Petrol ve petrol türevi hiçbir yakıt kullanmadan bir uçak projesi hazırlayan Türk mucit Amerika'ya gidiyor.
Abone olKızıl ötesi radarlara ve güdümlü füzelere yakalanmayan uçak projesi geliştiren Hasan Hüseyin Yeni, Türkiye'de kendisine sahip çıkılmaması üzerine projesiyle birlikte ABD'ye gidiyor.
Yakıtsız uçak projesiyle tüm dünyanın ilgisini çeken genç mucit Hasan Hüseyin Yeni, projesini sadece Türkiye için kullanmak istiyordu. 2002'nin Ağustos ayında, Ankara Hava Lojistik Komutanlığı'nda üst düzey askeri heyete projesiyle ilgili 7 saat brifing veren Hasan Hüseyin Yeni, projenin mantıklı ve yapılabilir onayını almasına rağmen, projenin ekonomik kriz nedeniyle ancak 15-20 yıl sonra hayata geçirilebileceği cevabını aldı.
Projesini her şeyiyle kendi ülkesinin yararına kullanmak istediğini vurgulayan Yeni, başta ABD, İran ve İsrail olmak üzere birçok ülkeden gelen teklifleri geri çevirdiğini, hatta ölüm tehditleri aldığını söyledi. Yeni, "Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan'la görüşmek üzere İzmir'den Ankara'ya gittim. Ancak Başbakan Erdoğan benimle görüşmek istemedi. Kendi ülkemde projeme sahip çıkılmaması beni derinden yaraladı. Bunun üzerine NASA'dan gelen teklifi kabul ettim. 2004 yılında ABD'ye gidip projemi orada hayata geçireceğim" dedi.
Yakıtsız uçak projesiyle ilgili olarak ABD Başkanı George W. Bush ve Başkan Yardımcısı Dick Cheney bir e-mail aldığını ifade eden Yeni, NASA'da projesini hayata geçirdikten sonra Tekirdağ'da proje kapsamında bir AR-GE Merkezi kuracağını, genç ve zeki beyinlerle birlikte çalışmalar yapacağını söyledi.
Hazırladığı projeyle yakıtsız uçak motoru icat ettiğini öne süren Yeni, "Yapacağım uçak, motorundan ateş çıkmadığı için kızıl ötesi radar ve ısı güdümlü roketlere yakalanmayacak" diye konuştu.
Hasan Hüseyin Yeni, Şubat 2003 tarihinde, Haftalık Türkhaber Gazetesine verdiği röportajda karşılaştığı sorunları anlatmıştı.
Türkiye’de yıllardır teknolojik olarak hiçbir çalışma yapılmadığından yakınılır. Bazı kendini bilmezler daha da ileri giderek bunu Türk Milleti’nin araştırma kabiliyetinin olmamasına bile bağlarlar.
Ancak devletin ekonomik olarak güçsüz olması da teknolojik araştırmaların yapılmasına engeldir. Öte yandan bürokratik uygulamalarda insanlarımızı bu tür araştırmalardan soğutmaktadır.
Devlet sahip çıkmadığı için insanlarımız başka ülkeler adına çalışıyor.
Yakıtsız Uçak
Türkiye’de yıllardır teknolojik olarak hiçbir çalışma yapılmadığından yakınılır. Bazı kendini bilmezler daha da ileri giderek bunu Türk Milleti’nin araştırma kabiliyetinin olmamasına bile bağlarlar.
Ancak devletin ekonomik olarak güçsüz olması da teknolojik araştırmaların yapılmasına engeldir. Öte yandan bürokratik uygulamalarda insanlarımızı bu tür araştırmalardan soğutmaktadır. Bu hafta sizler için Hasan Hüseyin Yeni ile görüştük. Hasan Hüseyin Yeni havacılık alanında devrim sayılabilecek bir icat gerçekleştirdi.
En büyük problemi bunu uygulamaya sokamaması. Devletin bu konuda gösterdiği duyarsızlığa isyan ediyor. Eğer devlet bu icada sahip çıkmazsa; çok yakında onu çok pahalıya dışarıdan almak zorunda kalabiliriz.
TH-Sizi tanıyabilir miyiz? Havacılığa olan ilginiz nasıl başladı?
Hasan Hüseyin Yeni. İzmir Bergama 1974 doğumluyum. İlkokul mezunuyum. Evliyim ve 1 kızım var 1990 yılından beri havacılığa yoğun ilgi duyuyorum. Havacılığa olan merakımdan dolayı her türlü kaynağı gerek okuyarak gerekse amatör olarak parçalarını tedarik ederek havacılıkla ilgili pratik bilgimi arttırdım.
TH-Yakıtsız uçak projesi nereden çıktı?
Gazetelerden takip edebildiğim kadarıyla dünya üzerende ileride doğması muhtemel petrol krizinin etkisini azaltmak için alternatif enerji kaynaklarıyla uçabilecek uçak ve uçak motorları çalışmalarını büyük dikkatle takip ediyorum Bir çok önemli bilgi elde ettim Örneğin likit hidrojen ile çalışabilecek ve uçabilecek bir uçak üzerinde Almanlar, Ruslar ve Amerikalılar çalışmalarını büyük bir hızla devam ettiriyorlar.
Bu uçağın önündeki engeller henüz aşılamadı. Bu engeller likit hidrojenin elde edilme aşamasında çok yüksek ısı gerektiği için, soğuduğunda hacminin 5 katı oranında artmasından dolayı henüz bir ilerleme sağlanamadı.
Ayrıca likit hidrojenle çalışan uçakta çok fazla yakıt yüklemesi olarak uçağın aerodinamik özelliği bozulacak. Uçuş karakteri bozulacak, yük taşıma kapasitesi azalacak manevra kabiliyeti azalacak bundan dolayı henüz bir ilerleme sağlanamadı.
Ayrıca güneş enerjisi sistemiyle uçan araç yapma çalışmaları da büyük hızla devam ediyor. Bu tip yakıta hiç bağımlı olmadan başka bir enerjiyle çalışabilecek ve uçabilecek bir uçak ve uçak motoru projesi başlattım.
Ben bu tip bir projeden ziyade daha farklı bir uygulamayı düşündüm. 1990’lı yılların başından donelerini toplamaya başladım. 1992 yılında petrol ve petrol türevi yakıt kullanmadan uçabilecek bir model oluşturdum.
TH-Peki projenizle ilgili olarak hangi kurumlarla görüştünüz? Ne tür destekler aldınız?
Hazırladığım projeyi 5. Ana Jet Üs Komutanlığı’na sundum ama önerim kabul edilmedi. Bazı olumsuzluklarla karşı karşıya kaldım.
İlkokul mezunu olduğum için çok fazla engellerle karşılaştım. Ülkemizde ilkokul mezunu insanlara cahil muamelesi yapılmasından dolayı bir çok insanın önünün kapatıldığına inanıyorum. Her zaman bir icadı bir buluşu diplomalar değil, araştıran ve düşünen beyinler gerçekleştirir.
Bir çok kuruma müracaat ettim. ODTÜ, Eskişehir Anadolu Ü. Sivil Havacılık Meslek Yüksekokulu ve Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı üsler ve araştırma merkezlerine çeşitli yazılarla başvurdum. Bu başvurulara üniversitelerden hiçbir olumlu yanıt alamadım. Hava Kuvvetleri Komutanlığı’ndan bir Üsteğmen başkanlığında gelen bir heyete projemi anlattım.
Projemin bütün detayları incelendi. Projemin olurluğuna inanan heyet bu tip durumlarda gerekli organizasyon ve planlamayı yapmak için Özel Araştırma Grubu kurulmasını isteyen bir yazıyı Hava Kuvvetleri Komutanlığına gönderdi. Ancak Komutanlık bünyesinde böyle bir kurum hiç kurulmadı.
Teknolojinin her geçen gün hızla değişmesiyle benim projemin de bazı teknik özelliklerini yeniledim. Cumhurbaşkanı başta olmak üzere bir çok kişiye başvurdum ancak sonuç alamadım. Özellikle siyasilerimiz buna hiçbir şekilde ilgi göstermediler.
Başvurduğum siyasiler arasında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Bülent Ecevit. Recai Kutan dahil olmak üzere hiç kimse ilgilenmedi. Onlara oldukça kırgınım. Ta ki 2002 yılında ben kişisel olarak Hava Kuvvetleri Komutanı Org. Cumhur Asparuk’a bir yazıyla doğrudan müracaat edene kadar. Hava Kuvvetleri Komutanı Org. Asparuk’a yaptığım bu müracaat sonucu 20 Ağustos 2002 tarihinde Hava Korg. Erdoğan Karakuş başkanlığında mühendis subaylardan bir heyete projem hakkında 7 saat süren bir brifing verdim. Sordukları onlarca soruyu cevapladım. Bu brifing sonrası projemin olurluğu kabul edildi.
Ancak önemle vurgulanan bazı hususlar var ki, bunların başında Türkiye’nin böyle bir projeyi yürütebilecek ekonomik gücünün olmadığı ortaya çıktı. Ayrıca Türkiye’nin sahip olduğu teknolojinin böyle bir projeyi yürütemeyeceği vurgulandı.
Siyasi istikrarsızlığında projenin önündeki en önemli engel olduğu ifade edildi. Türkiye’nin böyle bir çalışmaya ancak 15-20 yıl sonra girebileceği vurgulandı. Bu proje bağlamında çeşitli öneriler gündeme getirildi. Ancak hiçbiri henüz gerçekleşmedi.
TH-Projeyle ilgili diğer ülkelerden teklif aldınız mı? Ne tür tekliflerdi?
1994 yılında benim böyle bir çalışmamın olduğunu duyan Amerikan Büyükelçiliği bana bir yazı yazarak görüşmeye davet ettiler. Amerikalılar bana destek olacakların bu projenin hayata geçirilmesi için ABD’nin araştırma fonlarından yararlanabileceğimi söylediler. Bunun için laboratuarlar dahil bütün şartları hemen hazırlayabileceklerini ifade ettiler.
Bunları bana daha sonra bir yazılı mektupla da ilettiler. 1995 yılında İran büyükelçiliği projem hakkında benimle görüşmek istedi. Ankara’da büyükelçilik askeri ateşesi ve askeri mühendislerle görüşmeler yaptım.
İranlılar eğer kabul edersem beni derhal İran’a götürmek istediklerini açıkladılar. Ancak babama verdiğim bir söz yüzünden ve benim ürettiğim bir ürünün daha sonra Türkiye’ye karşı kullanılması ihtimali yüzünden bunları hep reddettim. Ancak artık ekonomik olarak dayanacak gücüm kalmadı.
Bu ürünü dünyada şu anki eşitsizliğe karşı eşitliği sağlayabilecek bir ülkeye vermeyi düşünüyorum. Benim projemin en önemli özelliği petrol ve petrol türevi yakıt kullanmadan uçabilir hava aracı imal etmekti. Bunu başardım ancak petrol ve türevlerine bağımlı olamayan bir uçağın şu anda dünya gündemindeki hava savunma ve saldırı konseptini temelinden değiştireceği Hava Kuvvetleri Komutanlığı’da vurgulandı.
TH-Son söz olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Türkiye’de mucitler ve icatları hala büyük bir başıboşluk ve sahipsizlik var. Bu beni üzüyor. Bu proje ve benzer projelere yetkililerin sahip çıkmasını bekliyorum.