu bilmek zorundayız. Kürt meselesi veya Kürt kimliği, 3 sene önce, 30 sene önce, 20 sene önce ortaya çıkmış bir kimlik değildir. Kürtlerin varlığı en az bin seneden beri bir gerçektir. Bunu inkâr edemezsiniz. Bunu inkâr ederseniz 80 öncesine döneriz, 80 sonrasına döneriz.

Sayın Elçi, Bakanlık yaptığı dönemde 'Ben Kürdüm ve Türkiye'de yaşayan şu kadar Kürt var' dediği için 2,5 yıl cezaevinde kalmıştır. O günlere dönmemizi mi istiyorsunuz? Bir insanın kimliğini inkâr etmek o insanı inkâr etmek demektir. Kendisini Kürt kimliği ile Arap kimliği ile Boşnak kimliği ile artık ne gelirse aklınıza... Hepsi, kim, ne varsa bu topraklar üzerinde kendi kimliğini rahatlıkla söyleyecektir. O kimliğe saygı duyacağız. O kimliğin bütün kültürel haklarını, Anayasal haklarını vereceğiz, tanıyacağız."

MHP'DEN JET TEPKİ
Bahçeli, 2012 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı'nın TBMM Genel Kurulunda kabul edilmesinin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bütçe görüşmelerinde, Hükümet adına söz alan kişilerin genellikle Hükümetin görüşünü yansıttığını belirten Bahçeli, "Dolayısıyla bugünkü Hükümet adına yapılan görüşmede, Sayın Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın görüşlerini bu Hükümet, benimsiyor mu benimsemiyor mu, bunun netleşmesi lazım" dedi.

Bugün yapılan görüşmeyi, "çok büyük bir talihsiz görüşme" olarak değerlendiren Bahçeli, şunları kaydetti:

"Bugünkü yapılan görüşme bir provokasyondur. Bugün yapılan görüşmeyle, görüşme sırasında BDP'den ve AKP sıralarından toplanan alkışlarla, Türkiye bir yere doğru, şuurlu şekilde sürükleniyor. Bir rol paylaşımı sezintim var. Eğer Başbakan Yardımcısı'nın bu konuşmaları Hükümetin görüşü ile bağdaşıyorsa, örtüşüyorsa, Hükümetin yapacağı bir tek şey var; KCK operasyonlarını durduracak, Güneydoğu Anadolu'daki PKK ile terörle mücadele eylemlerini durdurup, BDP, PKK ne diyorsa, Bülent Arınç aracılığıyla onu yerine getirmesi lazım."