BIST 9.654
DOLAR 34,64
EURO 36,38
ALTIN 2.913,92
HABER /  GÜNCEL

Turizm, Türk tarihine vefasız

Tarihi Kentler Birliği Toplantısı, Muğla'da başladı. Toplantıya Atilla Koç ile Abdülkadir Aksu da katıldı. Tarihi kentlerle ilgili bazı sitemler edildi. Sitemler vefazlık iç

Abone ol

Tarihi Kentler Birliği Toplantısı, Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç ile İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu'nun da katılımıyla Muğla'da başladı. Toplantıya, İçişleri Bakanı Aksu ve Kültür ve Turizm Bakanı Koç'un yanı sıra, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Kemal Nehrozoğlu, Bolu Valisi Ali Serindağ, Afyon Valisi Muzaffer Dilek, Gümüşhane Valisi Veysel Dalmaz, Çankırı Valisi Ali Hadar Önel, Çanakkale Valisi Süleyman Kamçı, Aydın Valisi Muammer Malay, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı ve Tarihi Kentler Birliği Başkanı Mehmet Özhaseki, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanları Asım Güzelbey, Mimarlar Odası Genel Başkanı Oktay Ekinci, ÇEKÜL Vakfı Başkanı ve Tarihi Kentler Birliği Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Metin Sözen ile 14 il ve 56 ilçe belediye başkanı katıldı. Tarihi Kentler Birliği Toplantısı'nın açılış konuşmaları, Muğla Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi'nde (AKM) yapıldı. Rektör Prof. Dr. Şener Oktik'in konuşmasının ardından kürsüye gelen Muğla Belediye Başkanı Osman Gürün, Muğla'da insan merkezli bir korumacılık yapıldığını ve bunun Türkiye'ye örnek olmasını umduklarını belirtirken, korumacılık alanında özel sektörün de harekete geçmesi gerektiğini söyledi. Muğla Milletvekillerinden CHP'li Ali Arslan, geçmiş uygarlıkların insanlarının, bugünün insanlarına korunması gereken eserler bıraktıklarını belirterek, "Biz de gelecek kuşakların korumak zorunda kalacakları kentler yaratmalıyız" dedi. AK Parti'li Seyfi Terzibaşıoğlu da, Muğla'da süregelen korumacılıkta devletin hiçbir zaman Muğlalılar'ın yanında olmadığını öne sürerek, "Devletin Muğlalı'nın yanında olması adeta bir borç artık. Muğlalı'ya yeterince kereste verilmeli. Tamirat, restorasyon kredileri verilmeli. Gerçi kredi imkanı var ama yetersiz. Bir koruma fonu oluşturulmalı" şeklinde konuştu. Prof. Dr. Metin Sözen ise, 'Tarihi Kentler Birliği'nin 50 yıllık bir serüven olduğuna dikkat çekerek, "Muğla-Milas buluşması uzun bir yürüyüşün sonucudur.Yarım yüz yıllık yorgunluğun sonucu. Üreten bizsek geleceği kurgulayan da biz olacağız" derken, Tarihi Kentler Birliği ve Kayseri Büyük Şehir Belediye Başkanı Özhaseki, Türkiye'nin AB'de onurlu bir millet olarak yer alabilmesi için kimlikli kentler oluşturması gerektiğini belirterek, "2000 yılında 50 kişi ile Bursa'dan başlayan kutlu bir kervan, bilgilenip, bilinçlenerek 160 üyesi ile yoluna devam ediyor. Artık kuvveden fiile geçme zamanı. Geç kaldığımızı biliyoruz. Yüzlerce eseri kaybettik. Ne kaldıysa onları geleceğe taşımalıyız. İşi artık eylem planına dökmeliyiz. Bu anlayışla 200 ortak, 200 eser projesini hayata geçiriyoruz. Bir tarihi eseri korumanın en iyi yolu projelendirmektir. Birliğin imkanları ile 200 eseri projelendireceğiz" dedi. Mimarlar Odası Genel Başkanı Oktay Ekinci de, yeni 'İl Özel İdareler Yasası' üzerinde dururken, yasanın olduğu gibi kalması halinde korumacılık anlamında valiliklerin belediye sınırları içinde iş yapamayacaklarını söyledi. Konuşmasında turizmcileri de eleştiren Ekinci, "Biliyorum kızıyorlar ama kızdırmaya devam edeceğiz. Turizmcilerimiz tarihi ve kültürel çevreyi satıyorlar, ama tarihi ve kültürel çevre için ellerini ceplerine atmıyorlar. Türk turizmi, Türk tarihine vefasızlık içinde. Üzerinden para kazandıkları tarihin yok oluşunu seyrediyorlar" şeklinde konuştu. Daha sonra kürsüye gelen İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, bakanlık olarak koruma faaliyetlerini destekleyeceklerini belirtirken, Mimarlar Odası Genel Başkanı Oktay Ekinci'nin sözleri ile ilgili olarak, "Buradan müjdeyi veriyorum. Mahalli İdareler Yasası'ndaki o maddeyi çekiyoruz. Valiler, belediye sınırlarında da kültürel harcama yapabilecek. Özel İdareler'de 'Proje Birimi ve Eğitim Birimi' kurulacak. Yerel yönetimlerin bünyelerinde 'Koruma Uygulama Denetim Birimleri' açılacak" dedi. Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç da, Ekinci'nin turizmcilere eleştirisine, "Kültür, turizmden çok çok alacaklı. Ben sizin adınıza turizmcilerden bu alacağı tahsil edeceğim. Valilerin 10 dakika ukalalık etme yetkisi vardır. Ben bakan da olduğuma göre 5 dakika daha ilave etmek gerek. Göreve başlayalı 2 ay oldu. Bir toplantıda en son ben konuştum ve 'şimdi ne söylesem' dedim, ertesi gün gazeteciler, 'Bakanın turizmle ilgili söyleyeceği yokmuş' diye yazdılar. Beni hemen bütün Türkiye'ye tanıttılar. Şimdi bir şey daha diyeceğim, onlar 'bakan tembel' diye yazacaklar ama söyleyeyim. Arkeolojik SİT'ler tamam, ben tabii SİT'lerle uğraşacak değilim. Orman Bakanlığı'na devretmeli, ama Vakıflar bize bağlanmalı. Bizim TUREM'lerimiz var. Bizim eğitimle ne ilgimiz olur. Bunları da Milli Eğitim'e vereceğim. Bir de Mess Turizmi'ne karşıyım dedim, 'bakan turizme karşı' dediler. Evet, ben şehirleri, o şehrin insanlarını ezen koloni turizmine karşıyım. Turizmi konferans turizmi, kültür turizmi diye çeşitlendireceğiz" dedi.