BIST 9.890
DOLAR 35,32
EURO 36,76
ALTIN 2.961,80
HABER /  GÜNCEL

Türk kadını bu utançtan kurtulmalı!

Kadın-erkek eşitliğinde sınıfta kalan Türkiye'nin önünde önemli bir fırsat var. AK Partili Akşit bu fırsatı ve partilere düşen görevi anlattı.

Abone ol

Nergis DEMİRKAYA
İNTERNETHABER


ANKARA-
Dünya ekonomisi içinde ilk 20'ye girmekle övünen Türkiye kadın-erkek eşitliğinde ise 134 ülke arasında 126. sırada olmanın utancını yaşıyor.

Türk kadınının Lübnan, Malezya ve İran gibi ülkelerin bile gerisinde olduğunu gösteren bu sonuca göre temel sorunlardan biri siyasetteki kadın temsil oranının düşüklüğü.

Bugün bu utancı gidermek için bütün siyasi partilerin önünde önemli bir fırsat var. 7 ay sonra yapılacak genel seçimler. Meclis'teki kadın oranını yüzde 9’dan daha yukarı çekmek için partilerin harekete geçmesi gerekiyor.

İktidar partisi bu sorunu masaya yatırmaya başladı. Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek başkanlığında AK Parti’nin kadın milletvekilleri bir araya geldi. AK Parti toplantılara devam edecek, ama diğer siyasi partilere de kadın temsil oranının yükseltilmesi için büyük sorumluluk düşüyor.

Tam bu noktada TBMM Kadın-Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkanı Güldal Akşit'in önemli bir çağrısı var. Türk kadınının 126. sırada olmasını içine sindiremediğini söyleyen Akşit, “Partiler bir araya gelip bir centilmenlik anlaşması yapsınlar. Biz her birimiz siyasi parti olarak örneğin yüzde 20 kadını taşıyacağız desinler” dedi.

Akşit, Türkiye’nin türbana kilitlendiği günlerde ortaya çıkan bu araştırmayı İnternethaber’e değerlendirdi. Hazırlanan raporu çok sağlıklı bulmayan Akşit’in önemli eleştirileri de var. Önce o eleştirilere kulak verelim:

RAPOR SAĞLIKLI DEĞİL

“Son 10 yılda medeni kanun, ceza kanunu ve iş kanunu başta olmak üzere çok önemli düzenlemeler yaptık. Olması gereken bir sistemin içine oturttuk. AB’de olumlu etki yaptı. Yasal düzenlemeler kağıt üzerinde kalmasın diye uygulama sürecini ve buralardaki sorunları da tespit edip takibimizi sürdürüyoruz. Ama yine de 126’dayız. Burada kriterler ve araştırmayla ilgili bazı sorunlar var. Örneğin eğitim seviyesine bakılıyor. Bir ülkede kadın eğitim oranı yüzde 35, erkek eğitim oranı yüzde 40. Hesaplarına göre burada makas çok dar ve aradaki fark yüzde 5. Türkiye’de kadın eğitim oranı yüzde 85, erkeklerde neredeyse yüzde 100’e yakın. Ama makas aralığı 15 olunca biz patır patır aşağı düşüyoruz. Örnekteki bu ülke bizden ileri mi? Orada en yüksek eğitim oranı yüzde 40’larda ama kriterler böyle olunca biz gerilere düşüyoruz. O nedenle çok gerçekçi bulmuyorum. Dünya ülkeleri ile karşılaştırıldığında kalkınma, eğitim, sağlık, şiddetle mücadele açısından kesinlikle bu sırada değiliz. Ama bu oranların tespit edildiği kriterlerde sorun var.

Bir de yapılan araştırmada ülkelerin verilerine dayanıyor. Ne bildirirseniz o rakam geçerli. Bağımsız bir kuruluş araştırıp yapmıyor. Bildirilen verileri değerlendiriyor. Pek çok ülkede krallık gibi yapılanmaları düşününce giden verilerin de ne kadar sağlıklı olduğunu bilmiyoruz. Türkiye açısından da giden verilerde ne yazıkki farklılıklar var.”

EN BÜYÜK SORUN SİYASETTE KADIN TEMSİL ORANI

Araştırma şekli ve kriterlerle ilgili bu sorunlara karşın Akşit’in kabul ettiği çok önemli bir nokta var. O da kadının siyasetteki temsil oranıyla ilgili sonuç. Meclis’de kadın temsil oranı yüzde 9. Yerel siyasette ise durum daha kötü. Belediye başkanı, il genel meclisi üyesi sayılarına bakıldığında Türk kadını yok denilecek durumda. Akşit’in bu konudaki değerlendirmeleri ise şöyle:

“Kadın milletvekilleri ile yaptığımız toplantıda kadın oranının artması gerektiğini konuştuk. Yüzde 30’u bu seçimlerde bulmak hayal. Kota deniliyor ama bu da geçici bir önlem. Bir de orada şu zafiyet var. Sadece siyasete giren kadın artsın diye bunu yapmak sağlıklı değil. Siyasete gerçekten verecek bir şeyi olan kadınlar siyasette olmalı. Bu noktada partilerin tavrı önemli. Kadına fırsat verilmeli. Partiler bunu önce içine sindirmeli. Tüzükte mi yapacak, prensip kararı mı alır bilmiyorum. Ya da bir araya gelip bir centilmenlik anlaşması yapsınlar. Biz her birimiz siyasi parti olarak örneğin yüzde 20 kadını taşıyacağız desinler. Kota ile mi sıralama ile nasıl yapılırsa yapılsın.

En çok bunu CHP savunuyor ama 8 milletvekili var. Neden daha çok değil. Bütün siyasi partiler kadın olmalı diyor ama uygulamada yok. Yasal düzenleme getirmekten önce parti içinde bünyesinde bu yapılmalı. Liderlerin iki dudağı arasında olmamalı. Aynı şey bizim partimiz AK Parti için de geçerli. Başbakan çok destek veriyor. Ama yarın öbür gün başkası olur ben kadın hiç istemiyorum derse ne olacak. Böyle olmamalı. Bir dayanağı olmalı. Partiler kendi içinde bunu prensiplere bağlamalı. Kadın konusunda ortak menfaatlerde birleşmemiz gerek.”