BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Türk Sineması 89 yaşında

SESAM Beyoğlu'ndaki merkezinde düzenlenen basın toplantısında, kutlama programı hakkında bilgi verildi.

Abone ol

Toplantıda konuşan Ulusal Sinema Platformu Sözcüsü Sabahattin Çetin, 14 Kasım 1914'te Fuat Uzkınay'ın Ayastefanos'taki Rus Abidesi'nin yıkılışını filme aldığını hatırlatarak, bu günün "Türk Sineması'nın doğum günü" olarak kutlandığını ve bu yıl sinemanın 89. yaşının şenliklerle kutlanacağını söyledi. Önümüzdeki Cuma günü gerçekleştirilecek kutlama programını da anlatan Çetin, ilk olarak Beyoğlu Belediyesi'nce tasarımı yapılan "Yeşilçam Meydanı"nın açılacağını kaydetti. Çetin, ardından aynı semtte bulunan "TÜRSAV Sinema Evi"nin Kültür ve Turizm Bakanı Mumcu'nun da katılımıyla hizmete açılacağını belirterek, daha sonra da sinema emekçileri ve diğer katılımcıların Galatasaray'dan Taksim Meydanı'na yürüyüşe geçeceğini bildirdi. Taksim'de Cumhuriyet Anıtı'na çelenk bırakılacağını ifade eden Çetin, burada yazar Vedat Türkali tarafından da "89. Yıl Sinema Bildirisi"nin okunacağını dile getirdi. Kutlamalar çerçevesinde Beyoğlu'ndaki birçok binanın boydan boya çiçek ve film şeritleriyle süsleneceğini anlatan Çetin, Beyoğlu'ndaki 8 sinemanın 12.00 seansında ise Türk sinema tarihinin 8 önemli filminin halka ücretsiz gösterileceğini söyledi. Sabahattin Çetin, kutlamaların, Bakan Mumcu'nun ev sahipliğinde The Marmara Oteli'nde verilecek kokteylle sona ereceğini sözlerine ekledi. "Yeşilçam Yüksekokul Olmalı" Toplantıya katılan Beyoğlu Belediye Başkanı Kadir Topbaş da ilçenin kültür ve sanat hayatında farklı bir yeri bulunan yerleşim alanı olduğunu vurgulayarak, "Beyoğlu denince akla Türk Sineması gelmektedir. Sinemanın kalbi burası" dedi. "Yeşilçam'ın, sinema, televizyon ve tiyatro yüksekokulu olması gerektiğini" de belirten Topbaş, "Burada böyle bir eğitim kurumu olmalı" şeklinde konuştu. Türk Sinema Vakfı (TÜRSAV) Başkanı Selda Alkor da eski film yapımcılarının yazıhanelerinin bulunduğu Yeşilçam'daki binanın Büyükşehir Belediyesi tarafından satın alınıp vakfa verildiğini anlatarak, buranın Beyoğlu Belediyesi'nin de katkılarıyla bir "sinema evi"ne dönüştürüldüğünü söyledi. Böylece pek çok sinema örgütünün bu çatı altında toplandığını da dile getiren Alkor, aynı zamanda çok geniş bir sinema kütüphanesi yaratıldığını bildirdi. "Benim için 'Beyoğlu' demek 'Yeşilçam' demek, 'Yeşilçam' demek 'Beyoğlu' demektir" diyen Alkor, Atatürk'ün "Sinemaya layık olduğu önem verilmeli" sözünü hatırlattı. "Sinemanın hala kurumsallaşamadığını ve bir Sinema Yasası'nın hala olmadığını" kaydeden Alkor, şöyle dedi: "Sinemanın insanların tek eğlencesi olduğu günlerde, bu işlerin yoğunluk kazandığı bir merkezdi Yeşilçam. Bütün yapım firmaları buradaydı. Bizler buraya gelir, buradan işe giderdik. Bizim işyerimizdi burası. Yeşilçam artık nostalji olarak hatırlanıyor. Bizler sinema eğitimi almadık, ama çok önemli bir üniversiteyi bitirdik. Yeşilçam üniversitesini..." Sinema tarihçisi Burçak Evren de Fuat Uzkınay'ın 14 Kasım 1914'te çektiği filmden önce çekilmiş 4-5 filmin izine rastladıklarını belirterek, "Yine de 14 Kasım, Türk Sineması için doğum günü diye kullandığımız sembolik bir tarih..." dedi.