Alparslan Türkeş döneminde Ülkü Ocakları genel başkanlığı yapan Alaattin Aldemir'den çarpıcı açıklamalar...
Abone olMHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, Fethullah Gülen Hocaefendi ve sevenleriyle ilgili yaptığı açıklamalara milliyetçi camiadan tepki gelmeye devam ediyor. Özellikle merhum Alparslan Türkeş'in hayatında yakınında bulunanlar, Gülen ve cemaatiyle ilgili sözlerine tanıklık edenler, Bahçeli'nin çıkışı nedeniyle şaşkın.
Bunlardan bir tanesi de Türkeş döneminde Ülkü Ocakları genel başkanlığı yapan Alaattin Aldemir. Türkeş'in yakın çalışma arkadaşlarından olan Aldemir, Başbuğ'un cemaatle ilgili vasiyet niteliğindeki diyaloğunu Zaman'la paylaştı:
"Sayın Türkeş ile baş başa sohbetlerimiz olurdu. Başbuğ cemaatlerin hepsine sempatiyle bakardı ama Fethullah Gülen Hocaefendi ve cemaatinin yeri daha bir farklıydı. Bana bire bir olarak 'Gülen cemaatine sahip çıkın. Çünkü biz düşündük, onlar yaptı. İslam'ın, Türklüğün, dolayısıyla insanlığın düşmanları hep üzerimize geldiler. Savaşmak zorunda kaldık. Bu çalışmaları biz yapamadık. Ama bu insanlar yapıyor. İnsanlığa hizmet ediyorlar. Bunlara yardımcı olun.' dedi. Bize bu yolda hedef gösterdi. Bu düşüncelerini sık sık diğer arkadaşlarımızla da paylaşırdı."
Bahçeli'nin açıklamalarına sonuna kadar karşı çıktığını söyleyen Aldemir, "Hayallerimiz birileri tarafından gerçekleştirildiği zaman bizim onlara düşman olmamız gerekmiyor" diyor. Bahçeli'nin Türkeş'in değerlerinden gittikçe uzaklaştığı tespitini yapan eski Ülkü Ocakları Başkanı, "Devlet Bey, rahmetli Türkeş'in yakın olduğu ne varsa uzak duruyor. Uzak durduğu şeylere ise yakın duruyor. Dün sol bizi Amerikan uşaklığıyla suçluyordu, bugün biz solun konumuyla konumlandık." ifadelerini kullanıyor.
Alaattin Aldemir'e göre, Bahçeli'nin açıklamaları rastgele yapılmış bir açıklama değil. MHP liderinin etrafının 'gri bir halka ile kuşatıldığı' fikrinde. Önümüzdeki süreçte cemaatin üzerine gidileceği iddiasında bulunan Aldemir, 80 öncesinde ülkücülere yapılan ötekileştirme politikasının, şu anda cemaat üzerinde uygulandığı düşüncesinde. MHP'nin değerlerinden uzaklaştırıldığına da vurgu yapan Aldemir, şöyle devam ediyor:
"İnsanların üzerine ne gelse cemaat yapmış deniyor. Devlet Bey'in hassasiyetinin olduğunu biliyorum ama kuşatıldığını düşünüyorum. Etrafında gri bir halka var. Zaten Türkeş'in divanından şu anda genel merkezde üç kişiyi bulamazsınız. Hareket yavaş yavaş değerlerinden uzaklaştırılıyor. MHP'yi kimin yönettiği değil nasıl ve hangi değerlerle yönettiği önemli."
O YAZIYI DEVLET BEY YAZMAMIŞTIR
Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı, tepki çeken yazının MHP lideri tarafından yazılmadığına da inanıyor. Ancak bunun, partide tek yetkili olan kendisini masum göstermeyeceğini de ekliyor. Milliyetçi camianın Bahçeli'nin açıklamalarına verdiği tepkiyi olumlu bulan Aldemir, milletin değerlerine karşı olan tavırlara bireysel değil artık kitlesel tepki verilmesi gerektiğini savunuyor. Bahçeli'nin açıklamalarının yaklaşan genel seçimlerine olası etkisini de değerlendiren Aldemir, 12 Eylül'deki anayasa referandumunu hatırlatıyor:
"Referandumda en az 2-3 milyon ülkücü 'evet' verdi. Ama Bahçeli, bu insanlara hakaret etti."
Faruk Çelik (Devlet Bakanı)
"Açıklama çok üzüntü verici, çok vahim. İnsan merkezli bir hizmeti 'durdurun' denir mi? Katkıda bulunacakken 'durdurun' denir mi? Milliyetçi olduklarını söyleyenlerin dünyanın dört bir tarafında ay-yıldızlı bayrağımızı kimlerin göndere çektiğini görmeleri gerekir. Siyasi parti genel başkanının bu kadar hassas ve aleni konuyu görememesi büyük bir ferasetsizliktir, hizmetleri yeniden incelesinler. Sayın Bahçeli'ye gerek Türkiye'de gerekse yurtdışındaki hizmetleri yeniden incelemesini tavsiye ediyorum. Evinden, barkından, eşinden dostundan ayrılıp uzaklara, insan merkezli hizmet için giden insanlara katkı sunulması gerekir. Kendisi ne hizmet sunuyor, tenkit ettiği insanlar ne hizmet sunuyor? Kendisi ne üretiyor, bu insanlar ne üretiyor, bunun bir muhasebesini yapsın. Bu siyasi süreç içerisinde bu kadar önemli hizmetleri önemli şahsiyetleri kendi ikballeri için kullanmaya kalkmasınlar. Yanlış kullanış ve yanlış algılamalar da onları siyaset zemininde çarpar."
BAHÇELİ NEYİ KASTETTİĞİNİ AÇIKLASIN
NAMIK KEMAL ZEYBEK VE DİĞER İSİMLERİN TEPKİLERİNİ OKUMAK İÇİN İKİNCİ SAYFAYA GEÇİNİZ
Namık Kemal Zeybek (DP Genel Başkanı)
"Bu camia, tüm dünyada çok önemli işler yaptı, yapıyor. Dünyada Türkiye'yi, Türklüğü, İslam'ı en güzel şekilde temsil ediyorlar. Bunu bizzat gördüm, görüyorum. Afrika'da Orta Asya'da, şimdilerde ABD'de yapılan hizmetleri gördüm. Bunları takdir etmemek mümkün mü? Ben gül bahçesinde güller gördüm. Bu gülleri övdüm, övmeye de devam edeceğim. Faaliyetlerin durması, okulların kapanması gibi bir şey söz konusu olamaz. Sayın Bahçeli'nin bunu kastetmiş olması mümkün değildir. Bahçeli akıllı bir insandır. Akılı bir insanın bunu söylemesi mümkün değildir. Bunun, o konuşmayı yazanların bir hatası olduğunu düşünüyorum. Onca okulun kapanması söz konusu olamaz. Sayın Gülen istese bile böyle bir şey olamaz. Devlet Bey, bununla ilgili bir düzeltme yapacaktır. Gülen'in şahsi hiçbir şeyi yok. Yalnızca emekli maaşı var. Bunun yanında çok büyük bir hizmet hareketi var. Herhangi bir şekilde ara vermek söz konusu olamaz. Dolayısıyla Bahçeli, neyi kastettiğini açıklasın."
Selçuk Özdağ (Eski BBP Genel Başkan Yardımcısı):
Bahçeli, yol yakınken vazgeçsin
Türk milleti, bugün yeniden tarih sahnesinde yerini alıyor. Hocaefendi de burada yerini alıyor. Onu bu şekilde töhmet altında bırakmak, Türkiye'nin geleceğini töhmet altına almaktır. En önemlisi de millî ve manevî değerlere sahip olduğunu bildiğimiz MHP tabanıyla Hocaefendi'nin sevenleri arasında bir husumet oluşturmaya çalışmak, Devlet Bahçeli'ye fayda getirmez. Bahçeli, yol yakınken bu tür söylemlerden vazgeçmeli. Fethullah Gülen Hocaefendi meşru zeminde insanlığa hizmet eden büyük bir gönül adamı. Hoca Ahmet Yesevi, Mevlânâ, Hacı Bayram Veli gibi misyon üstlenmiş bir gönül adamıdır.
İrfan Sönmez (Ülkücü avukat):
Dursun Çiçek'in izinde
Bahçeli'nin söylediklerini, Ergenekon davasının sanık avukatları da söylüyor. Bir siyasetçinin, darbecilerle mücadele etmek yerine, onlarla mücadele edenlerle mücadele etmeye kalkması Türk demokrasisinin niçin ağır aksak işlediğini ortaya koyuyor. İrticayla Mücadele Eylem Planı'nın iki hedefi vardı; hükümet ve Gülen cemaati. Şimdi Bahçeli de aynı hedeflere yükleniyor. Dursun Çiçek'in yarım bıraktığı işi tamamlamaya çalışıyor. Kardeş hareketler karşı karşıya getiriliyor.
Hasan İlter (Yusufiyeli Ülkücüler Derneği Başkanı):
Hocaefendi bize ışık oldu
Ülkücü hareketin fikrinin ana gayesini oluşturan nizam-ı âlem ve ila-yı kelimetullah fikridir. Bunun, maalesef MHP'nin üst düzey yönetim kadrolarının beyinlerinden silinmiş olduğunu görmekteyiz. Rahmetli Başbuğ'umuz, Fethullah Gülen Beyefendi hakkında çok övücü sözler etmiştir. Bizlere, ülkücü gençlere Fethullah Gülen Beyefendi'nin yapmış olduğu işleri örnek göstermiştir. Onun sözleri bize ışık olmuştur ve ülkücü hareketin gönlünde Fethullah Gülen Beyefendi apayrı bir yere sahiptir. Çünkü bizim gerçekleştirmek isteyip de gerçekleştiremediklerimizi Sayın Hoca'mız, gönül seferberliği şeklinde insanları etkileyerek, geçmişte Derviş Gazi'lerin yaptıklarını Sayın Hoca'mız yapmaktadır.
İsmail Kahraman (Eski Kültür Bakanı):
Trajikomik bir beyan
Trajikomik bir beyan. Olamaz böyle bir şey. İnşallah maksadını aşan bir söz söylememiştir. Fethullah Gülen Hocaefendi'nin öncülük yaptığı okullar takdire şayandır. Bu hizmetlerin devamı gerekir. Açıklama yaptığı, beyan ettiği sözlerin yanlış olduğu kanaatini taşıyorum.
Ramazan Davulcuoğlu (Ege ve Batı Akdeniz Sanayici ve İşadamları Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı):
Dünyayı gezdiğimizde onun hizmetleriyle karşılaşıyoruz
Memleketin önde görünen, siyasi söz sahibi olan kişilerinin, böylesine kritik bir ortamda çok dikkatli konuşması gerekir. Milyonlarca seveni olan, siyasetle alâkası bulunmayan Fethullah Gülen Hocaefendi hakkında böyle sözler korkutucudur, ürkütücüdür. Bizler iş âlemi olarak böyle korkutucu şeyler duymak istemiyoruz. Kaldı ki dünyayı gezip görüyoruz, oralarda hizmetleriyle karşılaşıyoruz. Türkiye'nin onuru, gururu ve itibarını en yüksek seviyede tutan bir insan. Kaldı ki bir de ülkenin itibarının arttığı şu günlerede bu tip sözler toplumumuza çok zarar veriyor. Herhalde halkımız bunları görür ve gereken cevabı verir.
Ahmet Gündoğdu (Memur-Sen Genel Başkanı):
Bahçeli, bari gölge olmasın
"Dünyanın dört bir yanında açılan okullar bütün Türk halkını temsil ediyor. Bu hizmetlere destek olamayanlar bari gölge olmasınlar. Keşke siyasî partiler referandumda bu milletin ne dediğini okuyabilseler. Keşke geçmişlerinde millî ve manevî değerlere önem verdiğini söyleyen siyasî partiler, darbeciler ve daha önce 'tu kaka' ilan ettikleri ile aynı safta nasıl yer alabildiklerine bir bakabilseler. Biz bütün cemaatlerin ve bütün kesimlerin bu ülkeyi tanıtma adına yaptığı, yapacağı her şeyi alkışlarız."
Mehmet Aydoğan (İzmir Sivil Toplum Örgütleri Platformu Genel Başkanı):
Türkeş'e nasıl laf söyletmezsek Hocaefendi'ye de söyletmeyiz
Türk milliyetçiliğinin önderlerinden rahmetli Alparslan Türkeş'i çok seviyoruz. Onun için nasıl laf söyletmezsek, ülkemizde ve tüm dünyada sevilen birisi olan, Türk dünyasına barış elçileri yetiştiren, bilim, vatan ve bayrak sevgisiyle dolu insanların yetişmesine vesile olan Fethullah Gülen Hocaefendi'ye de böyle sözler büyük haksızlık olur. Hocaefendi'yi siyasete karıştırmak da hiç doğru bir şey değildir. İç kardeşliğimiz, iç barış çok önemlidir.