BIST 9.725
DOLAR 35,19
EURO 36,76
ALTIN 2.969,42
HABER /  EKONOMİ

Türk lirasının zamana ihtiyacı var

Ekonomistler, Merkez Bankası'ndan gelen güçlü faiz artışının lirada denge yaratacağını ancak bunun hemen gerçekleşmesinin beklenmemesi gerektiğini belirtti.

Abone ol

Analistler Türk Lirası'nda dengelenme sürecinin başladığını, geri dönüş için zaman gerektiğini düşünüyor.

Haftanın ilk işlem gününde tarihinin en yükseği olan 2,39 seviyesine kadar yükselen dolar/TL, TCMB'nin salı günü akşam Para Politikası Kurulu (PPK) ara toplantısı yapacağını duyurmasının ardından piyasada oluşan faizlerin artırılacağı beklentisiyle hızlı bir şekilde düşüşe geçmişti. Faizlerin artacağı beklentisiyle iki günde gördüğü en yüksek seviyeye göre yaklaşık yüzde 6 oranında değer kaybeden dolar/TL, PPK'nın beklentileri de aşan faiz artırım kararının ardından çarşamba günü uluslararası piyasada 2,17 seviyesinin altına kadar geriledikten sonra tekrar yükselişe geçti.

Analistler, dün 2,32 sınırına kadar yükselen dolar/TL'nin, kendine yeni bir denge bölgesi aradığını, 17 Aralık tarihinden sonra görülen hızlı yükselişin ardından yeni faiz oranlarıyla birkaç hafta içinde yeni bir banda yerleşeceğini belirtiyor.

OYNAKLIĞIN AZALACAĞINI DÜŞÜNÜYORUM

ING Bank Döviz Masası Müdürü Burçin Metin, TCMB'nin faizleri artırmasına karşın doların Türk Lirası karşısında değer kazanmasının iki nedeni olduğunu belirterek, bunları şu şekilde sıraladı: "Birincisi, dolar/TL'de uzun zaman 2,30-2,39 civarında işlem geçiyordu. TCMB'nin faiz kararının ardından kurdaki gerilemeden sonra kurumsal taraftan fiyatlar bir hafta öncesine göre çok uygun olduğu için çok ciddi talep görüldü. İkincisi ise bizim dışımızda hem Güney Afrika'nın hem de Rusya'nın para birimleri dolar karşısında çok kötü performans gösterdi. Türkiye'nin de bu ülkelerle korelasyonu yüksek olduğu için bu ülkelerdeki değer kayıpları bizi de etkiliyor. Burada özellikle dün için kurumsal talep daha önde... Bu kadar sert bir düşüşte, dolara talebin gelmesi normaldir. Önümüzdeki hafta itibarıyla kurlardaki bu oynaklığın azalacağını düşünüyorum." Dün piyasalarda 1,5 milyar dolar civarında kurumsal bir talep olduğunu ve TCMB'nin faizleri artırmaması durumunda kurlarda çok daha sert hareketlerin görülebileceğini ifade eden Metin "Faizler artırılmasaydı, Fed'in dün akşam tahvil alımında 10 milyar dolar azaltıma gitmesi ve yurt dışındaki bozulma ile dolar/TL'de 2,50'li seviyeler çok rahat bir şekilde görülebilecekti" dedi.

BİRKAÇ GÜNDE DENGE BEKLEMEK İYİMSER BİR YAKLAŞIM

Marbaş Menkul Değerler Araştırma Müdürü Üzeyir Doğan ise kurun yükselişinde iç siyasi gelişmelerin ve gelişmekte olan ülkelerdeki genel hareketin etkili olduğunu kabul etmekle birlikte dolar/TL'de 2,18'den 2,39'a kadar olan yükselişte, TCMB'nin faiz artırmayacağı beklentisinin ve beklendiği gibi geçen hafta gerçekleştirilen PPK'da faizler konusunda atılan sınırlı adımların yeterli bulunmamasının etkili olduğunu belirtti. Bununla birlikte 27 Ocak günü kurda başlayan hareket hızlanarak devam ettiğini ve dolar/TL'nin sabah 2,32 civarında bulunurken birkaç saat içinde 2,39’a çıktığını ve panik havası çizmeye başladığını hatırlatan Doğan, döviz piyasası adeta satıcının olmadığı alıcının ise birbirini tetiklediği bir görünüm sergilerken, TCMB'nin olağanüstü toplantı haberi geldiğini kaydetti. Tahmin yapmanın zor olduğunu ancak TCMB'nin bu toplantı haberi gelmemiş olsa o gün kurun 2,39'un çok daha üzerine gitmesini engelleyecek bir gelişme olmadığına dikkati çeken Doğan, şunları aktardı: "Üstüne dün neredeyse bütün gelişmekte olan ülke para birimlerine olan saldırının da etkisi düşünüldüğünde kurun 2,50 ve hatta çok daha üzerine gittiğini görebilirdik. Bu noktada TCMB'nin olağanüstü toplantı açıklamasıyla yaptığı sözlü müdahale ve ardından gelen şok faiz kararıyla kuru 2,16 civarına çekmesi, arından gelen şokun etkisiyle çok sert yükseliş olsa da yeni bir kontrolsüz panik yaşanmasının önüne geçti. Ancak TCMB'nin faiz artışına karşın kurun birkaç gün içinde dengeye oturmasını beklemek de çok iyimser bir yaklaşım.

MERKEZ NE YAPTI?

TCMB Salı gecesi saat 24.00'te açıkladığı kararlarla bir hafta vadeli repo ihale faizini 550 baz puan artırarak yüzde 10'a yükseltirken, faiz koridorunu da yüzde 8 ile 12 arasına çekti. Bu güçlü hamleye karşın döviz kurlarındaki düşüş eğiliminin iki günle sınırlı kalması ve TL'nin değer kaybetmeye başlaması ile ilgili analistler, ABD Merkez Bankası Fed'in parasal genişlemeyi sınırlandırma adımlarına devam etmesi ve gelişmekte olan ülke para birimlerindeki kayıpların, Güney Afrika Merkez Bankası'nın faiz artırımını 50 baz puan ile sınırlı tutmasından ardından hızlanmasından kaynaklandığını ifade ediyor.