Prof. Dr. Sevil Atasoy, 'Yeraltındaki Melekler Yerüstündeki Şeytanlar' adlı kitabında Özal’ın ölümüne ilişkin çarpıcı bilgiler verdi.
Abone olProf. Dr. Sevil Atasoy, kitabında, Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ı 'atenolol' adlı kimyasalın öldürdüğü kanısına vardığını yazdı.
Adli Bilimler Uzmanı Prof. Dr. Sevil Atasoy'un son kitabı 'Yeraltındaki Melekler Yerüstündeki Şeytanlar' kitabı bugün piyasaya çıktı.
khaber.com.tr'nin haberine göre Prof. Dr. Sevil Atasoy, aylardır üzerinde çalıştığı kitabında 50 sayfayı Özal'ın Adli Tıp Kurumu tarafından hazırlanan otopsi raporuna ayırdı. A'dan Z'ye her şeyin en ince ayrıntısına kadar anlatıldığı kitapta Atasoy, Özal'ın müstahzar bir ilaçla öldürüldüğünü yazdı ve ilacın ismini açıkladı.
Sevil Atasoy'un kitapta yaptığı tespit şöyle: "Kimya İhtisas Dairesi'nin yaptığı analizler sonucunda Özal'ın sabunlaşmış bedeninin göğsünün üst kısmında, karaciğerinde, safrakesesinde, kas, ince bağırsak, mesane ve kemik iliğinde atropin ve atenolol adlı kimyasalları buldu. Özal'a Hacettepe Üniversitesi Hastanesi'nde yapılan müdahalede kalp ritmini döndürebilmek amacıyla atropin, lidokain, bikarbonat, kalsiyum, dekzametazon (dekort) ve dopamin veriliyor. Bu yüzden Özal'ın otopsi materyalinde atropin bulunması doğal. Atenolol (Tenormin) ise beta bloker adı verilen ilaç grubuna dahildir ve yüksek tansiyonun tedavisi için kullanılır. Dr. Cengiz Aslan son dönemde Özal'ın sürekli atenolol kullandığını belirtiyor. DDK raporunda Özal'ın atenolol ile isordil'i birlikte alması durumunda tansiyonunun beklenenden fazla düşeceğine dikkat çekiyor."
ATASOY: İLAÇ TOZ HALİNDE VERİLMİŞ OLAMAZ MI?
Atasoy, kitabında ilacın toz halinde verilmiş olabileceğini de belirtiyor ve şu mühim soruları soruyor: "Özal'ın vefat ettiği gün isordil alıp almadığı bilinmiyor. Ama atenolol aldığı kesin. Üstelik ciddi miktarda kullandığı, daha doğrusu yuttuğu muhakkak. Yoksa yarılanma süresi altı yedi saat olan ve idrarla atılan bu ilacı Kimya İhtisas Dairesi el attığı her organda bulamazdı. Önemli olan ne kadar yuttuğu… Acaba merhum cumhurbaşkanımız o gün çok fazla atenolol yutmuş ve nabzı düşerek kardiyojenik şoka girmiş olamaz mı? Ya da bir kaşık ılık suda bir tablet atenololün kolayca çözündüğünü ancak tadının acı olduğu göz önüne alındığında acılığını örtecek bir sıvıda çözülerek ya da toz halinde katı yiyeceğe katılarak kendisine verilmiş olamaz mı?"
'ÖZAL'IN BEYNİ BEBEK BEYNİ AĞIRLIĞINDAYDI'
Atasoy kitabında, Merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın feth-i kabir ekibinin 1,5 metre suyla karşılaşınca çok şaşırdığını da ifade ediyor. Mezarda 1.5 metre yüksekliğinde suyla karşılaşan feth-i kabir ekibinin uzun süre ne yapacağını şaşırdığını yazan Atasoy, suyun derinliğinin ölçümü sonrasında Özal'ın gövdesinin su yüzünde görüldüğünü anlattı.
Öte yandan olay yeri inceleme bandlarıyla sarılan tabutun açılmasının ardından otopsiye başlayan Adli Tıpçıları büyük şok bekliyordu. Turgut Özal'ın beyni sağlamdı ve tartıldığında yeni doğmuş bir bebeğin beyninin ağırlığındaydı. Özal'ın beyni otopside 488 gram çıkmıştı.