Serdar Turgut'tan Hıncal Uluç'u küplere bindirecek bir yazı! Uluç'un seksle ilgili yaptığı açıklamaları eleştiren Turgut, bu sefer oldukça ileri gitmiş.
Abone olAkşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Serdar Turgut, Hıncal Uluç'un tüm sinirlerini alt üst edecek. Uluç'un sözüne takılan Turgut, "Keyif için gazete okumak" isimli yazısında Yalçın Doğan'ı da eleştirdi.
İş için gazete okumak zulmünden iki saatliğine de olsa kurtulup, kendime zaman ayırıp gazete keyfi yaptım.
İşte okuduklarımdan kısa bir özet:
1- İlk önce AKŞAM'ı inceledim; bu gazetede hangi şapşalın Uma Thurman'ın adını doğru yazmayı bilmediği meselesine takıldım. Uma'nın adını ısrarla Umma diye yazıp duran bu cahili, bu vatan hainini atmaya karar vermiştim ancak sonra bu kararımdan vazgeçtim. Çünkü hak ettiğim halde kendi kendimi kovmam son derece absürd bir dram olacaktı, buna da karar verdim ve bu kararımı da bir köşeye not ettim.
2- Daha sonra Hürriyet'in Pazar ekine geçtim. Orada ise 'Yalçın Doğan, Ay'da yürüyen adamla konuştu' şeklinde bir anons vardı. Ben bunu okuyunca ilk önce acaba ABD, NASA Ay programına benden habersiz tekrardan mı başladı diye panikledim, sonra da ABD neredeyse Venüs gezegenine koloni kurma aşamasına gelmişken bu Ay işi de başımıza nereden çıktı dedim kendi kendime. Aslında iyi gazeteci olan Yalçın Doğan anladığım kadarıyla pek de hızlı hareket etme kaygısı olan bir insan değil. Bugüne kadar Ay'da yürümüş 12 Ay yürüyüşçüsü olmuş.
Bunlardan bir tanesiyle konuşmak için inanması zor bir gecikme sergileyen Yalçın Doğan, bu konuda da yanılıyor, çünkü 12 değil Michael Jackson'u da saydığınızda 13 moonwalkwer (ay yürüyüşçüsü) var ortada. Doğan nedense bunlardan bir tanesi olan Alan Bean'i seçmiş kendisine kurban olarak ve de davranmış telefona, çevirmiş numarayı ve Alan Bean karşısına çıkıvermiş. Yalçın bey buna da şaşırmış gibi yazmış meseleyi. Neden şaşırdı bilmiyorum çünkü benim bilebildiğim kadarıyla telefonlar genelde bu şekilde çalışırlar. Numarayı çevirirsiniz ve karşıdaki kişi de 'alo' der genelde. Ben eminim ki bunca zamandan sonra ortada yeni bir durum yokken böyle aniden Türkiye'den aranmış olmak astronotu da çok şaşırtmış olmalı. Adamcağız 'ben Ay'da yürüdüysem yürüdüm, şu aralar millet Venüs'e yerleşmeye hazırlanıyor, şimdi ne alaka' dedi mi hızlı gazeteciye bilemiyorum ama şuna eminim ki 12, Michael Jackson'u da sayarsak 13 Ay yürüyüşçüsü arasından neden sadece bu zulüm aniden kendisine uygulanmaya başlandı diye de merak etmiştir.
3- En sonunda son günlerin en popüler ismi haline gelmiş olan Hıncal Uluç'un yazısını okudum... Yazısının başlığı 'her insan kendi hayatını yaşar'dı. Bu ilk başta çok anlamlı, çok derin anlamlı gibi, sanki büyük bir hayat felsefesi olarak da algılanabilecek bu başlığın son analizde pek de anlamı olmadığı ortada, çünkü ben başkasının hayatını yaşamaktayım diye konuşanlar akıl hastaneleri dışında pek karşımıza çıkmıyor. Hıncal'ın yazısı 'tavuk suyuna çorba' ekolünden bir yazıydı, ben Hıncal beyin 'seks dediğin aslında üç dakikadır, ne önemi var ki Allah aşkına' diye özetlenebilecek düşüncelerinin devamını okumayı umuyordum. O konudaki cumartesi günkü ilk yazısından anladığım kadarıyla Hıncal fiilen yapılan seks dışında kalan hemen her şeyi seks olarak yorumluyordu. Yani yemek yemek, cappucino içmek, dans etmek seksti ama kendi deyimiyle üç dakika süreni de belki seksti ama onun önemi pek yoktu. Yani şimdi bir haddini bilmez bu yaklaşıma şunu ileri sürerek itiraz edebilir; ama kimse cappucino içerken orgazm olamaz ki değil mi babacığım. Belki bunu da başaran vardır bir yerlerde, bir de yani piza yerken orgazm olunur desinler de inanalım değil mi ama cappucino da biraz abartılı oluyor.
Ben tüm bu gelişmelerin sonunda son sevgilisiyle Hıncal'ın neden fiilen seks yapmamaya fazla önem vermediğini anladım, çünkü fiili olan dışında kadınla yaptığı her şey aslında seksmiş. Dolayısıyla kadıncağız aslında fazla seks yapmaktan yorgun düşmüş olmalı. Bence bundan sonra bir İstanbul gecesinde gittiğiniz lokantada, barda eğer Hıncal'ı görürseniz aman bakmayın, çünkü orada o anda seks yapmakta olabilir. Bakmayın siz onun çorba içmekte olduğuna, o sadece görünen olan şeydir. Gerçekte ise o anda o müthiş bir seks keyfi yaşamakta ve belki de biraz sonra boşalıverecek. Lokantaya ailece filan gittiyseniz hemen tamamen kaçın oradan ya da tekrar içeri girmek için Hıncal'ın çorbasının bitmesini bekleyin ve seks sonrası keyif purosunu yakınca tekrar girin içeriye. Aman yiyecek başka bir şey ısmarlarsa yine çıkın dışarıya ve ben diyeyim 10, siz deyin 15 dakika daha bekleyiverin. Eğer ön yemeği haddinden fazla uzatmazsa veya yavaş çiğnemezse taş çatlasa işin 10 dakikada bitmesi gerekir değil mi ama. Tabii ki bu bile kendi içinde bir rekor olacaktır, çünkü 10 dakika aslında bir erkeğin üç kadınla üst üste sevişme süresidir.
YAZI:Serdar TURGUT
AKŞAM