Medya ülkeyi parlamentonun üzerine de çıkarak yönetme arzusundan hızla vazgeçmeli.. Nazım Alpman'ın analizi
Abone olNazıl Alpman
Analiz- Gazeteciler ülkede yaşananları haber yapabilirler, yapmalılar…
Ama her şeyi araştırıp, soruşturarak her konuyu haberleştirmeliler…
Bunu yaparken de sonuçlarına ilişkin kendilerince, tahminler ve tahlillerden kaçınmalılar.
Gazetecilik meslek olarak böylesi bir durumu gerekli kılıyor.
Türkiye’de ise ne yazık ki, gazetecilik bazı “hassas dengeler” dikkate alınarak yapıldığından bazı haberler görmezden gelinip, haber olmamış şeyler manşetlere taşınıyor.
Haber veremeyen gazeteciler kocaman puntolarla akıl veriyorlar:
-Liderler şunu yapsınlar!
Eskimiş davranış kuralları yeniden canlandırılıyor.
12 Eylül öncesinde de böyleydi. Ama o zaman bir farklılık vardı. Meclis’te tek başına çoğunluk sağlayamayan merkez partiler (AP ve CHP) küçük siyasi organizasyonlar ve az milletvekiline sahip partiler ile iktidara gelmelerindeki kaygılar öne çıkartılırdı.
Mesela Süleyman Demirel’in Adalet Partisi, MHP ve MSP ile koalisyon yapınca ülkede gerilimin daha da tırmanması buna kanıt olarak gösterildi.
12 Eylülcüler küçük partilerin büyük partileri esir almalarını önlediler!
Seçim için yüzde 10 barajı getirdiler.
Böylece güçlü Meclis Gruplarına sahip iktidar partileri dönemi başladı. Turgut Özal’ın ANAP’ı, Tayyip Erdoğan’ın AK Parti’si işte böyle ortaya çıktı.
Bu duruma 1980’den beri hiç kimsenin sesi çıkmıyor.
Kendilerini Meclis’e atanlar yüzde 10 barajının demokrasinin neresine sığdığına pek bakmıyorlar.
Medya da bakmıyor…
Ama haber veremediği zamanlarda çıkıp akıl veriyor: Liderler toplanın!
Liderlerin toplanacağı adres bellidir: TBMM!
Zaten orada toplandılar, Kürt Açılımı’nı konuştular.
Muhalefet, katiyen iktidarın yapmak istediklerine iyi gözle bakmıyor.
Hatırlayın Kürt Açılımı sırasında Tayyip Erdoğan, CHP Lideri Deniz Baykal ile baş başa görüşmek için teklif yaptı. Baykal da buna karşılık şöyle dedi:
-Kameraya alacağız bu görüşmeyi!
Muhalefetin havası bu…
Şimdi nasıl toplanacaklar?
Kameralı mı, kamerasız mı?
Medya ülkeyi parlamentonun üzerine de çıkarak yönetme arzusundan hızla vazgeçmelidir.
Ülkenin parlamentosu var, yasama dönemi işliyor.
Olağanüstü dönem refleksleri, bir tek şey yapabilir:
Parlamenter sisteme karşı oluşmuş güveni temelinden sarsar!
Medya haber vermeli, akıl değil…
Mesela, Tokat Katliamı’ndaki idari sorumlular araştırılmalı. Bir manga askerini kaybeden birliğin komutanı kim, ne yapıyor?
Afganistan’da yanlış bir operasyon yapan Alman askerler yüzünden Genelkurmay Başkanı istifa etti. Tokat Katliamı’nın idari sorumluluğunu kim üstlenmeli?
Teröristler yaptı, bizim yapabileceğimiz bir şey yoktu… Denilip geçilecek mi?
Medya bu soru işaretlerini haberleştirmeli…
Kendi işini yapamayanlar başkalarına akıl vermesinler.
Bu yüzden liderler medya istiyor diye toplanmamalılar!