Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç, illerdeki kültür ve turizm envanterlerinin süratle sonuçlandırılmasını istedi. Koç, Türkiye'nin sanat atmosferinin değişmesi amacında.
Abone olTürkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ile Kültür ve Turizm Bakanlığı işbirliğiyle kültür mirasının korunmasına ve turizmin gelişmesine yönelik bazı illerin valileri ile belediye, oda ve borsa başkanlarının katıldığı bir toplantı düzenlendi. Toplantıda konuşan Bakan Koç, bu toplantıların ilkinin Temmuz ayının başında Bursa'da gerçekleştirildiğini ve bu toplantıda Yeşil Türbe'nin restorasyonu için bir protokol imzalandığını hatırlattı. Bugün ikincisi Ankara'da gerçekleştirilen toplantının etap etap yurt çapında devam edeceğini bildiren Koç, toplantıların temel amacının tarihi eserlere yönelik bir milli bilinç oluşturmak olduğunu kaydetti. Koç, Türkiye'de kent nüfusundaki yoğunlaşmaya paralel olarak toplumun kültür, sanat, seyahat gibi alanlara ilgisinin arttığını, özellikle de kültür turizmine yönelik talebin gözle görülür şekilde çoğaldığına işaret ederek, ancak Türkiye için sevindirici olan toplumdaki bu heyecanı yatırıma dönüştürecek araçların henüz arzu edilen ölçüde kullanılamadığını söyledi. Bu noktada en büyük sorumluluğa sahip Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın gerekli hukuki altyapıyı tamamladığını bildiren Koç, TBMM'nin de Belediyeler Kanunu, Kentsel Dönüşüm Kanun Tasarısı gibi düzenlemelerle konuya ciddi katkılarda bulunduğunu kaydetti. Koç, üstlendikleri misyonun, Türkiye'nin sahip olduğu kültürel mirasın korunması ve geliştirilmesi yönündeki mevzuat altyapısının tamamlanarak, bu anlayışın kamuoyuna yansıtılması olduğunu belirterek, bu süreçte valilikler, belediye başkanlıkları ve sivil toplum kuruluşlarına önemli görevler düştüğünü söyledi. Tarihi ve kültürel değerlerin tamamını topyekün ele alan yaklaşımlarında illerden istenilen envanter çalışmalarına büyük önem arz ettiklerini dile getiren Koç, ''Bu çalışmaların sonuçları ışığında Türkiye'nin kültür ve turizm master planını oluşturmayı ve böylece net bir vizyona sahip bir birim olarak yolumuza devam etmeyi hedefliyoruz'' dedi. ''KÜLTÜR MERKEZLERİNİ SÜRATLE TAMAMLIYORUZ'' Belek ve Kemer'de olduğu gibi yeni turizm bölgeleri ilan ederek, planlı turizm faaliyetleriyle mevcut turizm potansiyeline yeni bir ivme kazandırma yönünde süratle ilerlediklerini vurgulayan Koç, bu çerçevede illerdeki kültür ve turizm envanterlerinin süratle sonuçlandırılmasını istediklerini kaydetti. Koç, Türkiye'nin tarihi ve kültürel değerlerini yatırıma dönüştürebilmek için ülkenin her bölgesine ciddi altyapı katkıları aktardıklarını kaydetti. Türk toplumunun tamamını nitelikli sanat eserleriyle buluşturmak amacıyla yarım kalmış kültür merkezlerinin inşaatlarını süratle tamamladıklarını ifade eden Koç, kültürel hayatın en önemli unsurlarından olan kütüphane ve müzelerin çağdaş bir görünüme kavuşturulması, kaçak rehberlik faaliyetlerinin önlenmesine yönelik vali ve belediye başkanlarından destek beklediğini söyledi. Koç, toplumsal kaynaşma yönünde önemli katkıları bulunan şenlik, festival, sempozyum gibi etkinliklerin de bakanlık tarafından desteklendiğini bildirdi. KORSAN VE KAÇAK YAYINCILIKLA MÜCADELE- Yine vali ve belediye başkanlarından korsanla mücadele ve kaçak yayıncılığın önlenmesi üzerinde ciddiyetle durmaları ve bu konuda bakanlıkla işbirliği içinde hareket etmelerini isteyen Koç, bunun Türkiye'nin kültür endüstrilerinin gelişimine önemli katkılarda bulunacağına inandığını vurguladı. Koç, Türkiye'nin çağdaş ülkelerde örnekleri görüldüğü gibi kamu-sivil, toplum-yerel yönetimlerin işbirliği ile yeni bir kültür sanat atmosferi yaratma ihtiyacı içinde olduğuna dikkati çekti. Bakan Koç, şunları kaydetti: ''Bakanlık tarafından altyapısı hazırlanan değişen Türkiye'nin imajına uygun bu yeni yapılanma sürecine bütün partnerlerin katılımını bekliyoruz. Türkiye olağanüstü tarihe ve kültürel zenginliklere sahip bir ülke. Bu zengin birikimi hem kendi insanımıza hem bütün insanlığa sunmak için hepimizin üstlenmesi gereken ciddi görevler var. Takdir edersiniz ki bu büyük görevin altından Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın tek başına kalkması mümkün değil. Bu konuda gerekli hukuki altyapıyı hazırladık. Ancak bilindiği gibi yasalar kanun metni halinde kaldığı sürece bir anlam ifade etmez. Amaçlarına uygun şekilde uygulanabildikleri oranda fonksiyon icra ederler. Gelin el ele verelim ülkemizin sahip olduğu bu tarihi birikimi ayağa kaldıralım.''