Türkiye nükleer silah barındırdı mı barındırmadı mı? Tartışılan bu soruna verilen cevaplar 1980'lerin ortasına kadar 4 nükleer bombanın saklandığını gösteriyor.
Abone olTürk üslerinde bulunan 20 kilotonluk nükleer bombalar, İkinci Dünya Savaşı sırasında Japonya'nın Nagazaki kentine atılan bombayla aynı güce sahipti. Bombaların hedefi ise, eski doğu bloğu ülkeleriydi. Türkiye'nin sık sık tartışma konusu olan nükleer silah kapasitesi konusunda bazı bilgiler gün ışığına çıkmaya başladı. Bilgiler, Türkiye'nin bir dönem nükleer silah konuşlandırılan ülkeler arasında olduğunu gösteriyor. Sızan bilgilere göre soğuk savaş döneminde, 1980'li yılların ortalarına kadar en az dört hava üssüne NATO operasyonları için ABD yapımı nükleer bombalar yerleştirildi Nükleer operasyon için seçilen üsler arasında Malatya - Erhaç, Eskişehir, Balıkesir ve Adana - İncirlik bulunuyor. Nükleer operasyonlar için özel filolar kurulduğu belirtiliyor. Örneğin, Malatya'da nükleer bombayı atması için '113'üncü Nükleer Filo" oluşturuldu. Nükleer bombalar 20 kilotonluk Türkiye'ye yerleştirilen ABD yapımı 20 kilotonluk nükleer bombaların İkinci Dünya Savaşı'nda Japonya'nın Nagazaki kentine atılan bombayla aynı güce sahip olduğunu gösteriyor. Bu güçteki bombanın orta büyüklükteki bir kenti yerle bir edecek güçte olduğu belirtiliyor. Yerleştirilen bombaların hedeflerinin de çevredeki eski doğu bloğu ülkeleri olduğu ve üslerde detaylı hedef planları bulunduğu ifade ediliyor. Örneğin, Rusya ile NATO arasında savaş çıkması halinde, Malatya'daki bombaların kullanılacağı ülkeler arasında Gürcistan'ın da bulunduğuna vurgu yapılıyor. Bombaları taşıyacak uçaklar tartışma yarattı Aynı dönemde bir başka tartışılan konu da yerleştirilmiş nükleer bombaları taşıyacak uçaklar oldu. Uçaklar 'Hava Kuvvetleri'nin o dönem elindeki uçaklarının bu görev için yetersiz olması' nedeniyle ciddi sorun yarattı. Türk pilotlarının 750 libre ağırlığındaki bombaları hedeflere taşıması için daha az yakıt yüklemeleri, çoğu kez de sadece gidiş ve yarı yolu geri gelecek kadar yakıt almaları gerekiyordu. Bu da birçok uçağın hedeflerine vardıklarında geri dönememeleri, eğer havada engelleme ile karşılaşırlarsa pilotların hiç şansının kalmadığı anlamına geliyordu. Görev bu nedenle 'kamikaze görevi' olarak adlandırılıyordu. Haber: Kemal Yurteri Kaynak: www.cnnturk.com