MHP'nin efsane lideri Alparslan Türkeş'in oğlu Tuğrul Türkeş ile MHP Genel Merkezi'nin 'mezar tartışması' bitmedi. Peki bu tartışmada kim haklı? Emin Pazarcı yazdı...
Abone olMilliyetçi Hareket Partisi'nin efsanevi lideri Alparslan Türkeş'in oğlu Tuğrul Türkeş ile MHP Genel Merkezi arasındaki 'mezar tartışması' dinmedi. Milliyetçi camiayı yakından tanıyan Emin Pazarcı, "Ailede büyük tepki" başlıklı yazısında kavganın arka planını irdeledi:
Yazı: Emin Pazarcı
Kaynak: www.tercumangazetesi.com.tr
Merhum Alparslan Türkeş'in oğlu Tuğrul Türkeş ile MHP Genel Merkezi arasındaki "mezar tartışması" sürüyor...
Tuğrul Türkeş, babasının mezarının açıldığını söylüyor. MHP Genel Merkezi ise "sadece iki adet mermer değişti" diyor.
MHP tabanı ve ülkücü camia ise şaşkın! Peki gerçekte ne oldu?
Önce, MHP Genel Merkezi tarafından yapılan açıklamadan başlayalım. "Mezarda sadece iki mermer değişti" savunması inandırıcı değil. Çünkü, iki mermerin değişmesi birkaç saatlik iş. Oysa, Alparslan Türkeş'in kabrindeki tadilat en azından 4 gün sürdü.
Dün, Alparslan Türkeş'in bacanağı Serdar Doğan telefon etti. "Geçtiğimiz cumartesi günü saat 15:00'te ben de oradaydım" dedi:
- Mezarın üzerindeki lahit bölümü tamamen açılmıştı. İki adet kulplu beton kapak görünüyordu. Kapaklar kapalıydı, ama isteyen bunları kaldırıp, kemiklere ulaşabilirdi.
Serdar Doğan, çalışan işçilere sordu:
- Ne yapıyorsunuz?
Mezar başındaki iki işçi cevap verdi:
- Tamir ediyoruz.
Tekrar sordu:
- Ailenin haberi var mı?
İşçiler, garip garip yüzüne baktılar. Tam o sırada MHP Genel Merkezi tarafından görevlendirilen bir genç yanına geldi. "Bilmem abi ben" dedi:
- Ben yetkili değilim. Bana 250 milyon lira maaş veriyorlar. Ben de burada çalışıyorum. Serdar Doğan, sağa sola baktı. Başka bir yetkili göremedi.
***
Serdar Doğan, olaydan son derece rahatsız oldu. Aynı günün akşamı, merhum Türkeş'in eşi Seval Türkeş'le yemekte bir araya geldi.
Doğan, Seval Hanım'a da sordu:
- Başbuğ'un mezarındaki tadilattan haberiniz var mı?
- Hayır, bana haber vermediler. Herhalde tamirat yapıyorlar.
- Seval Hanım, ne tadilatı... Mezarın üzeri tamamen kalkmış. Yeniden inşa ediyorlar.
- Hayret!
- Ne yapmayı düşünüyorsunuz?
Seval Hanım herhangi bir cevap vermedi. Ancak, olaya tepkisini net bir dille ortaya koydu.
. . . . . . . . . .
Şimdi gelelim olayın en çarpıcı tarafına...
Seval Türkeş, uzun süredir Tuğrul Türkeş'le görüşmüyor. Serdar Doğan da en son bir yıl önce karşılaştı.
Bu olayın ardından da birbirlerine telefon etmediler. Ayrı ayrı tepkilerini ortaya koydular.
Birbirleriyle görüşmeyen ailenin iki kanadı da aynı kuşku içinde:
- Ya Merhum'un kemikleri yok olduysa!
Serdar Doğan da Tuğrul Türkeş gibi mezarın açılarak tesbit yapılmasından yana. Hayatı boyunca kuşku içinde yaşamak istemiyor.
Hem Tuğrul Türkeş, hem de Serdar Doğan'ı en çok rahatsız eden, MHP Genel Merkezi'nin yaptığı, "Sadece iki mermer değişti" açıklaması. Çünkü, durumun öyle olmadığını bizzat gözleriyle gördüklerini söylüyorlar. . . . . . . . . . .
MHP Genel Merkezi, bu adımı iyi niyetle atmış bulunabilir. Ailenin iddiaları abartılı da olabilir.
Ama, ortada en azından bir nezaketsizlik var. Genel Merkez, aileye haber vermediği gibi, üstüne bir de aileyi suçluyor. Bu tavır, sıkıntıyı daha da ağırlaştırıyor. Suçlamaların dozu, giderek yükseliyor. Ülkücü camia içinde uzun süre sıkıntılara sebep olacak yeni bir bunalımla karşı karşıyayız!