Geçtiğimiz sezon ilk kez düzenlenen Super 1600 Şampiyonası’nda sürpriz sayılabilecek bir şekilde zafere uzanan Fiat pilotu Hamdi Ünal, başarıya doymuyor.
Abone olGeçtiğimiz sezon ilk kez düzenlenen Super 1600 Şampiyonası’nda sürpriz sayılabilecek bir şekilde zafere uzanan Fiat pilotu Hamdi Ünal, yeni sezonda da şampiyonluğu hedeflediğini söyledi. Hamdi Ünal’ın yaptığı açıklamaya göre bu sezon Super 1600 Şampiyonası’ndaki rekabet yine Fiat pilotları arasında yaşanacak.
2004 yılının başında Fiat Takımı’na geldin. Transfer olduğun dönemlerde neler hissediyordun?
Yarış bitiremeyen bir pilot olarak şampiyon olan bir takıma gelmiştim. Ancak ben bu takıma kendime güvenerek geldim. Burada da sıfır hatayla devam etmem gerektiğinin bilincindeydim. Buraya geldiğimde de her şey bir bütün halinde bir araya geldi ve her şey iyi oldu. Aslına bakarsanız bunları bulan herkesin başarıyı yakalayacağını da söylemiyorum. Şans faktörünün önemi de çok fazla. Yani bir taşın ya 10 santim önünden geçiyorsunuz ya da ona dokunuyorsunuz.
Peki, 2004 sezonu senin için nasıl geçti? Geride bıraktığımız sezonda neler yaşadın?
Şampiyon olarak tamamlanan bir sezonun ardından her şey çok güzel geçti diyebilirim. Geride bıraktığımız sezonda benim için uyum çok önemliydi. İki tekerlekten çekişli bir otomobille yarışmaya alışım olmama rağmen bir Super 1600 ile ilk kez parkurlarda yer alacaktım. Yani birçok şeye uyum sağlamam gerekiyordu. Bütün pilotlar birbirlerine ve otomobillerde eşit sayılabilecek güçteydi. Bu rekabet ortamında geçen sezonki hedefimiz şampiyonluktu şimdi de aynı şekilde. Bu sezon geride bıraktığımız yıla göre rekabet daha üst düzeyde olacak ama biz yine şampiyonluk hedefliyoruz.
Volkan Işık, Ege Rallisi’ndeki kazayı yapmasaydı aranızdaki rekabet nasıl olurdu?
Biz bu rekabeti yalnızca birkaç yarışta yaşayabildik. Benim açımdan çok keyifliydi, çok hoş bir çekişmeydi. Bu sezon çok daha fazla çekişmeli olacak, daha hızlı gitmemiz gerekecek.
İlk kez düzenlenen bir şampiyona da zafere ulaşmak nasıl bir duygu?
Bir anda takıma geliyorsun ve şampiyon oluyorsun. Bu tabii ki son derece keyifli bir şey. Bu iş için çok emek veriyorum. Zamanımın çoğunu bu iş için harcıyorum. Yani bu benim hayat biçimim artık. Sezon başladığında Super 1600’de 10 tane otomobil ve pilot vardı. Bunlardan çoğu şampiyonluk parolasıyla yola çıkmıştı. Ancak sezon sonuna doğru çoğu elendi. Son iki yarışta da şampiyonluğu kovalayan iki ekip kaldı. Bu iki pilotta bizim takımımızın birer üyesiydi.
Peki yeni sezonda koruman gereken bir şampiyon unvanın var. Bunun için neler söylemek istersin?
Aslında niyetim unvan korumak değil. Niyetim takımımızı en iyi şekilde temsil etmek. Bu sezon daha zor olacak. Bizim daha çok çaba göstermemiz gerekecek. Ruhsal ve fiziksel açıdan yeni sezona kendimizi hazırlıyoruz.
Bu sezon şampiyonluk mücadelesi takım içinde mi olur?
Diğer bütün ekiplerin hepsi bizim rakibimiz. Ancak sezon sonunda ipi göğüsleyecek takım bana kalırsa yine bizim takımımız olacak. Ben ondan eminim. Ayrıca Markalar Şampiyonu olmak istiyorsan da bizim ekibimiz en güçlüsü. Otomobillerimiz de gerçekten çok dayanıklı.
Ülkemizde üretilen bir otomobille parkurlarda yer almak senin için nasıl bir duygu?
Bu gerçekten insana ayrı bir gurur ve keyif veriyor. Ben otomobili çok seviyorum. Otomobil çok büyük bir mücadele istiyor. Ona sahip olmak, onu tutabilmek büyük bir efor gerektiriyor. Ama bununla beraber çok büyük keyif veriyor.
Son olarak Super 1600 Şampiyonu olmayı yaşayabildin mi?
Bundan önceki şampiyonluklarımla kıyaslayamadığım için bilemiyorum. Demek ki şampiyonluk buymuş diye düşünüyorum.
Gelecek vaad eden pilot yavaş otomobille de anlaşılır
İlk Super 1600 Şampiyonu olan Hamdi Ünal ülkemizde motorsporlarının gelişiminin hala istenilen düzeyde olmadığını söylüyor. Ünal bu konu hakkında yaptığı açıklamada şunları dile getirdi: ‘Motorsporlarının gelişimi hala istediğimiz düzeyde değil. Tabii ki gelişiyor zaten zaman içinde gelişmesi gerekiyor. Yani biz buna gelişiyor diyemeyiz. Yurtdışından pilot getirelim diye bir konu açılıyor ve eğer bu düşünülebiliyorsa bu spor gelişiyor diyemeyiz. Ayrıca şimdi yarışmak isteyenler ilk sene bir araç bulsun, ikinci sene sponsorunu bulsun, hiç cebimden para harcamayayım diyor. Yani iki-üç yıl içinde tüm imkanlar kendilerine sunulsun istiyorlar. Ayrıca şimdi standartlar biraz daha yükseldi. İnsanların kendilerini gösterebilmeleri için bir şeyleri ispat etmeleri gerekiyor. Gençler için bence hızlı bir otomobil değil sağlam bir otomobil lazım. Çünkü her etapta geçmesi, her etapta herkesin önünden geçmesi lazım. Bir pilot gelecek vaad ediyorsa yavaş otomobille de bu anlaşılır.’
Konsantremi kaybettim Opel’den ayrıldım
Opel Takımı’ndan ayrılışı hakkında da önemli açıklamalar yapan Hamdi Ünal konu hakkında şunları söyledi: ‘Motorsporlarına başladığım zaman kısa bir amatörlük devresi geçirdim diyebilirim. Çünkü bir yıl kendi imkanlarımla yarıştıktan sonra İskender Aruoba beni buldu ve takıma dahil etti. Gerçi o dönemlerde kendi otomobilimle yarışıyordum ama 2000 yılından itibaren Opel Corsa ile takım pilotu olarak yarışma fırsatı buldum. 2003 yılının ortalarındaysa konsantremi kaybettiğim için takımdan ayrılmak istediğimi dile getirdim. Bu olayın yaşanmasının ardından başka takımlardan teklif geldi ama sözleşmem olduğu için değerlendiremedim. 2004 sezonunda otomobilden memnun olmadığım ve konsantremi kaybettiğim için takımdan ayrıldığımdan benimle devam edebilirler diye düşünmüştüm. Ama onların başka seçenekleri vardı ve o şekilde değerlendirdiler. Bende daha sonra Volkan Işık’la, Emin Ali Sipahi ile görüştükten sonra Fiat adına yarışmaya başladım.
HÜRRİYET