Yunanistan, İspanya ve İtalya gibi ülkeler turizmde gerilerken Türkiye turizmde altın yılını yaşıyor. Kültür ve Turizm Bakanı Erkan Mumcu dü bu yükselişe dikkat çekti.
Abone olKültür ve Turizm Bakanı Erkan Mumcu, Türkiye'nin, tarihinin en iyi turizm sezonunu yaşadığını bildirdi. Turizm yatırımı için arazi tahsisleri sonucunda 1.5 milyar dolarlık bir yatırım gerçekleşeceğini belirten Mumcu, bu kaynağın, özellikle kültür mirasının korunmasında kullanılacağını kaydetti. Mumcu, AK Parti'nin aylık yayın organı ''Türkiye Bülteni''nde yer alan söyleşisinde, Türkiye'nin tarihinin en iyi turizm sezonunu yaşadığını belirterek, son rakamların bunun en iyi göstergesi olduğunu söyledi. Mayıs ayında Türkiye'ye gelen turist sayısının bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 57.02'lik artış göstererek 1 milyon 799 bin 964 olduğunu kaydeden Mumcu, ''2004 yılında Türkiye'de turizm geliri rekor düzeyde olacak diyebilirim. Dünyada turizm yönünden ekonomisi yükselen tek ülke Türkiye'dir'' dedi. Turizm yatırımı için 19 arazinin tahsisinin tamamlandığını ve bundan 190 trilyon 990 milyar lira kaynak elde edildiğini bildiren Mumcu, şöyle devam etti: ''Şartnameye göre, tahsis alan firmaların ek ödemeleri de olacak. Böylece, elde edilen kaynak 200 trilyon lirayı aşacak. Bu bize bütçede 4 yılda ayrılan rakama yakın bir şey. Bence bu, şeffaflığın mucizesi. Belki de Cumhuriyet tarihinde ilk defa bu kadar açık, bu kadar şeffaf bir tahsis süreci yaşandı. Ortada ne bir maddi kayıp ne şaibe ne de kuşku var. Bu tahsisler tamamlandığında 1.5 milyar dolarlık bir yatırım gerçekleşecek ve yatırımcılardan aldığımız raporlara göre, bu yatırımlar en geç 2 yıl içinde bitirilecek. Ülkemiz, çok büyük kısmı 5 yıldızlı tatil köyü, otel, birinci sınıf tatil köyü, 5 yıldızlı otel olmak üzere 35 bin yatak kapasitesi daha kazanacak.'' ''KÜLTÜR MİRASI KORUNACAK'' Mumcu, elde edilecek kaynağın, öncelikle kültür mirasının korunmasında kullanılacağını belirterek, ''Kültürel mirasını korumazsanız, turizm olmaz. Eğer kaliteli bir turizm örneği yaratmak istiyorsanız, kültürel mirasınızı koruyacaksınız. Çevreyi koruyacaksınız. Çevreyi korumazsanız, sürdürülebilir turizm diye bir şey olmaz'' diye konuştu. Müzeler ve ören yerleri gelirlerinin ipotek edilmiş durumda olduğunu anlatan Mumcu, yapılan ihaleler nedeniyle 10 yıl boyunca o gelirlerin yeniden müze ve ören yerlerine dönmesinin mümkün olmadığını söyledi. Mumcu, ''10 yılda toparlanamaz'' denilen noktadan bir yıl içinde yılda 60-70 milyon dolar kaynak yaratabilen bir noktaya gelindiğini kaydetti. Kültür ve Turizm Bakanı Mumcu, şunları kaydetti: ''Herkes diyor ki (Ayasofya korunmalı, Topkapı Müzesi'nin şu işleri yapılmalı, Kapadokya'da bu yapılmalı, çeşmeler korunmalı, camiler, kervansaraylar korunmalı...) Tüm bunların yapılabilmesi için projelendirilmesi, malzeme etütlerinin, restorasyon, restitüsyon projelerinin yapılması gerekiyor. Bunların kuruldan onaylanmış olması gerekiyor. Uygulama safhalarının planlanmış olması gerekiyor ki yapılsın. Bu alelade bir bina yapımı değil. Bir kültürel mirası koruyorsunuz. Şimdi, dört koldan bunun yapılmasına dönük bir seferberlik başlattık. Yani Türkiye'de koruma bekleyen ne kadar kültürel miras konusu ürün varsa, hepsini koruma amaçlı projelendiriyoruz.'' ''KÜLTÜR YAŞAMINDA DÖNÜŞÜM GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ'' Hazırladıkları bir taslakla, Türk toplumunun kültür yaşamında son derece önemli bir dönüşümü gerçekleştireceklerini belirten Mumcu, şöyle devam etti: ''Yaptığımız iş şudur: Türkiye'de kültür sektörünü, kültürel girişimleri, kültür yatırımlarını başka hiçbir sektörde desteklenmediği ölçüde destekleyeceğiz. Türkiye'de teşvik namına ne varsa, azami limitlerinde, azami sürelerinde kültür sektöründe yararlandıracağız. Bu yasa ile yapmaya çalıştığımız şey, kültürel mirası korumak ve yaşatmaktır. Temel amacımız ise her şeyden önce koruma kapsamındaki yapıların korunabilmesi için birtakım kolaylaştırıcı hükümler getirilmesi ve bu yapılardan özel mülkiyete ait olanların da vergi muafiyetleri ve vergi istisnaları ile desteklenmesidir. Yani tiyatro, sinema salonu, kütüphane, kurs salonları, konser salonları, müze ve bunun gibi kültürel alanda yatırım yapacaklar, hazırladığımız bu yasa taslağı ile bütün teşviklerden azami oranda yararlanabilecekler.'' Türkiye'nin gelişmesi için kültür sektörünün çok önemli olduğunu vurgulayan Mumcu, ''Ne üretiyor olursanız olun, ona kendi kültürel kimliğinizi giydiremiyorsanız, kültürel kimliğiniz o ürünün içine sinmiyorsa, asla bir marka değeri yaratamıyorsunuz ve küresel refahtan alacağınız pay da bu ölçüde kısıtlanmış oluyor'' dedi. ''17 İLDE SİNEMA SALONU YOK'' Türkiye'nin 17 ilinde ve birçok ilçesinde sinema salonu bulunmadığını belirten Mumcu, ''Seyirci olmadan, salon olmadan sinema, tiyatro gelişir mi? Fiziki alt yapı sorununu bu teşviklerle aşmayı düşünüyoruz'' diye konuştu. Kültür alanındaki teşvikler arasında arazi ve bina tahsisi, vergi muafiyeti ve indirimi, KDV iadeleri ve sigorta primlerinin bir kısmından bağışıklık bulunduğunu anlatan Mumcu, bu konuyla ilgili hazırlanan Kültür Yatırımı ve Kültür Girişimlerinin Teşvikine Dair Yasa Taslağı'nın bir an önce yasalaşmasını istediklerini söyledi.