Geçtiğimiz dönem Türk Eczacıları Birliği Başkanı seçilen Mehmet Domaç, büyük kongre öncesinde üyesi olduğu İstanbul Eczacı Odası’ndan delege bile seçilemedi.
Abone olÖnceki seçimlerde İstanbul delegesi olan ancak son seçimde listeye bile alınmayan Domaç, delege olabilmek için Sakarya’ya “taşındı”. Sakarya’dan delege seçilen Domaç’ın bu tavrı, TEB Merkez Heyeti ikinci Başkanı Baykara ile iki üst yönetim üyesinin istifa etmesine neden oldu. Türk Eczacıları Birliği (TEB) Başkanı Mehmet Domaç, 10 Aralık’taki büyük kongre öncesinde üyesi olduğu İstanbul Eczacı Odası’ndan (İEO) delege seçilemedi. Yönetim anlayışı nedeniyle eleştirilen TEB Başkanı, İstanbul’da ön seçimi bile kazanamadı ve listeye giremedi. Türk Eczacılar Birliği Kanunu’na göre, başkanlığa yeniden aday olabilmek için büyük kongre delegesi olması gereken Domaç, bunun üzerine şansını İstanbul’dan sonra Sakarya’da denedi. TEB Başkanı Domaç, İEO’dan kaydını sildirdi ve eczanesini kapatarak Sakarya Eczacı Odası’na kaydoldu. Sakarya’dan delege seçilen Domaç’ın delege seçilebilmek ve dolayısıyla TEB başkanlığına aday olabilmek için bu yolu izlemesi TEB üst yönetiminde rahatsızlık yarattı. Merkez Heyeti II. Başkanı Dr. Ecz. Süheyla Baykara, Merkez Heyeti Yönetim Kurulu Üyesi Ecz. Ender Lüleburgaz ile Denetleme Kurulu Üyesi Ecz. Nihal Kızıl Öztorun, Domaç’ın tavrına karşılık yönetimden istifa etti. Yöneticiler, istifa mektuplarında, Domaç’ın İstanbul’daki eczanesini kapatıp kaydını sildirmesinin ve başka bir ilden delege seçilmesinin eczacılar tarafından “muvazaa” olarak değerlendirildiğine ve Domaç’ın TEB’deki durumunun “tartışmalı hale geldiğine” dikkat çekti.TEB yönetiminde “ben merkezci” bir anlayışın hakim olduğunu belirten üyeler, Domaç’ın delege seçilebilmek için Sakarya’ya yönelmesinin etik olmadığını dile getirdi. Mektupta, “Mesleğimizin birçok alanındaki hızla artan etik bozulmaların artık sorumlu ve yetkili kişilerce de hoş görülür ve onaylanır olması, mesleğimiz adına çok üzücü ve kabul edilemez” ifadeleri yer aldı.İstifa mektubu eleştirilerle doluBaykara’nın Merkez Heyeti’ne yazdığı istifa mektubunda şunlar kaydedildi:“33. Dönem Merkez Heyeti olarak bir ekip halinde Aralık 2001’de göreve başladık. Görev yaptığımız süreç içinde başkanlık sistemine göre yapılanmış olan yönetim şeffaf ve katılımcı olan, bireyci bir anlayışla ekip çalışmasını sağlayamadığını görerek çalışma sistemi ve diğer konularla ilgili öneri ve gerek sözlü olarak gerekse aynı görüşü paylaştığımız üyelerle birlikte yazılı olarak ifade ettik. Eleştiriler doğrultusunda bir değişiklik olmamasına karşın yapıcı olmak adına umutla ve sabırla görevimize devam ettik. Gelinen son noktada birlikte çalışmak üzere görev aldığımız Sayın TEB Başkanı Mehmet Domaç’ın İstanbul’dan delege seçilememesi ve eczanesini kapatıp İstanbul Eczacı Odası’ndan kaydını sildirerek Sakarya Eczacı Odası’ndan delege seçilmesi, İstanbul Eczacı Odası kadroları tarafından muvazaa olarak nitelendirilmekte ve bu yönetimin illerde eczacı odası ve TEB seçimlerinde başka onaylanamaz davranışlara da yol açabileceği düşünülmekte, bu görüşleri biz de paylaşmaktayız. Bu koşullarda İstanbul’dan TEB’e seçilmiş bulunan Sayın Domaç’ın TEB’deki durumunun da tartışmalı hale geldiği görüşündeyiz.Bu süreç içinde bir taraftan da TEB seçimleri ortamına girilmiş, Merkez Heyeti çok sınırlı bir gündemle formalite olarak toplanmakta, birçok mesleki sorun çözüm beklerken Sn. Domaç Merkez Heyeti tarafından görevlendirilmediği halde seçime yönelik olarak eczacı odalarını ziyaret etmektedir. İçinde bulunduğumuz durum ve temelde farklılaşmaya neden olan birçok uygulama bundan sonraki süreçte İstanbul’dan seçilmiş olan üyeler olarak birlikte çalışma olanağımızı ortadan kaldırmıştır. Bu nedenle TEB Merkez Heyeti II. Başkanlığı ve dolayısıyla Merkez Heyeti’ni temsilen görevlendirilmiş bulunduğum tüm görevlerden ve TEB Eczacılık Akademisi Yönetim Kurulu üyeliğinden istifa ediyorum. Gereğinin yapılmasını saygılarımla arz ederim.” “Etik bozulma hoş görülemez”Denetleme Kurulu Üyesi Öztorun’un mektubunda ise, farklı olarak şu ifadeler yer aldı: “Gelinen son noktada TEB Başkanı Sn. Mehmet Domaç’ın İstanbul’dan delege seçilemeyince eczanesini kapatıp, İEO’dan kaydını sildirerek Sakarya Eczacı Odası’ndan delege seçilmesi, İEO kadrolarınca muvazaa olarak değerlendirilmektedir. Ben de bu görüşü paylaşmaktayım. Mesleğimizin birçok alanındaki hızla artan etik bozulmanın artık sorumlu ve yetkili kişilerce de hoş görülür ve onaylanır olmasının mesleğimiz adına çok üzücü ve kabul edilemez olduğunu düşünüyorum.”Başkanlık için delege olmak şartTürk Eczacılar Birliği Kanunu’na göre TEB başkanı, Merkez Heyeti üyeleri arasından seçiliyor. Merkez Heyeti ise, iki yıllık bir dönem için mesleklerinde beş yılını tamamlamış büyük kongre delegeleri arasından seçilebiliyor. On bir asıl ve on bir yedek üyeden oluşan Merkez Heyeti’nin asıl üyelerinde boşalma olması durumunda, yerlerine yedek üyelerden en fazla oyu almış olanlar getiriliyor.(Medi Magazin’den)Rakip gerçek bir eczacıTEB Başkan adayı Ecz. Hilmi Şener 26 yıldır eczane eczacılığı yapmaktadır. Önceki yıllarda Ankara Ecza Kooperatifinin kurucu üyeleri arasında ve de yönetimlerinde görev almış Ankara Eczacı Odası’nın iki dönemdir Oda Başkanlığını başarı ile sürdüren çalışkan ve üretken bir eczacı olarak tanınmaktadır.