BIST 9.725
DOLAR 35,20
EURO 36,75
ALTIN 2.968,40
HABER /  GÜNCEL  /  YEREL

Türk hayırsever yaptığı bağışla Gazze'de 150 ailenin yüreklerini ısıttı

İstanbul'da yaşayan bir Türk vatandaşı, yaklaşık 4 ay önce uzun yıllar çalışıp alabildiği evini satarak, İsrail'in hava, kara ve denizden saldırılarına maruz kalan Gazze Şeridi için bağışlamıştı. Bu bağış ile Gazze Şeridi'nin Refah kentinde yerinden edilmiş 150 Filistinli aile için "Türk Ebu Dahdah Kenti" adıyla çadır kent kuruldu.

Abone ol

Filistinli Alimler Heyeti Başkanı Dr. Nevvaf Tekruri, İsrail'in yıllardır zulmüne maruz kalan Filistinliler ve yaklaşık 9 aydır hava, kara ve denizden saldırılarını sürdürdüğü Gazze'yi desteklemenin her Müslüman için ahlaki ve dini bir görev olduğunu belirtti. Tekruri, Filistin'de yaşanan son gelişmelerle ilgili AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu. "Filistin'de yıllardır devam eden özellikle son zamanlarda Gazze'de gerçekleştirilen sivillere yönelik insanlık dışı katliamlar, mazlum Filistin halkına karşı soykırıma dönüşmüştür." ifadelerini kullanan Tekruri, İsrail saldırılarının her geçen gün şiddetinin arttığını vurguladı.

Sivil yerleşim yerleri, ibadethane, okul, hastane, çocuk, kadın ve yaşlı ayrımı yapılmaksızın bir halkın dünyanın gözü önünde yok edildiğine dikkati çeken Tekruri, şöyle devam etti:

"Masum insanların tedavi, gıda, su, elektrik ve barınma gibi tüm temel insani haklarının kasten engellendiği bu insanlık dışı dramı şiddetle lanetlemek ve katliamı işleyenlere ve destekleyenlere karşı durmak her Müslüman üzerine insani, ahlaki, vicdani ve dini bir görevdir."

Tekruri, Gazze'ye destek konusunda ise "İşgalci İsrail ve destekçileriyle mücadele devam ediyor. Gazze'de ve Filistin'de benliğinden vazgeçmiş bu mücahitleri ve halkı daha fazla desteklememiz gerekiyor. Bunların açlıktan, susuzluktan ve tedavisi mümkün olan hastalıklardan ölmelerine seyirci kalmamalıyız. Bu sadece İslam ümmetinin bir neferi olarak görevlerimizden biridir." değerlendirmesinde bulundu.

Türk hayırsever yaptığı bağışla Gazze'de 150 ailenin yüreklerini ısıttı

Tekruri, yaklaşık 4 ay önce evini satıp parasını Gazze'ye bağışlayan Türk hayırseverden de övgüyle söz ederek "Bu milletin, kardeşliğinin, çabasının, gayretinin, Gazze'deki halkımıza olan fedakarlığının şerefli hikayelerinden biri." ifadelerini kullandı.

Yardımın kendileri üzerinden ulaştırıldığını aktaran Tekruri, süreci şöyle anlattı:

"Bundan yaklaşık dört ay önce şerefli Türkiye'nin insanlarından bir genç geldi ve bana yıllarca çalışıp satın aldığı evin bedelini getirdi. Kendisi satın aldığı eve henüz geçmek üzereyken Aksa Tufanı'nın başladığını öğrenmesiyle eve taşınmaktan vazgeçtiğini ve onu satıp parasını Gazzelilere bağışlamak istediğini söyledi.

"Sahip olduğu tüm malvarlığının bu olduğunu öğrenince kendisine yarısını bağış yapıp diğer yarısını ailesine bırakması yönünde çok ısrar ettim ancak kendisi bu yönde karar verdiklerini ve niyetlerini değiştirmeyeceklerini ilettiler."

Tekruri, Türk hayırseverin hayatı boyunca çalışıp biriktirdiğini Gazze'deki kardeşlerine bağış yaparak büyük bir fedakarlık örneği sergilediğini dile getirdi.

Filistinli Alimler Heyeti Başkanı Tekruri, bağışlanan miktarın Kudüs Eğitim ve Yardımlaşma Vakfına devredildiğini, bu meblağ ile Gazze Şeridi'nin Refah kentinde "Türk Ebu Dahdah Kenti" adıyla çadır kent kurulduğunu aktardı.

Türkiye'nin yanı sıra Suriye, Cezayir, Yemen, Irak ve birçok ülkede, benzer fedakarlıklara şahit olduklarını söyleyen Tekruri, İslam aleminde cömertlik ve fedakarlığın hiç bitmeyen iki özellik olduğunu hatırlattı.

İstanbul'da ismini paylaşmak istemeyen bir Türk vatandaşı, yaklaşık 4 ay önce uzun yıllar çalışıp alabildiği evini satarak, İsrail'in hava, kara ve denizden saldırılarına maruz kalan Gazze Şeridi için bağışlamıştı.

Bu bağış ile Refah kentinde yerinden edilmiş 150 Filistinli aile için çadır kent kurulmuştu.

İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda en az 15 bin 694’ü çocuk, 10 bin 279'u kadın olmak üzere 37 bin 765 Filistinli öldü, 86 bin 429 kişi yaralandı.

Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor