Türkiye'nin AB üyeliği konusu Almanya'da siyaseti tamamen ikiye bölmüş durumda. Hristiyan Birlik Partileri adına konuşan Schaeuble imtiyazlık ortaklık önerisini yineledi.
Abone olTürkiye'nin AB üyeliği konusu Almanya'da siyaseti tamamen ikiye bölmüş durumda. Konu bugün Alman Federal Meclisi'nin de gündemindeydi. Taraflar arasında meclis oturumunda da bir uzlaşma sağlanamadı. Alman Federal Meclisi'ndeki oturumda Yeşiller Partisi'nden Dışişleri Bakanı Joschka Fischer Türkiye ile katılım müzakerelerine başlanması gerektiği görüşünü yineledi: ''Uluslararası terörizm önümüzde büyük bir tehdit oluşturmaktadır. Ortadoğu'daki gelişmeler, yeni bir kriz tehdidiyle karşımıza çıkan İran, terörizmin Irak'taki gelişimi... tüm bu faktörleri gözönüne aldığınızda böyle bir durumda Türkiye'ye verilecek bir 'hayır' yanıtı kanımca aşırı derecede dar görüşlü olacaktır ve ülkemizin çıkarları ile güvenlik ihtiyaçlarına karşı olacaktır.'' Hararetli tartışmalar yaşandı Zaman zaman oldukça şiddetli tartışmalara sahne olan oturumda Fischer müzakerelere başlanmasının Türkiye'nin otomatik olarak üye olacağı anlamına gelmediği güvencesini verdi. Tek başına üyelik perspektifinin bile, Türkiye'nin AB yönünde değişimi için kalıcı bir baskı oluşturduğunu söyleyen Fischer, bu tutumdan vazgeçmenin güvenlik politikaları ve strateji açısından çok büyük bir hata olacağını vurguladı. Fischer, Türkiye'nin AB'ye yakınlaşmasının 40 yıldır her hükümet döneminde Alman dış politikası olduğunu da Hristiyan Birlik Partilerine hatırlattı. Hristiyan Birlik Partileri'nin dış politika uzmanı Wolfgang Schaeuble ise Türkiye'nin üyeliğinin Avrupa'nın stratejik hedefi olan siyasi bütünlüğü tehlikeye sokacağı uyarısında bulundu. ''Genişlemeyi Avrupa'nın derinleşmesinin önüne koyuyorsanız büyük bir hata yapıyorsunuz'' diyen Schaeuble, Türkiye, Rusya gibi sadece bir bölümü Avrupa'ya ait olan ülkeler için ortaklığın başka şekillerinin bulunması gerektiğini belirtti: ''Sayın meslektaşlarım, bu hatayı sürdürmemeliyiz. Türkiye'de AB üyeliği kararının sadece Türkiye'ye bağlı olduğu izlenimini yaratmak hatadır. AB'nin genişleme kapasitesi belirleyici değilmiş gibi. Doğru çözüm, imtiyazlı ortaklıktır.'' Glos yine eleştiri yağdırdı Hristiyan Sosyal Birlik'in Meclis Grup Başkanı Michael Glos'un Türkiye konusunda aşırı eleştirel tutumu ise mecliste sert tepkilere yol açtı. Konuşmacı listesinde yer almadığı halde Yeşiller partisi Başkanı Claudia Roth'a iftiracı diye seslenen Glos Meclis Başkanı'ndan ihtar aldı. Roth ve Fischer, Glos'un daha önce Türkiye'nin üyeliğine karşı yaptığı bir açıklamadan detaylı bir alıntı yapmıştı. Glos, Türkiye'nin üyeliğinin Almanya'yı değiştireceği ve istihdamı Türkiye'ye kaydıracağı uyarısında bulunmuştu. Roth'tan tepki Yeşiller Partisi Eş Başkanı Claudia Roth yaptığı konuşmada Türkiye'ye desteğini yineledi. Türkiye ile ilgili tartışmaların aynı zamanda Almanya'daki siyasi kültür ve siyasi terbiyeyi de ortaya koyduğunu belirten Roth, Michale Glos'u insanların endişelerini ve korkularını bilinçli olarak tahrik etmekle suçladı. Muhalefetteki liberal Hür Demokratlar ise Türkiye ile müzakerelerin ucunun açık olması ve sonucun önceden belirlenmemesi gerektiğini savundu. Hür Demokrat Parti Genel Başkanı Guido Westerwelle bu tutumuyla hükümet partilerini de muhalefetteki Birlik partilerini de eleştirmiş oldu. Hristiyan Birlik partilerinin imtiyazlı ortaklık konseptine sert bir tepki de Sosyal Demokrat Parti'nin Meclis Grup Başkan Vekili Gernot Erler'den geldi. Bu konsepti hilekarlık olarak eleştiren Erler bunun Türkiye'yi geri çevrimek anlamına geldiğini belirterek, ''Türkiye'nin AB'ye katılımının Avrupa'ya sunacağı fırsatlar her halükarda getireceği risklerden daha fazladır'' dedi. Erler de, Hür Demokratlar'ın lideri Westerwelle de Birlik partilerinin Türkiye'nin AB üyeliğine karşı imza kampanyası başlatma fikrinden vazgeçmesini memnuniyetle karşıladıklarını belirttiler. Kaynak : Deutsche Welle