CHP'li vekil Atilla Kart, DSP Genel Başkanı Masum Türker'in ifade ettiği iddialarla ilgili olarak yazılı bir açıklama yaptı.
Abone olCHP Konya Milletvekili Atilla Kart, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ''Milletvekili adayı olamayabileceği'' yönündeki iddialarla ilgili olarak, ''Anayasa'nın Geçici 16. Maddesi'nin belli bir süreyle sınırlı olarak yürürlüğe girdiği açıktır. Bu süre 7 Kasım 1987 tarihinde sona ermiştir'' dedi.
Atilla Kart, DSP Genel Başkanı Masum Türker'in dile getirdiği iddiaya ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, Anayasa'nın Geçici 16. Maddesi'nin, 1982 Anayasasıyla ihdas edildiğini anımsattı.
Maddede ''...Sandık listesinde kaydı ve oy kullanma yeterliliği bulunduğu halde hukuki veya fiili herhangi bir mazereti olmaksızın Halkoylamasına katılmayanlar, Anayasa'nın Halkoylamasını takip eden 5 yıl içinde yapılacak genel ve ara seçimleri ile mahalli seçimlere ve diğer halkoylamalarına katılamazlar, seçimlerde aday olamazlar'' denildiğini hatırlatan Kart, ''12 Eylül darbesini gerçekleştirenler; Halkoylamasına katılmakta tereddüt eden ya da katılmak istemeyen yurttaşları katılmaya zorlamak için böyle bir hükmü yürürlüğe koymuşlardır'' ifadesini kullandı.
KILIÇDAROĞLU'NUN HİÇBİR DAYANAĞI YOK
Kart, Kılıçdaroğlu'nun milletvekili adaylığıyla ilgili iddiaların gayriciddi olduğunu, hiçbir yasal ve siyasi dayanağının bulunmadığını belirtti.
Geçici 16. Madde'nin belli bir süreyle sınırlı olarak yürürlüğe girdiğini, bu sürenin 7 Kasım 1987 tarihinde sona erdiğini ifade eden Kart, sözlerine şöyle devam etti: ''Bu durum, Milli Güvenlik Konseyi Anayasa Komisyonu Raporu'nun gerekçesinde de açık bir şekilde ifade edilmiş ve dile getirilmiştir. Süreç ve hukuki durum bu kadar açık olmasına rağmen; siyasi parti lideri konumunda olanların böyle bir söyleme itibar ve tenezzül etmeleri, ülkemizdeki bazı siyasetçilerin aczini ve düzeyini göstermektedir.
Siyaseten nelere tenezzül edilebileceğini göstermesi bakımından da ibret veren bir söylem ile karşı karşıyayız. Bu söylemin yasal, Anayasal dayanağı olmadığı gibi ciddiye alınır bir yönü de yoktur. Kendilerince seçmen nezdinde tereddüt yaratmayı ve istismar malzemesi yaratmayı hedefleyenler, aslında siyaset zemininde ciddiyet ve inandırıcılıklarının olmadığını göstermektedirler. Gündeme gelmeyi ve siyasi iktidar nezdinde prim yapmayı amaçlayan bu söylemin kayda değer hiçbir yönü yoktur.''