"Tarihsel bir Seçim İçin Nedenler" konferansında politikacılar, akademisyenler, basın mensupları ve özel sektör temsilcileri, Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecini ele aldı.
Abone olAB yolunda önemli bir dönemeç olarak nitelendirilen 17 Aralık öncesinde, Avrupa Parlementosu’nda Türkiye adına gerçekleştirilen etkinlikler de hız kazanmaya başladı. 30 Kasım’da Avrupa Parlamentosu’nda Vural Öger’in himayesinde Turkcell ve Dünya GSM Birliği (GSMA) tarafından gerçekleştirilen “AB Yolunda İletişimin Rolü” konferansının hemen sonrasında, gene Avrupa Parlamentosu’nda bu kez “Türkiye ve Avrupa Birliği: Tarihsel Seçim İçin Nedenler” (“Turkey and the European Union: Reasons for a Historic Choice”) konferansı düzenlendi. 6-7 Aralık 2004 tarihlerinde Brüksel’de İtalyan Avrupa Parlamenterleri Emma Bonino ve Marco Pannella’nın girişimleriyle düzenlenen konferans, konsey kararı ve oylama öncesinde Türkiye’nin müzakere sürecinde karşılaşacağı durumların tartışılmasını hedefliyor. Turkcell’in de katkılarıyla düzenlenen konferansa, Türkiye ve AB’den politikacılar, akademisyenler, sivil toplum kuruluşu yöneticileri, basın mensupları ve özel sektör temsilcileri konuşmacı olarak katıldı. Avrupa Liberal ve Demokratlar İttifakı’nın Avrupa Parlamentosu Grup Başkanı Graham Watson’ın açılış konuşmasıyla başlayan konferansta iki gün boyunca dört panel düzenlendi ve konuşmacılar bu panellerde, Türkiye’nin AB’ye üyelik sürecini politik, jeostratejik, ekonomik, tarihsel ve kültürel açıdan ele aldılar. 6 Aralık’ta gerçekleştirilen ve Türkiye Tarihsel ve kültürel açıdan bir “Avrupa Devleti” mi? sorusunun ele alınıp tartışıldığı panelde konuşan yazar Ayşe Kulin, kendisinden yola çıkarak Türk halkının doğudan batıya kuzeyden güneye farklı kültürle yoğrulmuş bir ulus olduğundan yola çıkarak, çok kültürlülüğün getirdiği zenginliği vurguladı. Ülkemizin halihazırda karşı karşıya olduğu eğitim sorununun büyük kuruluşların desteğiyle çözümlenme yolunda olduğunu belirten Kulin, Turkcell’in Çağdaş Kızlarını konu alan Kardelenler” kitabı için Doğu ve Güney Doğu Anadolu’ya yaptığı gezilerden ve görüştüğü kızların umutlarından, okuma azmi ve kararlılıklarından bahsetti. 2015 yılından itibaren “yaşlı” Avrupa’nın her yıl ortalama 6 milyon genç göçmene ihtiyaç duymaya başlayacağını belirten Kulin, eğitimin kızların hayatında yarattığı değişime tanık olmanın inancıyla, AB’nin bu dinamik potansiyelden yararlanmasının büyük bir itici güç olacağını vurguladı. Batı açısından, eşitlik kardeşlik değerleri ile ırk ayrımcılığına karşı savunulan değerlerin uygulamaya geçirilmesinin tam zamanı olduğunu vurgulayan Kulin, tarihin böyle görkemli bir anında Avrupa’ya katılmamız için destek verileceği inancında olduğunu belirtti. Türkiye’deki yapısal reformların kalıcılığı açısından ekonomik istikrar ve büyümenin öneminin vurgulandığı konferansta Turkcell de makroekonomik büyüme açısından telekomünikasyon sektörünün önemli bir itici güç olduğunu vurguladı. Abone sayısı bakımından Avrupa`nın 4. büyük operatörü olan Turkcell, Avrupa Birliği`ne giden süreçte en önemli kriterler arasında yer alan bilgi toplumuna ulaşma konusunda gerek yurt içinde gerek bölgede yarattığı değer zinciriyle üstüne düşeni yerine getiriyor. Bilgi ve iletişim teknolojilerinin gelişmesi açısından Türkiye’nin Avrupa Birliği için jeostratejik bir öneme sahip oldugunu belirten Turkcell, bu konuda Avrupa Parlamentosu’nda ve her platfromda farkındalık düzeyini artırmayı amaçlıyor. Konferansın ilk gününde Turkcell’in sponsorluğunu üstlendiği “Turkish Cultural Event” (“Türk Kültürel Etkinlikleri”) bölümünde fotoğraf sanatçısı Manuel Çıtak’ın çektiği Kardelenler ile günlük yaşama dair görüntülerden oluşan bir fotoğraf sergisi yer alırken, Ufuk ve Bahar Dördüncü ikilisi de bir piyano resitali verdiler.