Kültür ve Turizm Bakanı Koç, Hipodrom'daki Kültür ve Turizm Bakanlığı tesislerinde düzenlediği toplantıda, bakanlığın projelerini aktardı. Yeni bakan hayli iddialı.
Abone olKültür ve Turizm Bakanı Koç, bakanlığının bundan sonra daha faal bir yapıya kavuşacağını belirterek, ''Başbakanımın beni havaalanında takdim ettiğinde söylediği gibi bundan sonra daha etkin, faal bir Kültür ve Turizm Bakanlığı göreceksiniz'' dedi. Koç, Hipodrom'daki Kültür ve Turizm Bakanlığı tesislerinde düzenlediği toplantıda, bakanlığın projelerini aktardı. Türkiye'nin pek çok evrensel değere sahip bulunduğunu dile getiren Koç, kültür ve turizmin birbirini desteklediği, ''bir kuşun iki kanadı'' gibi düşünüldüğü bir politikaya sahip bulunacaklarını kaydetti. Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak herhangi bir kültür politikasını empoze etmeyi düşünmediklerini vurgulayan Bakan Koç, yayıncılık sektörünün gelişiminden memnun olduklarını kaydetti. Koç, ''Evet KDV'ler yüksektir. Gerek kültür, gerekse turizm alanında KDV'leri indirmek için çalışmalarda bulunulacaktır'' dedi. Yayıncılık sektörünün gelişimine rağmen kitap okuru konusunda aynı memnuniyeti duyamadıklarını belirten Koç, kütüphanelerin geliştirilmesi için bir dizi projeyi uygulamaya koyacaklarını ifade etti. Kütüphanelere dijital altyapı getireceklerini kaydeden Koç, Bakanlığın web sitesinde hizmete konulan Kiril alfabesinden Latin alfabesine çeviri programını anlattı. Kütüphanelerin bilgi birikimini oluşturan el yazmalarını bibliyografik denetim altına almak ve araştırmacıların hizmetine sunmak amacıyla Toplu Yazmalar Katalogu projesi hazırladıklarını ifade eden Koç, bu çerçevede bugüne kadar 25 bin 6 künyeyi kapsayan 32 ciltlik yazma eser katalogu hazırlandığını bildirdi. ''14 İLDE SİNEMA YOK, BUNU KABUL EDEMEM' Geçtiğimiz günlerde yeniden gündeme gelen bazı illerdeki yarım kalmış kültür merkezi inşaatlarına da değinen Koç, ''Devlet terbiyem gereği eski bakan arkadaşlarım hakkında bir şey söylemem. Ancak, nüfusu yeterli olmayan bazı yerlerde tamamen politik olarak bir dağılım yapılmış, bunların temeli atılmış ama neticesi alınmamıştır. Nüfusu 15-20 bin olan vilayet için başlatılan 12 bin metrekarelik kültür merkezinde nasıl kültür faaliyetinde bulunulabilir?'' dedi. ''Bu kültür merkezlerinin yakıt masrafı bile Timur'un fili haline gelmiştir'' diyen Koç, ''14 ilde sinema salonu yoktur. 2005 yılında bunu kabul etmek mümkün değildir. Bu merkezlere tiyatro, opera ve sinema faaliyetleri yapılabilecek bir bakış açısıyla yaklaşmak gerekir'' dedi. Merkezlerin il özel idarelerine ya da belediyelere de devredilebileceğine işaret eden Koç, daha sonra burada faaliyetlerin yürütülebileceğini belirtti. Koç, ''Bizim bütünüyle bunları yapmamız için yanlış hesaplamıyorsam 300 yıl gereklidir. Türkiye projeler mezarlığıdır, ama yarım kalmış projeler mezarlığıdır. Önce ayağımızı yere basmamız, sonra atlama yapmamız gerekir'' diye konuştu. ''ATIL İNSAN DEDİKODU YAPAR'' Türkiye'nin 81 ilinde Türk Sanat Müziği, Türk Halk Müziği, opera ve bale faaliyetleri seyredilmesini planladıklarını belirten Koç, ''Atıl insan dedikodu yapar, huzursuzluk yaratır. Eğer gerçekten Türk musikisini, Türk halk müziğini, tiyatroyu seven sanatçılarsa bunu göstermek için Anadolu'ya gitmek mecburiyetindedir. Ankara'daki insan neyi seyrediyorsa Hakkari'deki insanımız da onu seyredecek'' dedi. Bundan sonra Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın daha dinamik bir yapıya kavuşacağını vurgulayan Bakan Koç, ''Başbakanımın beni havaalanında takdim ettiğinde söylediği gibi bundan sonra daha etkin, faal bir Kültür ve Turizm Bakanlığı göreceksiniz'' diye konuştu. Bakanlığın yeni yayın politikası gereği herhangi bir yayınevinin misyonunu üstlenme veya herhangi bir boşluğu doldurma amacını gütmeden yeni eserler oluşturulmasının planlandığını aktaran Koç, Türk Kültür, Sanat ve Edebiyat Eserlerinin Türkçe Dışındaki Dillerde Yayınlanmasına Destek Projesi kapsamında Türk eserlerinin yabancı dillere çevrileceğini söyledi. Koç, ''Bütün Nobel ödüllü eserleri okurum. İçimden de benim Ahmet Hamdi Tanpınar'ımdan hiçbiri üstün değil diye geçiririm. O yüzden bu iş bana nasip olduğu için çok mutluyum'' şeklinde konuştu. ''ANKARA KÜLTÜR VE SANATIN BAŞKENTİ OLACAK'' Kültür ve Turizm Bakanı Koç, temeli atıldıktan sonra inşaatına başlanamayan CSO Salonu ve projesi gerçekleştiği halde yapımına başlanamayan kültür kompleksine ilişkin soru üzerine, bu projeleri gece 23.30'da gidip ziyaret ettiğini ve çok güzel projeler olduklarını gördüğünü söyledi. Projeleri tetkike aldığını ifade eden Koç, ''Ancak tetkike almam demek işin olmaması demek değildir. En kısa zamanda bitireceğim. Buna söz veriyorum. Ancak beni düşündüren bir şey var. Bu gibi olaylarda devlet hep ütülüyor. O yüzden bir süre tetkike almak istiyorum'' dedi ''Ankara'yı bir turizm destinasyonu, kültür ve sanatın başkenti yapmak istiyorum'' diyen Koç, bu yönde çalışmalar gerçekleştirmeyi amaçladıklarını kaydetti. Göreve geldiğinde söylediği gibi 32 yıldır izin kullanmayan bir devlet adamı olduğunu, bunu da sürdüreceğini vurgulayan Koç, özellikle hafta sonlarında İstanbul'da çalışmalar sürdüreceklerini belirtti. Koç, ''Eğer Paris'e 50 milyon, İstanbul'a 2.5 milyon turist geliyorsa bence İstanbul için yapılacak çok şey vardır'' şeklinde konuştu. TELEVİZYONLARDAKİ EVLİLİK YARIŞMALARI Koç, televizyonlardaki para ödüllü evlilik yarışmaları konusundaki tartışmaların hatırlatılması üzerine de, ''Her hadisede devletten jandarmalık, sansür bekleyen anlayışa sahip olunması beni Kültür ve Turizm Bakanı olarak rencide etti. Bazı şeyleri insanlar kendi iç disiplinleriyle halletmek zorundadır'' karşılığını verdi. Pijamayla sokağa çıkmanın Türk Ceza Kanunu'nda suç sayılmadığını, ancak kimsenin pijamayla sokağa çıkmadığını dile getiren Koç, ''Hem bunları seyrediyorsun hem de sonra telefon açıp RTÜK'e niye kapatmıyorsun diye soruyorsun? Sen niye kapatmıyorsun?'' eleştirisinde bulundu. Yasakçı bir anlayışının bulunmadığını kaydeden Koç, ''Bu yarışmalar bir kanalda başladı. Reyting aldığı söylendi. Reyting aldığı söylenince de bazı çirkinlikler daha da yaygınlaşıyor. Daha sonra iş tavsıyor. Oraya gidenlere para veriliyormuş, herkesin fiyatı farklıymış... Sonra millet kendi kendine bunlardan soğuyor. Peki soğuyor da tahribat yapmıyor mu? Yapıyor'' dedi.