BIST 9.227
DOLAR 34,38
EURO 36,51
ALTIN 2.873,04
HABER /  GÜNCEL

Türk tütününü kendi elimizle bitirdik

Türkiye'nin hatalı tarım politikaları yüzünden dünyaca ünlü Türk tütününü çiftçiler daha ekmez hala geldi.

Abone ol

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi (İİBF) Maliye Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr Ahmet Ulusoy, bölge tütününün Türkiye'de üretilen tütünler içinde en yüksek oranda nikotin içeren tütün olmasına rağmen yanlış tütün politikaları nedeniyle üretiminin bitme noktasına geldiğini söyledi. Türkiye'de 18. yüzyıldan itibaren geleneksel tarım kolu haline gelen tütüncülüğün ülkenin her tarafına yayıldığını ve tütün üretilen bölgelerdeki toprak farklılığının tütün çeşitleri üretimini de beraberinde getirdiğini belirten Doç. Dr. Ulusoy, yaptığı açıklamada, "Türkiye'nin diğer yöreleri bir yana, Karadeniz'de üretilen tütün çeşitleri batı, iç, orta ve Doğu Karadeniz Bölgesi olarak ayrılmakta ve farklı yapı arz etmektedir. Trabzon-Artvin grubu içinde yer alan bölgemiz tütün üretimi Trabzon, Akçaabat, Artvin, Borçka, Şebinkarahisar ve Ardanuç gibi merkezlerde yapılmaktadır. Bölgemiz tütününün yaprakları büyük, ince dokulu, kalınca, orta damarlı, elastikiyet ve yanmaları yüksek yapıdadır. Türkiye'de üretilen tütünler içinde en yüksek oranda nikotin içeren tütündür. Çok sert içimli olduklarından sigara harmanlarında sertlik vermek için kullanılır. Harmanlara renk vermek, yanma kabiliyetini yükseltmek için yine bölgemiz tütününden yararlanılmaktadır" dedi. Sert içimli bölge tütününün yavan, yavaş yanan, karaktersiz tütünleri ıslah ve tatmin edici nitelik kazandırdığını ve emsalleri arasında rakipsiz bir konumda olduğunu kaydeden Doç. Dr. Ahmet Ulusoy, "Bölgemizde tütün, Trabzon merkez köylerinde ve Akçaabat ilçesinde yetişmektedir. 1980 yılında toplam tütün üretici aile sayısı 7 bin 937 iken, 2001 yılı itibariyle 5 bin 472'ye düşmüştür. 1980-2002 dönemindeki nüfus artışına rağmen üretici aile sayısının önemli miktarda azaldığını görmekteyiz. Trabzon'daki tütün üretimi toplamı 1980 yılında 3 bin 379 ton iken, diğer yıllarda 2 bin ile 3 bin 400 ton ağırlığında seyretmiştir. Son yıllarda sürekli azalma eğilimine girerek 2001 yılında bin 543 tona gerilemiştir. Üretimde bulunan aile sayısından daha hızlı oranda tütün üretim miktarı azalmıştır. Hem tütün üreten ailelerin sayıları azalmış, hem de üretici ailelerin tütün ektikleri alanları azalmışlar. Bunun tek nedeni tütünün karlı-verimli bir üretim alanı olmaktan çıkmasıdır. Trabzon'da üretilen tütün Türkiye üretiminin yüzde biridir. Fakat tütünümüz hemen hemen bütün yerli harmanlarda kullanılmaktadır. İlginç bir gelişme de ülkemizde sadece Rize'nin Pazar İlçesi'nde yetiştirilen puroluk tütünün 2000 yılından itibaren üretiminin yapılmayışıdır" diye konuştu. "ÜRETİMDEKİ DÜŞÜŞ İHRACATI ÖNEMLİ ÖLÇÜDE ETKİLEDİ" Doç. Dr. Ahmet Ulusoy, tütün üretiminin Türkiye'de, özellikle de Karadeniz Bölgesi'nde bitirilme aşamasına geldiğini kaydederek, "Ülkemizde 1991 yılında 566 milyon dolar, 1997'de 576 milyon dolar, 2000 yılında 373 ve 2001 yılında 340 milyon dolarlık tütün ihraç edilmiştir. 1991 yılında ihracat içinde yüzde 3,3'lük paya sahip olan tütün, 2001 yılı sonu itibariyle yüzde 1,1'e gerilemiştir. Tütün üretiminin azalışı yanında ihracatının da açık bir şekilde azaldığı görülmektedir. 2001 yılındaki ihracatın yüzde 55'ini özel sektörün gerçekleştirdiğini de belirtmek gerekir. Üretim fazlası olmasına rağmen tütünü de ithal eden Türkiye'de 1990 yılında 22,6 milyon dolar olan tütün ithalatı, 1998 yılında 195 milyon dolara kadar çıkmıştır. 2001 yılında ise krizin de etkisiyle 112 milyon dolar düzeyinde gerçekleşmiştir. Hem tütün ithalat eden hem ihraç eden Türkiye'nin elinde 1990 yılında 388 bin 980 ton olan tütün stoku, 2001 yılı sonunda 528 bin 508 tona çıkmıştır. Yılda yaklaşık 150-200 bin ton tütün ürettiğimizi düşündüğümüzde mevcut tütün stokları 3 yıl tütün üretmezsek bile bize yetecek boyuttadır. Bu stoklar hem tekelin tütün politikasının hem de Türkiye'nin tarım politikalarının iflas ettiğini göstermektedir" açıklamasında bulundu. Türkiye'de yıllık tütün üretiminin ortalama 168 bin ton olduğunu ifade eden Doç. Dr. Ulusoy şunları söyledi: "Bu 8 milyar 4 milyon sigara demektir. Bir paket sigarayı ortalama 1 milyon lira kabul edersek, 8 katrilyon 4 milyar liralık bir Türkiye sigara pazarı gerçeğiyle karşı karşıyayız demektir. Çıkartılan yeni tütün yasasıyla 2 milyar adet sigara üreten firmalara, istedikleri miktarda tütün ithal etme hakkı tanınıyor. Artık dünyadaki fazla katkı maddeli ucuz, kalitesiz tütünler iç piyasayı işgal edecektir. Tütün üretiminden vazgeçilip alternatif ürünler ekilmesi önerilmektedir. Oysa tütün düşük kalitedeki topraklarda yetiştiği için alternatif tarım ürünü mümkün değildir. Tütünden vazgeçilmesi 250 bin hektar alanın ekim dışı kalması anlamına gelmektedir. Artık çok uluslu sigara üreten firmaların gözü Tekel'in iç piyasadaki yüzde 70'lik payına dikilmiştir. Tekel'in özelleştirilmesinin önü açılmıştır. Buna karşılık üretim kotası getirilip, iç piyasada 2 firmaya üretim hakkı verme, özel tekeller oluşturma anlamına gelmektedir. Yani ülkemizde Tekel'i özelleştirme gerekçesindeki piyasa ekonomisine işlerlik kazandırmak, rekabete etkinlik getirmek felsefesi kulağa hoş gelen hipnotize eden, tepki azaltan, yumuşatan bir söylemden öteye geçmemektedir. Tütün artık hem ülkemizde hem de bölgemizde bitirilme aşamasına gelmiştir."