Almanya'da Rheinland-Pfalz Eyaleti'ndeki Betzdorf kentinde Afyonlu Korkusuz ailesinin evine biri silahlı, biri ucu bıçaklı demirle giren iki ırkçı Alman, beş çocuklu aileye dehşet dolu anlar yaşattı.
Abone olÇığlıklarla yardım isteyen Türk ailenin polise telefon ettiğini anlayan 2 ırkçı karanlıkta kaçıp kayboldu. Polisin çok geç geldiğini öne sürerek şikâyetçi olan baba Ali Korkusuz, "Telefon edip çağırdığım Polis ırkçıları takip edeceğine beni kelepçeleyip götürdü" dedi.
Ailenin yıllardan beri ikamet ettiği evine biri silahlı, biri bıçaklı giren iki ırkçı Alman, 2-9 yaşları arasında beş çocuklu aileye dehşet dolu anlar yaşattı. Çığlıklarla yardım isteyen Türk ailenin polise telefon ettiğini anlayan iki ırkçı karanlıkta kaçıp kayboldu. Polisin çok geç geldiğini öne sürerek şikâyetçi olan baba Ali Korkusuz, "15 dakika boyunca ölüm korkusu yaşadık. Telefon edip çağırdığım Polis ırkçıları takip edeceğine beni kelepçeleyip götürdü" dedi.
EVE GİRMİYORLAR
Genellikle Almanların yaşadığı kentin kenar bir semti olan evlerinde 7 yıldan beri ikamet eden baba Ali Korkusuz(41),"Evi 20 yıl önce babam aldı. Onlar Türkiye'ye dönünce eve ben taşındım. Saldırganların her ikisi de uzun boylu, sarışın kısa saçlıydı. Eşim ve çocuklarımla olayın hala şokunu atlatamadık. Hepimiz korku içindeyiz. O günden beri abimin evinde yatıyoruz. Çocuklar eve girmek istemiyorlar." dedi.
Akşam saat 21.15 sularında zemin kattaki kapıyı kapatmak için merdivenlerden indiğini söyleyen 38 yaşındaki anne Selma Korkusuz olayı şöyle anlattı:
"Kapıyı kapatırken bizim merdivenlerden 2 kişinin yukarıya doğru çıktığını gördüm. İkisi de uzun boylu sarışın ve askeri elbise giyimlilerdi. Kapıyı içinden sürgüleyip iç merdivenden yukarı çıkıp olayı hemen eşime anlattım. Pencerelerden çevreyi kontrol ettik, Kimseyi göremedik. Eşim hatta bana kızdı, "Sen hayal mi gördün" diye. Ben üsteleyince eşim kapıyı açıp dışarıyı kontrol etmek istedi." dedi.
Giriş kapısını açıp dışarı kontrol ettiğini belirten Mimar Mühendis Ali Korkusuz ise, şunları söyledi:
"Önce hiç bir şey görmedim. Sonra arkamı dönüp kapıyı kapatmak için içeri girerken kapıda elinde silah olan birisi belirdi. Zorla içeri girdi. Bu esnada arka kapıyı tekmeyle kıran birisi daha içeri girdi. Onun elinde ucu bıçaklı demir sopa vardı. 'Polis", "İmdat, Yardım edin diyerek Almanca çığlıklar atıp yardım isteyerek eşimle biz içeri kaçtık. Bize, önce bağırmamamızı söyleyip "Biz polisiz" dediler. Mutfakta masa üzerindeki bıçakları kapıp kendimizi ve çocuklarımızı korurken, bir yandan da polise telefon ettim. Sürekli, "Pis Türkler, buradan defolun" diye tehditler savurdular. Çok korkunçtu. Giderken de bunun arkasının geleceğini söyleyerek kaçtılar."
BABAYI KELEPÇELEYİP GÖTÜRDÜLER
Televizyonlarda gördüğü aşırı sağcıların giydiği kıyafetlerin üzerinde olan iki kişinin merdivenleri inip karanlıkta kaybolduklarını belirten Ali Korkusuz,"Polis gelince ellerimizdeki bıçakları gördü. Hemen benim ellerimi kelepçeleyip suçluymuşum gibi arabayla revire götürdüler. Ben onlara ırkçıların saldırdığını, telefon edenin kendisi olduğumu defalarca söyleme rağmen inanmadılar. Eşim bu esnada Frankfurt'taki doktor kardeşime telefon etmiş, kardeşim gelip polislere evde çektiğimiz kamera görüntülerini gösterince beni serbest bıraktılar. Saatlerce beni polis karakolunda tuttular. Olayın failleri saatler sonra arandı. Tabiî ki çoktan onlar kaybolup gitmişlerdi." diye olayı anlattı
ÇOCUKLAR ŞOK İÇİNDE
Frankfurt Johann Wolfgang Üniversitesi'nde asistan doktor olarak çalışan Hüdai Korkusuz ise, polisin ve ilk yardım ekibinin olaya çok çabuk hareket etmediğinden yakındı. Hüdai Korkusuz, “Olayı duyunca otomobile atlayıp Betzdorf'a gittim. Yengem ve yeğenlerimin yaşadığı korkuyu o geçirdikleri tramvayı anlayabiliyorum. Yolda ilk yardımı arayıp, olayı anlatarak bir ekibini eve gidip aileyi kontrol etmelerin istedim. Polisi arayan ilk yardım ekibine gerek olmadığı belirtilerek gitmeleri önlenmiş. Saatler sonra tekrar telefon ederek ilk yardım çağırdı. Ve çocuk doktoru gelip yeğenlerimin şok içinde olduklarının raporunu verdiler. Polis ve onun riayetine uyup eve gitmeyen ilk yardım hakkında suç duyurusuna bulunacağım" dedi.
Dr. Med Hüdai Korkusuz, olayı komşuları olan W. T adındaki ırkçı bir Alman'ın yaptırtabileceğinden şüphe ettiğini belirterek, "W. T 60 yaşlarında yabancı düşmanı. Onun evini, mimar olan abim Ali yapıp ona satmıştı. Sürekli bizim bu mahalleden gitmemiz için diğer Almanlara ,"Pis Türkler","Alman kızlarımızı mahvediyorlar","Bunların bu caddeden gitmesi gerekiyor" gibi sözler söylüyormuş. Ramazan Bayramı'nın ilk gününde bahçede oynayan çocuklara bağırmış. Ben de yapma deyince bana da tehditler savurmuştu. Polis çağırdım. Polisin yanında bile, "Defolun gidin. Bu sizin sonuz olacak" tehdidini savurdu. Onun aşırı sağ kesimle irtibatının olduğunu öğrendim" dedi.