BIST 9.395
DOLAR 34,58
EURO 36,67
ALTIN 2.900,67
HABER /  POLİTİKA

Türker Balbay ve Özkan için ne dedi?

DSP Genel Başkanı Masum Türker, Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan'ın milletvekili adaylıklarıyla ilgili konuştu

Abone ol

DSP Genel Başkanı Masum Türker, ''12 Haziran'da Meclise en az 5 partinin girmesi gerektiğine inanıyoruz. Çünkü bu seçimin sonucu Anayasa'yı yeniden şekillendirecek'' dedi.

Ergenekon davasının tutuklu sanıklarından gazeteci Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan ile İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'in DSP'den adaylıklarına ilişkin ise "Bu arkadaşlarımız talep ettikleri takdirde istedikleri yerden kendilerini aday gösteririz "dedi.

Türker, partisinin Kocaeli İl Başkanlığında düzenlediği basın toplantısında Türkiye'nin genel seçim sürecine girdiğini, bu süreçte çeşitli söylemlerin gündeme geleceğini bildirdi.

DSP'nin solda birlik adına seçime girmesinin istenmediğini vurgulayan Türker, DSP'nin ne pahasına olursa olsun seçime gireceğini ifade etti.

Kamuoyu araştırmalarında oy oranlarının yüzde 5,5 kimi zaman 6,5 olduğunu söyleyen Türker, şöyle konuştu:

''Oranlar böyle olmasına rağmen bizim için son seçimde alınan 2, 2,5 oy oranını yazıyorlar. Böyle bir oyuna bir daha asla müsaade etmeyeceğiz. 2011 yılının seçimlerine mutlaka gireceğiz. Şayet girmezsek 2002 yılından, bundan sonra 2015 yılında yapılacak seçimlere kadar 13 yıl seçime girmemiş bir parti olarak beklemiş olacağız. Bunu siyaseten kabul etmek mümkün değildir. Seçim bildirgemizin taslağını hazırladık.

Biz her evden bir oy istiyoruz. 12 Haziran'da meclise en az 5 partinin girmesi gerektiğine inanıyoruz. Çünkü bu seçimin sonucu anayasayı yeniden şekillendirecek. Anayasanın, yeni hayat tarzı ne olacağına dair maddeleriyle karşı karşıya kalacağız. Böylesi bir düzenlemeyi iki partiye emanet edemeyiz.''

BALYOZ TUTUKLAMALARI

Türker, 'Balyoz Planı' davasına da değinerek şöyle devam etti:

''Sözde, 2003 yılında yapılacağı planlanan bu Balyoz Hareketi'nin planını okuduğumuz zaman aslında Fikret Bila'nın 'Sivil Darbe' kitabında yer alan ve 2001 yılında başlayıp Bülent Ecevit iktidarına karşı yapılan bir hareketin planıdır. Bu hareketin planında hangi sivillerin yer aldığı o günkü gazetelere yansıdı. Kimlerin başbakan, kimlerin bakan olacağı belirlendi. DSP bu amaçla bölündü. Böylesi bir yapılandırmada kuşkusuz Türkiye'de kime karşı olursa olsun darbe yapanlar varsa bunların yargılanması gerekir. Ama görüyoruz ki, Ecevit'e karşı darbe yapanları kimse alıp yargılamıyor. Çünkü o darbenin sonucunda AK Parti'nin iktidar olduğu anlaşılacak.

Balyoz davasında alınacak kararın, içinde hakikaten bir darbeye karışması söz konusu kişiler varsa bunlar yargılansın. Ama biliyoruz ki, bu konuda çıkan belgelerde nasıl sehven diye olmaması gereken, sonradan oluşan olguların konulduğunu nasıl yapılandırıldığını hep birlikte görüyoruz.''

Türker, son yapılan Anayasa değişikliğinde kuvvet komutanlarının da Yüce Divan'da yargılanmalarının kabul edildiğini vurgulayarak şöyle devam etti:

''Şimdi bu Yüce Divan'da yargılanmaları, görevleri nedeniyle söz konusudur. Eğer yargılandıkları darbede görevleri sırasında, görevlerini ihmal ederek farklı yollara sapmak manasında olduğuna göre neden bu tutuklama kararının ardından bu kişiler hemen Yüce Divan'a değil de normal mahkemede Silivri'de yargılanmaya çalışılıyor. Sanıyorum hem mahkeme heyeti hem hukukçuların bunu tartışması gerekiyor. Yani bugün tutuklanan hava deniz ve jandarma kuvvet komutanlarının görevleri sırasında yapılan işlemlerden dolayı yargılandığına göre, bunlar neden Yüce Divan kapsamına alınma kararı alınmıyor.

Bu Türkiye'de hukukun isteğe göre uygulandığını gösteriyor. Nitekim aynı mahkeme daha evvel tahliye kararı almıştır. Mahkemenin üyeleri değiştikçe bu değişime paralel olarak tutuklama kararı alınıyor. Biz darbe karşıtıyız. Bu iktidarın yine demokratik yollarla gitmesinden yanayız ama hukuku böyle bu şekilde ordu mensupları ya da diğer üst yöneticilere, profesörlere karşı halkı sindirme amacıyla kullanıyorlarsa buna da karşıyız.''

BALBAY VE ÖZKAN'IN ADAYLIKLARI

DSP Genel Başkanı Türker, basın mensuplarının sorularını da yanıtladı.

Ergenekon Davası'ndan tutuklu Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan'ın DSP'den aday olacağına ilişkin açıklamaların bulunduğunun hatırlatılması üzerine Türker, şöyle konuştu:

''Biz bu iki arkadaşın düşünce adamı olarak, siyasal eylem adamı olarak bugünkü Türkiye'nin değişim sürecinde mecliste olmalarını isterlerse şayet Balbay ve Özkan''ın, Haberal'ın ve Perinçek'in de aday olabileceğini söylemiştik. Bu arkadaşlar milletvekili seçilseler bile eğer suçları varsa mahkum olmalarını engelleyemezler. Çünkü yargılandıkları mahkemeler özel yetkili ve olağanüstüdür. Mahkeme devam eder. Eğer karar çıkarsa ve hakikaten suçluysa yargılanırlar. Bu arkadaşlarımız talep ettikleri takdirde istedikleri yerden aday gösteririz eğer böyle bir talepleri yoksa da yapacak bir şey yok.''

''Genel seçimlerde ittifak yapacak mısınız ?'' sorusu üzerine Türker, DSP olarak seçime tek başına gireceklerini belirterek, ''Bazı partilerle görüşmelerimiz var. Birlikte bir çatı partisi olarak önümüzdeki dönem mecliste 5'inci grubun oluşmasını hatta parti sayısının daha da fazla olmasını sağlama hedefindeyiz. Abdüllatif Şener'le konuştuk. Kendisiyle ülke sorunları konusunda hem fikiriz. Türkiye'nin yavaş yavaş tek adamlığa doğru götürüldüğü konusunda mütabakata vardık. HEPAR ile de aynı şekilde görüştük. Mümtaz Soysal'ın partisiyle de görüştük. Onlarla da aynı düşüncedeyiz.''