BIST 9.611
DOLAR 35,25
EURO 36,79
ALTIN 2.964,53
HABER /  GÜNCEL

Türkiye 'aklını' kaçırıyor

ATO, yurt dışında binlerce dolara okuyan, ancak kendilerine Türkiye'de gerekli ortam sağlanamadığı için dışarıda çalışmayı tercih eden gurbetçilere dikkat çekti.

Abone ol

ATO, yurt dışında binlerce dolara okuyan, ancak kendilerine Türkiye'de gerekli ortam ve refah sağlanamadığı için dışarıda çalışmayı tercih eden ünlü beyinleri “Bilimin Gurbet Kuşlarını” nitelendirmesi ile son raporuna konu olarak seçti. ATO Başkanı Sinan Aygün, “Beyin gurbetçileri sadece bavullarını alıp gitmiyor. Beyin avcıları ulusal insani yatırımı temelinden söküp alıyor. Her giden beyni ile Türkiye aklını kaybediyor” dedi. ATO'nun “Türk Beyin Gurbetçileri” başlığı ile hazırladığı rapora göre, Türkiye beyin göçü en fazla olan 32 ülke içinde 24'üncü, yurt dışına en çok öğrenci gönderen ülkeler arasında 11. sırada olmasına rağmen, bu kişileri yurt içinde tutamıyor. İyi eğitim görmüş her 100 kişiden 59'u yurt dışında çalışmayı tercih ediyor. Yurt dışında üniversite eğitiminin maliyeti öğrenci başına yıllık 30 bin doları buluyor. Buna göre yurt dışında okuyan 50 bin kişinin Türkiye'ye yıllık maliyeti 1.5 milyar doları, 5 yıllık eğitim maliyeti ise 7.5 milyar doları aşıyor. Türkiye yurt dışına giden 50 bin öğrenciden 30 bini için her yıl 900 milyon dolar ödemekle kalmıyor, 5 yıllık eğitim sonunda dönmeme maliyeti 4.5 milyar doları buluyor. Bu da gelişmiş ülkelere karşılıksız hibe anlamına geliyor. GİDEN DÖNMÜYOR Raporda, son 12 yılda sadece Milli Eğitim Bakanlığı'nın bursuyla yurt dışına giden bin 991 gençten 769'unun dönmediği (% 38), buna paralel olarak, TÜBİTAK bursiyerlerinin ülkeye dönmeme oranının ise % 21 olduğu belirtiliyor. Geri dönmeme en çok mühendislikte (bilgisayar, uçak, elektrik-elektronik, haberleşme, makine, kimya, endüstri, maden, metalürji, bioteknoloji gibi dallarda), tıpta ve daha az oranda sosyal bilimlerde yoğunlaşıyor. Fen bilimlerinde master ve doktora çalışmasını tamamlayanlar araştırma merkezleri ve teknoparklarda yüksek ücretle çalışma imkanı bulabiliyor. DÖNENLER MUTLU DEĞİL Dönen beyinler ise bilgi birikimleri ve deneyimleri doğru yerlerde değerlendirilmediği, aldıkları ücretler geçinmelerine yetmediği ve mesleki gelişimleri sekteye uğradığı için mutlu değil. Yurtdışına gitmeyip Türkiye'de kalanların önemli bir kısmı da ya küstürülüyor ya da düşük ücret ve düşük motivasyonda çalıştırılıyor. Bu durum “Beyin Küsmesi” olarak adlandırılıyor ve Türkiye adeta bir “Beyin mezarlığı”na dönüyor. Raporda, Karbon kaplama teknolojisini icat ederek bilim dünyasında çığır açan ve ABD'nin “Yüzyılın 100 bilim adamlarından biri” kabul ettiği Prof. Dr. Ali Erdemir' e, yıllar önce iş aradığı Türkiye'de resepsiyon memurluğu uygun görülmesi beyin küsmesine çarpıcı bir örnek olarak gösteriliyor. EN BÜYÜK BEYİN AVCISI ABD Rapora göre 24 bini Almanya'da, 15 bini Amerika'da olmak üzere 50 binden fazla Türk genci yurt dışında eğitim görüyor. Bu ülkeleri İngiltere, Kanada, Belçika, Avustralya, Fransa ve G. Afrika izliyor. Türkiye ABD'de en fazla öğrenci okutan 9'uncu ülke konumunda. Gençlerin akıllarını çelen, hayallerini süsleyen bu ülkeler, yetişmiş ve eğitimli işgücüne büyük kolaylıklar sağlıyor. Örneğin bir numaralı beyin avcısı konumundaki ABD, her yıl 200 bin kalifiye elemana, Kanada ve Avustralya ise 40 bin kalifiye elemana geçici çalışma vizesi veriyor. TÜRK BEYİN GURBETÇİLERİ ATO'nun raporuna göre, yurt dışında önemli görevlerde çalışan beyin gurbetçilerinden bazıları şöyle: PROF. DR. MUZAFFER ŞERİF: Sosyal Psikoloji alanında dünyada otorite. Psikoloji kürsüsü Öğretim Üyesi Dr. Muzaffer Şerif, Güneydoğu Anadolu'da köylüler arasında yaptığı bilimsel araştırmaları esnasında zamanın yönetimi tarafından gözaltına alınır. Emniyette sorgu-sual, mahkeme derken derdini kimseye anlatamaz. Bu yetenekli beyini ABD görür ve derhal sahip çıkar. Adına Enstitü kurar. Ölümü üzerinden yıllar geçmesine rağmen Muzaffer Şerif Sosyal Psikoloji bilim dalının dünyadaki en etkili tek ismi olarak kalır. Günümüzde kullanılan psikoloji kavramlarının isim babası olur. Fakat bu büyük beyin artık bizim değildir. Çünkü bu gerçek bilim adamımız ABD vatandaşıdır ve soyadı da SHERIFF olarak değiştirilmiştir. GAZİ YAŞARGİL: Beyin Cerrahı. Alanı nöroşirurjide rakipsiz kabul edilen Yaşargil, halen Amerika'da yaşıyor. MEHMET ÖZ: Kalp hastalıkları uzmanı. New York Colombia Üniversitesi'nde görev yapan kalp cerrahı Öz, Batı tıbbı ile alternatif tıbbı birleştiren çalışmalarıyla tanınıyor. MURAT GÜNEL: Çapa Tıp Fakültesi'nden mezun olan Ankaralı Murat Günel de beyin gurbetçilerinden. “Yeni Gazi Yaşargil” denen Günel, Yale-Çapa arasında kurulan beyin göçü köprüsünden geçenlerden sadece biri. DR. GÖKHAN HOTAMIŞLIGİL: Harvard Üniversitesi'nde Genetik ve Kompleks Hastalıklar Bölüm Başkanı. Obezite, şeker hastalığı ve kalp hastalıklarıyla ilgili kendisine patent kazandırmış çalışmaları var. EMRAH YÜCEL: Oscarlı afişlerin sahibi. Özellikle ödül aldığı ”Frida” afişi ve “Rüyamdaki Amerika”, “28 Gün”, “Panama Terzisi”, “Kadınlar Ne İster” ve daha birçok Hollywood filminin afişleriyle tanıdığımız Yücel, şu anda Amerika'da yaşıyor. FERYAL ÖZEL: NASA'nın en başarılı astrofizikçilerinden. Bilim adamı Özel, Einstein'ın aralarında bulunduğu 20 dehadan oluşan Büyük Fikirler Listesi'nde yer alıyor. PROF. DR. ATİLLA ERTAN: A.Ü. Tıp Fakültesi mezunu Gastroenterolog, ABD'nin en seçkin 10 klinik hekimi arasına girdi. Ertan, dünyaca ünlü Methodist Hastanesi'nde sindirim hastalıkları konusunda tıbbi direktörlük görevinde bulunuyor. PROF. DR. ALİ ERDEMİR: Nano teknoloji kullanarak geliştirdiği yapay elmas özelliği taşıyan buluşuyla, uygulamalı bilimin Nobeli R&D ödülünü 3 kez kazandı. 1987 yılından beri ABD'nin Chicago kenti yakınlarında bulunan Argon laboratuvarlarında araştırmalarını sürdürüyor. PROF. DR. ASLIHAN YENER: Chicago Üniversitesi'nde görevli Arkeolog. ESEN ERCAN ALP: ABD Enerji Bakanlığı Laboratuvarları'nda araştırmalar yapan fizikçi, 5 bin yıllık metal heykeli röntgen cihazında analiz ederek, 1949 yılında icat edilmiş olan radyo karbon tekniğine son vererek arkeolojik araştırmalarda yeni bir dönemin başlamasına ışık tuttu. AYŞEM SUNAL: Belçika Kraliyet Baş dansçısı. Ankara Devlet Balesiyle gittiği Japonya'daki bir yarışmada Anvers Kraliyet Balesi Müdürü Robert Denvers'ın Belçika'ya davet etmesi üzerine bu ülkeye yerleşti ve kariyerine hala burada devam ediyor. HALDUN DİRESKENELİ: Amerikan Uzay ve Havacılık Dairesi NASA'da görev yapan, ancak bir süre önce yaşamını yitiren Direskeneli, ODTÜ'yü bitirdikten sonra yaşanan beyin göçü ile ABD'ye gitmişti. NEVA ÇİFTÇİOĞLU: Amerikan Uzay ve Havacılık Dairesi NASA'da çalışan Türk kadın araştırmacı. VAMIK VOLKAN: ABD'de yaşayan ünlü Psikanalist. Yaptığı çalışmalarla psikiyatri alanında dünyanın en prestijli ödülü sayılan ”Sigmund Freud” ve “En İyi Eğitmen Ödülü”nü aldı. PROF. DR. HASAN GARAN: New York Presbytarian Hastanesi Elektrofizyoloji Bölümü Başkanı olan Garan, ABD'de en çok tercih edilen doktorlar listesinde yer alıyor. PROF. DR. AHMET ÇAKMAK: Ulusal Kurtuluş Savaşı kahramanlarından Mareşal Fevzi Çakmak'ın torunu. Princeton Üniversitesi İnş.Müh. Bölümünde deprem konusunda çalışmalar yapıyor. PROF. DR. REŞAT KASABA: Washington Üniversitesi Jackson Uluslararası ilişkiler Yüksek Okulu'nun Başkanlığını yaptı. PROF. DR. OLCAY ÇIĞTAY: 30 yıl Georgetown Üniversitesi Hastanesi Lombardi Kanser Merkezi Mamografi Bölümünü yönetti. FATİH ÇULHA: Bilgisayar Mühendisi. Maryland Eyaleti'ndeki Amerikan Deniz Kuvvetleri Hastanesinde geliştirdiği veri tabanı projesiyle çalıştığı şirketin binlerce elemanı arasından birinci seçildi. PROF. DR. AYDIN ARICI: Yale Üniversitesi'nde hormon hastalıkları ve kısırlık konusunda başarılı çalışmalar yürüten araştırma merkezini yönetiyor. SÜLEYMAN GÖKOĞLU: NASA'nın Glenn Uzay Merkezinde çalışıyor. DR. RAHMİ ÖKLÜ: ABD'nin en iyi hastanelerinden Cornell'de çalışan Öklü, beyindeki tıkanan damarların tedavisinde mucizeler yaratıyor. PROF. DR. MÜNCİ KALAYOĞLU: Binin üzerinde karaciğer nakli yaptı. Karaciğer nakline getirdiği yenilikler ile alanında dünyanın en önde gelen bilim adamaları arasında yer alıyor.