Türk şarabı, Fransa'nın başkenti Paris'te görücüye çıktı. Dünyaca ünlü şato şaraplarıyla birlikte, Türk şarabı da tanıtıldı.
Abone ol70 markanın farklı ürünleriyle yer aldığı tanıtıma, Türkiye'den Kavaklıdere Firması katıldı. Şarap danışmanı Stephane Derenoncourt tarafından düzenlenen tadım organizasyonuna, büyük alıcılar, restoranlar ve şarap gazetecileri katıldı.
Derenoncourt, Türk üzümlerini değerlendirirken, çok kaliteli Türk üzümlerinin bulunduğunu ve en iyi şekilde bu üzümlerin yetiştirilmesi gerektiğini söyledi.
''TANINMAYACAK, SEVİLMEYECEK KORKUSU VAR''
Farklı bir ortama girerken Türk üzümlerinin tanınmayacağı, sevilmeyeceği korkusu bulunduğuna dikkati çeken Derenoncourt, insanların farklı şeyler, farklı tatlar aradığını belirtti. Derenoncourt, ''Tarihin köklerine dayanan üzümlerinizle, bu şansı kullanmalısınız'' dedi.
Türk şaraplarının keşfedildikçe sevildiğini kaydeden Derenoncourt, bu tür tadım organizasyonlarıyla insanların yeni tatlar keşfettiğini ve böylece ürünlerin de tanındığını söyledi.
Derenoncourt, Türkiye'de fazla şarap tüketilmediğini de ifade ederek, yemek ve şarap eşleşmesiyle tüketimin artacağını belirtti.
Tadım organizasyonunda ticari amaç güdülmediğini anlatan Derenoncourt, organizasyonda 70 markanın farklı ürünleriyle yer aldığını, organizasyona büyük alıcılardan, restoranlardan ve şarap gazetecilerinden oluşan 250 davetlinin katıldığını söyledi.
KAVAKLIDERE ŞARAPLARI MURAHHAS AZASI BAŞMAN
Kavaklıdere Şarapları Murahhas Azası Ali Başman, yurt dışındaki tadım organizasyonlarının ihracat için fırsat olabileceğini belirterek, bu tür organizasyonların iyi değerlendirilmesi gerektiğine dikkati çekti.
Fırsatların yanlış değerlendirilmesinin, bundan sonra atılacak adımları engelleyeceğini, hatta geriye götüreceğini kaydeden Başman, bu nedenle çok dikkatli olunması gerektiğini söyledi.
Bu durumun sadece bir üretici için değil, tüm üreticiler için çok önemli olduğuna dikkati çeken Başman, ''Sonuçta bu tadımlarda herhangi bir şarabın beğenilmesi, Türk şarabının beğenilmesi anlamına geliyor. Yurt dışındakiler şarabı, 'şu üreticinin' diye değil, Türk şarabı diye değerlendirir. Bu nedenle dikkatli olmamız gerekiyor, yanlış bir adım atarsak, hatalı ürün gönderirsek, hepimiz için çok tehlikeli olur'' dedi.
''YOLUN BAŞINDAYIZ, ÇALIŞMALARIN SONUCUNDA TÜRKİYE KAZANÇLI ÇIKACAK''
Bu tür organizasyonların Türkiye'de bu işin çok iyi bir şekilde yapılabileceğini gösterdiğini belirten Başman, ''Türkiye'nin tanıtımında en önemli faktörlerden biri olduğunu da unutmamamız gerekiyor. Bir ilan panosundan çok daha iyi netice veren bir tanıtım şeklidir. Sırf şarap olarak değil, Türkiye'nin var olan değerlerinin dünyaya sunulması ve bunların konuşulması. Şarapta bunlar arasında en önemli yer tutan bir üründür. Bunu, Türkiye olarak değerlendirmek gerekli'' dedi.
Başman, Kavaklıdere olarak ciddi bir yola girdiklerini, ciddi yatırımlar yaptıklarını söyledi. Başman, şarap sektörünün yatırımların karşılığını ancak 10-15 yıl sonra verdiğini kaydederek, uzun çalışma, donanımlı ekip, vizyon gerektirdiğini söyledi.
Ali Başman, ''Yolun başındayız, çalışmaların sonucunda hem firmamız, hem de Türkiye kazançlı çıkacak'' dedi.
Tadım organizasyonlarının kendisini çok etkilediğini de belirten Başman, şarapları tadanların ne hissettiklerini bilmenin haz verici olduğunu sözlerine ekledi.
Bu arada, Kavaklıdere firması Paris'teki tadım organizasyonuna, Pendore ve Cotes'd Avanos şato şaraplarının 2009 rekolteleriyle katıldı.