BIST 9.673
DOLAR 35,26
EURO 36,71
ALTIN 2.963,24
HABER /  GÜNCEL

Turizmciler lejyoneri tartışıyor

Antalya'nın Kemer İlçesi'nde yerli ve yabancı turizmciler, büyük tehtit olarak gördükleri lejyoner hastalığını tartışacak.

Abone ol

Kemer İlçesi Göynük Beldesi Mirage Park Resort Hotel'de cuma günü saat 13:00'de Akdeniz Turistik Otelciler Birliği (AKTOB) Başkanı Osman Ayık tarafından açılacak seminerde yurtiçi ve yurtdışından bir çok turizmcinin iştirakı ile özellikle turizm için bir tehdit unsuru olarak gösterilen lejyoner hastalığı ile ilgili alınması gereken önlemler ve daha önce çeşitli ülkelerde alınan tedbirler tartışılacak. Lejyonella hastalığının kısa bir tarihçesinin de anlatılacağı toplantıda, AB ülklelerinde lejyoner enfeksiyonları, lejyoner hastalığının riskleri ile nasıl başa çıkılabileceği, destinasyon olarak Türkiye gibi konular anlatılacak. Seminere konuşmacı olarak THL yetkilisi Tony Korrigan, Jet Air'den Freddy Dobbelere, TUİ Hollanda'dan Begrt Rook ve EWDLI'den John Lee katılacak. Toplantıya turistik tesislerde görevli çok sayıda üst düzey yönetici ve personelin katılması bekleniyor. LEJYONER HASTALIĞI NEDİR? Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Tümer Vural, lejyoner hastalığının ilk olarak, 1976 yılında Philadelphia'da "Amerikan Lejyon Kongresi" sırasında otelde kalmakta olan katılımcılar arasında görüldüğünü belirtti. Hastalığa neden olan bakterinin, o güne dek bilinen hiçbir bakteriye benzemediğini vurgulayan Prof. Dr. Tümer Vural, hastalığın, hem salgından etkilenen gruba ithafen hem de akciğerlerde enfeksiyon oluşturduğu için "Lejyoner Hastalığı" (Ligionella Pneumophilla) olarak adlandırıldığını kaydetti. Zatürree belirtileri gösteren söz konusu hastalığın yüksek ateş, baş ağrısı ve kas ağrıları ile başlayıp kuru öksürük ile geliştiğine dikkat çeken Prof. Vural, "Hastaların üçte birinde ishal oluşur. Lejyoner hastalığı, bir veya birkaç antibiyotik ile tedavi edilebilir" dedi. Prof. Dr. Tümer Vural, hastalığın okul, hastane, kışla ve otel gibi merkezi soğutma ve sıcak su sistemine sahip binalarda daha sık görüldüğüne dikkat çekerek, hastalıkta ölüm oranının yüzde 15'e kadar çıktığını söyledi. Vakaların, genellikle yaz ve sonbahar aylarında arttığını anlatan Prof. Vural, "Özellikle son dönemde Türkiye'de de adını duyuran bu hastalık, sadece turistlerin değil, turizm sektöründe, özellikle hastane, okul, kışla gibi büyük binalarda çalışan ve aynı çevreyi paylaşan diğer insanların da sağlığını etkilemektedir" diye konuştu.