BDP'nin yerine kurulan DBP'nin Şırnak'taki kongresinde Türk bayrağı ile Öcalan, yan yana asıldı.
Abone olŞIRNAK'ta Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) kongresinde Türk bayrağı ile Abdullah Öcalan fotoğrafı yan yana asıldı.
Özgürlük için bütün olanakların oluştuğunu ve artık özgür olması gerektiğini söyleyen DBP Eşgenel Başkanı Kamuran Yüksek, hukuk ve adaleti de kendilerinin sağlaması gerektiğini belirtti. Yüksek, "Artık devlete mahkum olmak yok" dedi.
DBP Eş Genel Başkan Kamuran Yüksek, HDP Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız ve partililerin katılımıyla Belediye Konferan Salonu'nda gerçekleştirildi. Salona Türk bayrağı ile Abdullah Öcalan'ın fotoğrafı yan yana asıldı.
DBP Eşgenel Başkanı Kamuran Yüksek, halk olarak bir süreçten geçtiklerini anlatırken şöyle konuştu:"Özgürlüklerimizi kazanabileceğimiz, yüzyıllık hayallerimizi gerçekleştirebileceğimiz imkanları yakalamış durumdayız. Tabii ki kolay olamıyor. 40 yıldan bu yana son aylarda yaşadığımız gibi bedeller ödeyerek, mücadele ederek özgürlüklerimiz elde etmenin eşiğine gelmiş bulunuyoruz. Bizim iki temel hedefimiz var; Birincisi Kürdistan halkınını özgürlüğü, demokratik temelde uluslaşmanın gerçekleşmesidir. Bununla beraber toplumsal devrimin gerçekleşmesi yerelde demokrasinin inşasıdır. İki hedefi de inşallah gerçekleştireceğiz. Tabii ki bunun için örgütlenmek gerekiyor. Kendi kendimizi yönetebilmeğimiz yerel demokrasimizi mahalleden köye, kasabalara kentlere, bölgelere kadar geliştireceğimiz bir örgütlük düzeyi yakalamamız gerekiyor."
"ÖZGÜRLÜK İÇİN BÜTÜN İMKANLAR OLUŞMUŞTUR"
Yüksek, gelinen gelinen süreçte bölgede dengelerin değiştiğini, rejim, devletlerin yıkıldığını ve dünyanın yeniden şekillendiğini söyleyerek, şöyle dedi:"Bir kez daha bize özgürlük imkanları doğmuştur. Bu yüzyılın başında halkımızın özgürlüklerini elde edebilmesi için bütün imkanlar oluşturulmuş durumdadır. Bundan sonrası yürümektir. Kararlı,durmadan, ama bu tarihsel sürecin farkında olarak halkımızın özgürlüğü için ve inşallah en yakın zamanda Kürdistan halkımızın özgürlüğünü gerçekleştirmiş olacağız. Kürdistan halkı özgürleşmeliidir. Kimliği; kültürüyle her şeyi ile özgürleşmelidir. Bütün statüleri, bunun yanı sıra toplumsal adaleti sağlanabilmelidir. Bu bayrağın altında ne yaşandığı da çok önemlidir. Bu bayrağın altında toplumumuza adaleti, eşitliği tesis edemesek, toplumun özgürlüğünü sağlayamasak, kendimizi yönetebilecek düzeye getiremesek o bayrak çok anlamlı olmayacaktır. Özgürlük bayrağın yanında toplumsal özgürlüğü toplumsal adaleti, toplumsal eşitliği de sağlamak durumundayız. Bunun için partimizi mahalle, köy, kasaba, ilçelerde ilde bütün bölgede bütün Kürdistan alanında yerel demokrasiyi kurmak ve sağlama görev ve sorumluluğa sahiptir. Yani her mahallenin, her kasabanın her köyüm kendi kendini yönetebilme düzeyini yaratabilmemiz gerekiyor. Demokrasi kendini idare edebilmektir. Demokrasi devletin işi değildir. Toplumun işidir. Toplum kendi kendini yönetebilmesidir. Bizzat bu halkın kendi kendini yönetebilmesidir. Konfederal temelde her mahalle, her kasaba her köy her ilçe örgütlenip kendini yönetebilme düzeyine kavuşturup aynı zamanda konfederal birliğin sağlanması şeklinde oluşturulacaktır."
"HUKUK VE ADALETİ KENDİMİZ SAĞLAMALIYIZ"
Yüksek, devletin geliştirdiği politikalara karşı gasp etiklerini bu topluma geri vermesi için mücadele edeceklerini ifade ederken, şöyle devam etti:"Devletten, başka yerden beklemeden halkımızın ekonomik anlamda örgütlenmek durumundayız. Geliştirmek ve işlemek zorundayız. Artık devlete mahkum olmak yok. Artık diğer yerden beklemek yok. Biz bize yeteriz, biz geliştirebiliriz yeter ki bize gölge etmesinler. Yeter ki örgütlenelim. Hukuk ve adaleti kendi toplumumuz içinde kendimiz sağlamalıyız. Toplumsal sorunlarımızı kendimiz çözmeliyiz. Ailelerimiz, kişiler arasında, başka konularda yaşanan yaşanabilecek bütün toplumsal sorunlarımızı o mahalle de, o köyde, o kasabada, o ilde, o ilçede ne yaşanıyorsa işte oluşturduğumuz yönetimlerimiz mekanizmalarımız meclislerimizin aracılığıyla kendi gündemimize alıp kendimiz çözeceğiz. Hukuk ve adaleti bizden daha iyi tesis edecek başka güç yoktur. Biz adalet için yola çıkmış insanlarız. Biz adalet için kurulmuş bir partiyiz. Zaten adaletsizliğe maruz kaldığımız için biz varız."