BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,29
ALTIN 2.837,00
HABER /  GÜNCEL

Türk ekonomisi için kötü haber

Son yıllarda hızla büyüyen Türk ekonomisi için tehlike çanları çalıyor

Abone ol

Geçtiğimiz iki yılda rekor büyüme rakamlarına imza atarak, Özellikle Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin ekonomik alanda çok zor günler geçirdiği dönemlerde adını tüm dünyaya duyuran Türkiye, bu yıl ise büyüme hızının nispeten yavaşlayacağını öngörüyor.

Türkiye'nin, adeta bir çok ülkeye ilham kaynağı olan 2010'daki yüzde 9,2, 2011'de ise yüzde 8,5 büyümesinin ardından bu yıl Orta Vadeli Program'da (OVP) belirtildiği üzere yüzde 4 oranında büyümesi bekleniyor. Bazı özel sektör temsilcileri ise OVP'de belirlenen yüzde 4 büyüme hedefinin üzerine çıkılacağını, yüzde 5 civarında bir büyüme rakamının yakalanacağını ifade ediyor.

TEDBİRLER ALINDI

Hükümet, özellikle küresel ekonomideki yavaşlama riskinin artmasının ardından, daha dengeli ve sürdürülebilir büyüme için çeşitli tedbirler alırken, uzmanlar, bu tedbirlerin istihdamda, ihracatta, yatırımlarda ve vergi gelirlerinde olumlu veya olumsuz etkilerinin olabileceğini belirtiyor.

Konuya ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Gazi Üniversitesi Maliye Bölüm Başkanı Şükrü Kızılot, Türkiye'nin son iki yılda elde ettiği önemli büyüme rakamlarının ağırlıklı olarak, ''kredi musluklarının'' açılmasıyla yakalandığını söyledi.

EKONOMİNİN HIZLA BÜYÜMESİ YANLIŞ

Vatandaşın bu dönemde yoğun olarak tüketici kredileri kullandığını, dolayısıyla borçlarının arttığını belirten Kızılot, ''Böyle olunca başka sıkıntılar başladı ve hükümet, ekonominin bu hızla büyümesinin yanlış olduğunu gördü'' dedi.

Dünyada ekonomik risklerin büyüdüğüne dikkati çeken Kızılot, Türkiye'nin de özellikle Avrupa'dan gelen bir likidite krizinin etkisinde olduğunu ifade etti.

Ekonominin büyüme hızının yavaşlatılması için alınan tedbirlerin harcamaları azaltacağını vurgulayan Kızılot, şunları kaydetti:

''Harcamalar azalınca, buna bağlı olarak özellikle Katma Değer Vergisi (KDV) ile Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) gerileyecek. Bununla birlikte tüketici kredilerinin daha kontrollü bir şekilde, azaltılarak kullandırılması arzu edilecek. Bu tabii beraberinde istihdamı da etkileyecek bir faktör. Bu da beraberinde bütçe açığını artıracak. Nitekim bütçe açığıyla ilgili rakamlar bunu gösteriyor. 2012 yılı, 2011 yılı ile kıyaslandığında büyüme yönünden yarısı civarında olacağı, vergi gelirleri yönünden de geçen yılda rekor artış sağlanan ithalde alınan KDV gelirinin bu yıl azalacağı, benzeri durumun ithalata dayalı ÖTV gelirlerinde olacağı da anlaşılıyor. Alışverişte bir azalma olması, bunun gelir ve kurumlar vergilerine yansıyacağı anlamına da geliyor. Sonuç olarak, vergi gelirleri azalacak, bütçe açığı artacak. Açığı kapatmak için 2B alanlarının satışı veya bedelli askerlik gibi olağanüstü bir gelir elde edilmezse o zaman borçlanmaya gidilecek ve kamu borçları daha da artacak.''

"BÜYÜME HIZI YAVAŞLARSA ENFLASYON VE CARİ AÇIK DÜŞER"

Büyüme hızının yavaşlatılması çalışmalarının olumsuz sonuçlarının olabileceği gibi bazı konular için olumlu yanlarının da olacağını belirten Kızılot, bunların enflasyon ve cari açıkta olduğunu bildirdi.

Prof. Dr. Kızılot, söz konusu çalışmaların enflasyonun kontrol altında tutulması anlamında yararlı olacağını vurgulayarak, cari açığın da yine bu sayede aşağı çekilebileceğini ifade etti.

Türkiye'nin ekonomik anlamda üç önemli sorununu cari açık, işsizlik ve kayıtdışılık olarak sıralayan Kızılot, Yeni Teşvik Sistemi ile cari açığın ve işsizliğin azaltılabileceğini, kayıtdışılık konusunda alınacak önlemlerle de bu yıl azalacak vergi gelirlerinin dengelenebileceğini söyledi.

"EN CİDDİ AZALIŞ İTHALDE ALINAN KDV'DE OLUR"

Şükrü Kızılot, vergi gelirlerinin üçte ikisinin dolaylı, üçte birinin ise doğrudan vergilerden kaynaklandığını belirterek, Gelir Vergisi, Kurumlar Vergisi ve Motorlu Taşıtlar Vergisi gibi doğrudan vergilerde bu yıl çok ciddi bir gerileme beklemediğini, ancak gerilemenin asıl dolaylı vergilerde olacağını kaydetti.

Dolaylı vergi gelirleri içinde de en ciddi gerilemenin ithalde alınan KDV'de olacağına dikkati çeken Kızılot, ''Bu yılın ilk 4 ayındaki sonuçlara göre Türkiye'nin ithalatı geçen yılın aynı dönemine göre geriledi. Önümüzdeki dönemde de söz konusu çalışmalar kapsamında daha da gerilemesi bekleniyor. Bu nedenle ithalde alınan KDV'de önemli bir düşüş olacağını düşünüyorum. Toplam vergi gelirleri açısından bakarsak da vergi gelirleri, geçen yılın gerisine düşmez, ancak olağanüstü bir gelir elde edilemezse bu yıl belirlenen hedef tutturulamayabilir'' şeklinde konuştu.

"İSTİHDAM YATIRIM VE ÜRETİM ÜZERİNDE OLUMSUZ ETKİLERİ OLUR"

Türkiye Ekonomi Kurumu Başkanı Prof. Dr. Ercan Uygur da büyüme hızının yavaşlatılmasının, ekonomideki her şeyin üzerinde etkisi olacağını söyledi.

Türkiye'nin bu yıl, geçen yıl yakaladığı büyüme rakamının aşağı yukarı yarısı kadar büyümesinin beklendiğini dile getiren Uygur, bunun istihdam, yatırım ve üretim üzerinde olumsuz etkileri olacağını savundu.

Büyüme hızının yavaşlatılması çalışmaları kapsamında genel talebin, özellikle de ithalat talebinin düşürülmesinin amaçlandığını belirten Uygur, bu kapsamda ithalde alınan KDV'de önemli bir düşüş beklediğini ifade etti.

Bunun bütçe üzerinde de olumsuz bir etki yapacağını anlatan Uygur, ''Genel olarak vergi gelirlerinde bir yavaşlama olmasını bekliyorum. Bunun bir dolaylı etkisi olarak devletin daha fazla borçlanması gerekebilir ve faizler üzerinde olumsuz bir etki doğurabilir. Büyümenin yavaşlamasıyla orta vadede yatırımlarda düşüş, işsizlikte ise artış yaşanabilir'' dedi.

"İHRACATTA DÜŞÜŞ OLACAĞINI DÜŞÜNMÜYORUM"

Ercan Uygur, söz konusu çalışmaların ihracat üzerinde olumsuz bir etkisinin olacağını düşünmediğini de belirterek, ithalatın düşmesiyle ihracatın ithalatı karşılama oranının da yükselmiş olacağını söyledi.

"İHRACATTAKİ BÜYÜME HIZI KESİNLİKLE DÜŞMEMELİ"

Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Genel Başkanı Mustafa Koca ise 2023 hedeflerinin tutturulabilmesi için ihracattaki büyüme hızının kesinlikle düşmemesi gerektiğini bildirdi.

Bir yandan ihracat artarken, diğer yandan cari açığın büyüdüğünü belirten Koca, cari açığın büyümemesi için özellikle ara malı üreten sektörlerin ve sanayicilerin desteklenmesi gerektiğini söyledi.

Ekonominin soğutulması çalışmalarının üretim, istihdam ve ihracattaki artış hızının düşürülmeden yapılmasının doğru olacağını vurgulayan Koca, bu kapsamda ekonomideki tüm kesimlerin ulusal strateji planlarına sahip çıkması gerektiğini ifade etti.

Koca, söz konusu çalışmalar doğrultusunda üretimde, yatırımlarda ve istihdamda düşüş beklemediğini de sözlerine ekledi.