BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Türk unu kanser yapıyor mu?

Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı iddialara cevap verdi...

Abone ol

Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Erhan Özmen, ''5 yılda 8 milyon ton un ihraç ettik, (aflatoksin) veya (ochratoksin a) olduğu gerekçesi ile 1 kg bile unumuz geri gönderilmedi'' dedi.

Türkiye'de un üretim teknolojisinin çok yüksek seviyede olduğunu ve hammadde ithalatı ve un ihracatında çok sıkı kontroller yapıldığını belirten Özmen, hem iç piyasaya verilen hem de ihraç edilen unun son derece sağlıklı olduğunu vurguladı ve tüketicilerin unun kalitesi ve sağlıklılığı konusunda hiç bir endişesi olmaması gerektiğini söyledi.

Filipinler'e ihraç edilen Türkiye menşeli unda (aflatoksin) ve (ochratoksin A) olduğu yönünde basında yer alan haberler üzerine bugün Orta Anadolu Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Turgay Ünlü ile birlikte basın toplantısı düzenleyen TTUSF Başkanı Özmen, un sanayicilerinin girişimleri ve gayretleri sonucunda, Türkiye'nin 92 ülkeye un ihraç eder hale geldiğini, bunda, üretimde insan sağlığına ve gıda güvenliğine verilen önemin de etkili olduğunu söyledi.

Un üretiminde kullanılan buğdayın dahilde işleme rejimi kapsamında ithal edildiğini, ithalat aşamasında Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın çok sıkı denetimler uyguladığını anlatan Özmen, şu bilgiyi verdi:

''Türkiye son 5 yıldır yılda ortalama 2 milyon ton un ihraç ediyor. Un üretimi için yılda ortalama 3 milyon ton buğday ithal ediliyor. Son 5 yılda, toplam 12-13 milyon ton buğday ithal edilirken, 8 milyon ton ihracat yapıldı. Aflatoksin veya (ochratoksin a) olduğu gerekçesi ile 1 kg bile unumuz geri gönderilmedi. Çünkü hem ithal edilen buğdaylar, hem de ihraç ettiğimiz un, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından çok sıkı bir şekilde denetleniyor. Ayrıca, alıcı ülkeler de kontrol yapmadan almıyor. Gıda ithalatında en sıkı kontrol uygulayan ülkelerden birisi İsrail'dir. Ürünleri gümrükte bir hafta bekletir, kontrollerini tamamlamadan almaz. Biz 2009'da İsrail'e 51 bin ton un ihraç ettik, 1 kg bile geri dönmedi. Un ihracatında Türkiye'nin geldiği nokta, un üreticisi diğer ülkelerin gözünü kamaştırıyor. Ne kadar zirveye çıkarsanız rakiplerinizin baskısı ve baskının niteliği artıyor. Biz eşit şartlarda rekabet etmek istiyoruz. Gerçeğe aykırı beyanlar ve karalama kampanyaları bizi yıldıramaz. Biz de gerektiği şekilde karşılık vermek için çalışmalara ve lobi faaliyetlerine başladık.''

Özmen, Türkiye'nin geçen yıl Filipinler'e 103 bin ton un ihraç ettiğini, bu yıl ise şimdiye kadar gerçekleştirilen un ihracatının, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 100 artarak 48 bin tona ulaştığını açıkladı. Türkiye'nin ihracatındaki artışın, daha önce bu pazara un ihraç eden ve bu pazardaki firmaları çok rahatsız ettiğini vurgulayan Erhan Özmen, bilimsel kanıtlara dayanmayan ve Türk mallarını yıpratmaya yönelik bu tür iftiralar karşısında basının hassas davranmasını istedi.

Özmen, Türkiye'de gerek üretilen, gerek iç piyasaya sunulan gerekse ihraç edilen unun son derece sağlıklı ve güvenilir olduğunu belirterek, tüketicilerin bu konuda hiç bir endişe duymaması gerektiğini kaydetti.

"TÜRKİYE'NİN İHRACATI, FİLİPİNLER'DE İÇ SİYASİ ÇEKİŞMELERE ALET EDİLİYOR''

Orta Anadolu Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Turgay Ünlü de basın toplantısında yaptığı açıklamada, Türkiye'nin buğday unu ihracatının, geçen yıl yüzde 49 artışla 1 milyon 807 bin ton düzeyinde gerçekleştiğini ve yaklaşık 600 milyon dolar döviz girdisi sağlandığını söyledi.

Un ihracatının 617 bin tonunun Uzak Doğu ülkelerine gerçekleştirildiğini kaydeden Ünlü, Türkiye'nin un ihracatında 2002 yılında yüzde 7,4 olan Uzak Doğu ülkelerinin payının, geçen yıl yüzde 34,1'e yükseldiğini, bu yılın ilk 3 ayında ise yüzde 40'a ulaştığını, Endonezya'nın en fazla un ihraç edilen 2'inci, Filipinler'in 3'üncü, Tayland'ın 7'inci, Güney Kore'nin ise 9'uncu sırada yer aldığını anlattı.

Filipinli un üreticilerinin, Türkiye menşeli unun kalitesi ve rekabetçi fiyatlarından rahatsızlık duyduğunu ve piyasayı kaybetmeleri nedeniyle karalama kampanyası yönüne gittiğini öne süren Ünlü, şöyle konuştu:

''Türkiye'nin yaptığı ihracat, piyasadaki firmaları rahatsız etti. Pazarını kaybeden firmalar, siyasetçilere bunu şikayet ediyor. İhracatımız iç siyasi çekişmelere alet ediliyor. Unda kanserojen maddeler olduğunu iddia eden kişi, eski bir senatör. Kızı da bu dönemde seçimlere katılacak. Aynı kişi, hem unun sağlıksız olduğunu öne sürüyor, hem de damping soruşturması açılmasını istiyor. o zaman ithalatı yasaklamaları lazım. Kendileri ile çelişiyorlar. Biz de bu karalama kampanyalarına karşı lobi faaliyeti başlatacağız. Türkiye, unda gerek kalitesi gerekse rekabetçi fiyatı ile dünya liderliğini sürdürecek durumdadır. Halen 1,1 milyar insanın yaşadığı 92 ülkeye un ihraç ediyoruz. İhracatta AB ile yarışıyoruz. AB hiç un üretmese, bizim kapasitemiz, hem AB'yi hem Türkiye'yi doyurur. Teknolojimiz çok iyi durumda.''

Filipinler'e ihraç edilen unun ortalama ton fiyatının 290 dolar olduğunu belirten Ünlü, ''Fiyatın ve ihracat rakamlarının düşük gösterildiği, vergi kaybına neden olunduğu söyleniyor. Bizim rakamlarımız belli, onlarda daha düşük gösteriliyor. Bu onların kendi gümrük sorunu'' dedi.

İhracattaki artıştan rahatsız olan Endonezya'nın da 1,5 yıl önce 5 Türk un ihracatçısı aleyhine antidamping soruşturması başlattığını ve ilgili kurumun yüzde 19-22 arasında damping vergisi kararı verdiğini açıklayan Ünlü, ancak iç piyasada fiyat artışı olacağı için Endonezya Maliye Bakanı'nın henüz bu kararı onaylamadığını söyledi. Ünlü, Endonezya Rekabet Kurumu'ndan bir heyetin 27-28 Nisan'da Türkiye'ye gelip firmaları ve piyasayı inceleyeceğini açıkladı.

Türkiye menşeli un aleyhine yapılan haberden sonra Filipinler'den gelen siparişte bir azalma olduğunu da bildiren Ünlü, ''Bu tür girişimlere karşı biz de karşı ataklarda bulunacağız. Uzak Doğu'da kimse bizi yıldıramaz'' diye konuştu.

2011 İHRACAT HEDEFİ 1 MİLYAR DOLAR

Orta Anadolu Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Turgay Ünlü un sektörü olarak, geçen yıl yaklaşık 600 milyon dolar olan un ihracatını 2011'de 1 milyar dolara, 2023'te de 3,7 milyar dolara ulaştırmayı hedeflediklerini de bildirdi.

Ünlü, yeni dönemde, un ihracatında Orta ve Kuzey Amerika ülkelerine yoğunlaşacaklarını kaydetti.

ÇİN'DEN GELEN KONTEYNERLERİ BOŞ GÖNDERMEDİLER, İHRACATTA REKABET ŞANSINI ARTIRDILAR

Basın toplantısına katılan un firmaları temsilcilerinin verdiği bilgiye göre, Türkiye'nin un ihracatından navlun giderlerini düşürmesi, ihracatta rekabet gücünü artırdı. Çin'den Avrupa'ya; Türkiye'ye ithal ürün taşıyan konteynerların boş döndüğüne işaret eden yetkililer, bu konteynerlara giderken un taşımaya teklif ettiklerini böylece Uzak Doğu'ya tonu 5 dolardan un taşıtma imkanı yakaladıklarını anlattı.

''Çin'den gelen ithalat tehdidini biz ihracat fırsatına çevirdik'' değerlendirmesinde bulunan yetkililer, aynı yöntemle Uzak Doğu'daki diğer ülkelere de yoğunlaşmayı hedeflediklerini bildirdiler.

Türkiye'nin dünyada ihracat yapmadığı sadece birkaç ülke bulunduğunu hatırlatan yetkililer, bu ülkelerden Kiribati'ye de un ihracatı ile girdiklerini belirterek, ''Un, Türkiye'nin ihracatına öncülük yapıyor, kapıları açıyor'' dedi.

Sektörün verilerine göre, geçen yıl Türkiye'nin un ihracatında ilk sırayı, 792 bin ton ile Irak ilk sırayı alırken, bu ülkeye ihracatta 280 milyon dolar döviz geliri sağlandı. Endonezya'ya 123,4 milyon dolar karşılığında 443 bin ton dolar, Filipinler'e 30 milyon dolar karşılığında 103,5 bin ton, Sudan'a 20,9 milyon dolar karşılığında 67,6 bin ton, Libya'ya 19,2 milyon dolar karşılığında 49 bin ton un ihraç edildi.

NEDİR: İnsan gıdalarında, tahıllarda, yemlerde ve her türlü kuru yiyeceklerde rutubetin artmasına ve sıcaklığa bağlı olarak, mantar türleri hızla üreyerek mikotoksin (küf zehiri) denilen zararlı bir toksin (zehir) üretirler. Bunların en önemlisi “Aflatoksin”dir. Aflatoksinler, kuvvetli zehir ve kanserojen maddelerdir. En zehir etkili olanı hem kanser hem de gen yapısını değiştirebilen Aflatoksin B1’dir.