Hacettepe Üniversitesi Nörolojik Bilimler dalı fakültesindeki araştırmacılar, migrenin neden kaynaklandığına dair önemli bulgular elde ettiler.
Abone olBeyindeki sinir hücrelerinin üzerinde bulunan duyargaların normal fizyolojik dengeler zorlandığında alarm sinyalleri yayarak migren ağrısını başlattığına ilişkin bulgular elde edilen bilimsel çalışmayla ilgili makale, dünyanın saygın bilim dergilerinden Science'de yayımlandı.
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nörolojik Bilimler ve Psikiyatri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Turgay Dalkara, Türkiye'de migrenin halk arasında görülme sıklığının yüzde 16 olduğunu söyledi.
Bugüne kadar migren ağrısının nasıl meydana geldiğinin bilindiğini ancak neden başladığına dair tespitin bulunmadığını vurgulayan Dalkara, ''Migrenli kişilerde beyinde her şey normal görünüyor, bir bozukluk tespit edilmiyor ama zaman zaman başınız ağrıyor. Bilinen migren tetikleyicileri var. Bunlar neden sadece bir grup insanda tetikleyici oluyor? Bu konularda ikna edici bilimsel bilgiler yoktu'' dedi.
Dalkara, gözde ışıkların çakması ve kıpırdamaları sonrası görme alanın bulanıklaşması şeklinde gelişen ''aura olayı''ndan 20-60 dakika sonra migren ağrısının başladığını, ancak bu olay ile ağrı arasındaki bağlantı yollarının daha önce bilinmediğini anlattı. Araştırmalarının ''aura olayı'' ile migren arasındaki bağlantıyı ortaya koyduklarına dikkati çeken Dalkara, şöyle konuştu:
''Beyinde, sinir hücreleri yani nöronların üzerinde sensör diyebileceğimiz duyarlı kanallar var. Sinir hücreleri fonksiyonlarını görürken, fizyolojik denge çok iyi kurulamadığında yani sinir hücreleri strese, sıkıntıya girdiğinde oradaki moleküler duyargalar aktive oluyor ve alarm sinyalleri veriyor. Nöron stresi bu sensörlerle hissediyor, sensör aktivitesi sonucu tetiklenen sinyalizasyon sistemi ağrıyı oluşuyor. Biz bu duyargalarla ağrı arasındaki yolu gösterdik. Duyargaların daha önce böyle bir fonksiyonu olduğu bilinmiyordu.''
''TÜRKİYE'DE BU BİR İLK''
Migren ağrılarının nasıl başladığına ilişkin ortaya attıkları hipoteze ilişkin yaklaşık 5,5 yıldır çalıştıklarını belirten Dalkara, çok kesin ispatlar gerektiği için 6 kişilik ekiple pek çok deney gerçekleştirdiklerini kaydetti.
Yaptıkları deneylerin sonuçlarının dünyanın en önemli bilim dergilerinden olan Science'de yayımlandığına dikkati çeken Dalkara, ''Türkiye'de bu bir ilk. Bizim içinde mutlu bir olay. Bugüne kadar tümüyle Türkiye'de yapılmış tıp ve hayat bilimleri alanında Science'de yayımlanan bir araştırma yoktu'' dedi.
Dalkara, elde ettikleri bulgulara farelerde yaptıkları deneylerle ulaştıklarını ifade ederek, artık hipotezin geçerliliğini insanlarda yapacakları araştırmalarla test edeceklerini, sonrasında da yeni ilaç geliştirme çalışmalarına başlayacaklarını söyledi.