BIST 9.673
DOLAR 35,18
EURO 36,61
ALTIN 2.959,44
HABER /  DÜNYA

Türkiye AB’ye girerse...

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ni "çeşitli" bir oluşum haline getireceğini ve birliğin temsil gücünün artacağ...

Abone ol

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ni "çeşitli" bir oluşum haline getireceğini ve birliğin temsil gücünün artacağını söyledi.
IMF-Dünya Bankası Yıllık Toplantıları için ABD’nin başkenti Washington’da bulunan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Johns Hopkins Üniversitesi’nde “Son Gelişmeler Işığında Türkiye’nin Ekonomi ve Dış Politikası” başlıklı bir konuşma yaptı. Babacan, konuşmasında Türkiye’nin, AK Parti hükümetinin başta olduğu son 11 yılda, siyasi, sosyal ve ekonomik olarak önemli bir geçiş süreci yaşadığından bahsederek, kişi başına gayrisafi yurtiçi hâsılanın 3 katına çıkarıldığını vurguladı.
Türkiye-AB ilişkilerine yönelik bir soruyu cevaplayan Başbakan Yardımcısı Babacan, “AB sürecinde zaman zaman gerilemeler yaşansa da Türkiye olarak bu süreçten hem siyasi hem ekonomik standartlar açısından bazı somut yararlar görüyoruz. Ekonomik standartlar açısından bakıldığında, Türkiye şu anda AB’nin çok sayıda üyesinden daha iyi bir performans gösteriyor” diyerek Türkiye ekonomisinin AB sürecinde bir engel teşkil etmediğini ifade etti.

“TÜRKİYE’NİN AB’YE GİRMESİ AB’NİN TEMSİL GÜCÜNÜ ARTTIRIR”
Türkiye’nin AB’ye girmesinin, AB’yi daha çeşitli bir oluşum haline getireceğini ve AB’nin temsil gücünün artacağını dile getiren Babacan, “Türkiye AB’ye girdiğinde Kuzey Afrika, Ortadoğu ve Orta Asya, AB’nin kendilerine daha yakın olduğunu hissedecek. Bu da AB’nin küresel çaptaki rolünü arttıracak ve oluşumu yalnızca Avrupai bir yapı olmaktan çıkararak küresel bir aktör haline getirecek. Bu, Türkiye’nin yapacağı büyük bir katkı olacak” diye konuştu.

"PES ETMEK YOK"
AB’deki oy hakkına sahip ülkelere bakıldığı zaman, iki kurucu ülke olan Fransa ve Almanya’nın merkezi bir rolü olduğunun görüldüğünü dile getiren Babacan, “Fakat biz de nüfusumuzdan dolayı AB’ye girdiğimiz ilk günden itibaren karar verme mekanizmalarında aynı söz hakkına sahip olacağız” dedi. “2008-2009 krizi sonrasında asıl soru, Türkiye’nin ne zaman AB’ye girmeye hazır olacağı değil, AB’nin Türkiye için ne zaman hazır olacağıdır” diye konuşan Babacan içinde Türkiye’nin bulunduğu bir AB’nin aynı kalmayacağını ve değişeceğini söyleyerek, “Ancak bu değişiklik AB için çok olumlu bir değişiklik olacak. Bu yüzden bu kadar ısrarcı davranıyoruz ve bu yüzden yalnızca AB’ye katılıma yönelik görev yapan bir bakanlığımız ve ayrı bir AB bakanımız var” ifadelerinde bulundu. Babacan, Türkiye’nin AB sürecinde pes etmeyeceğini ve ısrarcı olacağını vurgulayarak, “Çünkü bunun bir kazan-kazan süreci olduğunu ve ortaya aynı şekilde bir sonuç çıkacağını düşünüyoruz" dedi.
(İHA)